Giriş
(5)

harikalar diyarı harika mıdır? değil midir? nasıldır?

thenis
ankara daki harikalar diyarına gitmek istiyoruz.fakat tam olarak olayı bilmemekteyiz.lunapark için gitcez.sorularım şunlar 1)nerede bu harikalar diyarı tam olarak? 2)kızılaydan ne kadar sürede varırız? 3)lunaparkı nasıldır? hangi aletler var? 4)ortam nasıldır?kızlarda olcak yanımızda laf atma v
ankara daki harikalar diyarına gitmek istiyoruz.fakat tam olarak olayı bilmemekteyiz.lunapark için gitcez.sorularım şunlar
1)nerede bu harikalar diyarı tam olarak?
2)kızılaydan ne kadar sürede varırız?
3)lunaparkı nasıldır? hangi aletler var?
4)ortam nasıldır?kızlarda olcak yanımızda laf atma vs(gençlik parkı) gibi sorunlar olur mu?


saygılar sevgiler:)
0
thenis
(04.08.09)
sincan tarafında.
hiç gitmedim ama kafadan ön yargıyla söylüyorum. harika değildir.
0
insanimsi
(04.08.09)
fatih taraflarında. kızılay'dan fatih otobüslerine bineceksiniz fakat durağını bilmiyorum. kızılaydan 1 saatte varırsınız.

en son 2-3 sene evvel gittim, hatırladığım kadarıyla lunaparkı fena değil. go-kartı hoşuma gitmişti mesela.

sincan'a yakın olması kafada soru işaretleri oluşturabilir lakin temiz yer orası. laf atma falan olacağını sanmıyorum.

giderseniz göletinde yunus turu atmanızı öneririm. yunus dediğim yunus şeklinde deniz bisikleti.
0
cro magnon
(04.08.09)
gideceksen daha güzel yere git derim. inle cinin top oynadığı bi yer orası. sadece bi deniz bisikleti var. onda da koskoca golde tek başınıza dolanıp duruyosunuz. hiçbi harika yanı yok yani.
0
guguriguk
(04.08.09)
Yukarıda söylendiği gibi "harika değildir", onun yerine eryamandaki göksu parkına gidin.
Hem ulaşım daha kolay olur, hem de alkol olayı olmasa da içinde rahat rahat zaman geçirebileceğiniz birkaç kafe var. Dağ kızağı denen roller coster mantığında bir alet, çok büyük olmasa da doğal bir göle sahip. Hatta karşısında alışveriş merkezi de var :)
0
sonokur
(05.08.09)
oraya gideceğinize altınparka gidin. ordan da keçiören teleferiğinin oraya gidersiniz. orda lunapark var.
0
atmosphere
(05.08.09)
(14)

Bir ergenin kucagına oturan/oturtan kız arkadaş

kucak
Bu denli saçma bir konuyla duyuruyu işgal ettiğim için peşinen özür dierim; ama hayat bazen daha da saçma oluyor. sadede geleyim:Bahsi geçen kız arkadaş (24 yaşında) erkek çocuklara düşkün ve saatlerini onlarla oynayarak geçirebilen birisidir. Gayet normal, hatta insanın hoşuna giden bir davranış. E
Bu denli saçma bir konuyla duyuruyu işgal ettiğim için peşinen özür dierim; ama hayat bazen daha da saçma oluyor. sadede geleyim:

Bahsi geçen kız arkadaş (24 yaşında) erkek çocuklara düşkün ve saatlerini onlarla oynayarak geçirebilen birisidir. Gayet normal, hatta insanın hoşuna giden bir davranış. E ama bu kucağına oturduğu ve oturttuğu çocuk 17 yaşında ( ısırıp, yemek istediği çok da yakışıklı bir çocukmuş!!) ve yılda bir kez gördüğü uzaktan bir akraba ise siz ne derdiniz?

Benim tepkim ilk büyük bir şaşkınlık, ardından "ben 17 yaşındaki kızı kucağıma oturtsam ne yaparsın" sorusu - verilen cevap "kardeşin gibi görüyorsan bir sorun yoktur ki." - ve ardında da aşırı tepki gösterdiğimi düşündüğümden " tamam canım kızmadım, sadece şaşırdım" diyerek konuyu kapatmak oldu. Tamam sev, başını okşa ama kucağına oturtmak ve hatta kucağına oturmak nedir yahu? Ben mi art niyetliym yoksa? Belki de, 12 yaşında mastürbasyon yapmaya başlayıp, 17 yaşında üniversitede kızların peşinde fink atmaya çalışan birisi olduğumdan ben anormalim, bilemedim... Özellikle kızların yorumlarını merak ediyorum.

Teşekkürler.
0
kucak
(04.08.09)
Boyle bir durumda işkillenmene hak veriyorum fakat bazi kadinlar gercekten de kardesi gibi gordukleri erkege yasi ne olursa olsun boyle sevgi gosterilerinde bulunabiliyor. Ben tasvip etmiyorum.

Ama senin de soyledigin gibi bir erkek olarak 17 yasinda bir kizi kucagina alsan oksasan subyanci damgasi yersin.
0
msb
(04.08.09)
bir de şu açıdan bakmak lazım.

24 yaşındaki bir insan 17 yaşındaki bir erkek çocuğunun cinsel açıdan oldukça coşkun durumda olduğunu bilebilecek durumdadır. bu nedenle 17 yaşındaki bir erkek çocuğunu, ay ben çok severim bunu hanimiş diye kucağa oturtmak çok mantıklı gelmedi.

bir de bu kişi, çocuklara mı düşkün yoksa sadece erkek çocuklarına mı?
0
kahvegibi
(04.08.09)
@kahvegibi, erkek çocuklarına, hem de çok. mesela bu çocuk hakkında " keşke elimde olsa da çocuğum olsa" dedi. neden sormuştun bunu?
0
🌸kucak
(04.08.09)
17 yaşında eşşek kadar çocuk. hani arada en azından 10-15 yaş fark olsa anlarım. 10 bile az. ben normal karşılamazdım. sen alttan almakta hata etmişsin gibime geliyor.
0
cro magnon
(04.08.09)
bence kız arkadaşınız gayet saf duygularla akraba da olduğu için rahat davranmıştır.özelikle erkek çocuklarını bu kadar seven birinin art niyetli olacağını sanmam fakat 17 yaşındaki erkek için aynı şeyi söylemek biraz zor.tabi yine de önyargılı olmamak lazım o da kız arkadaşınızı ablası gibi görüyor olabilir çünkü ne de olsa akrabalık varmış.
edit: tabi yine de kız arkadaşınızın kalbini kırmadan kaygılarınızı onunla paylaşırsanız daha sağlıklı sonuçlar alacağınızdan eminim.
not: bu bir erkek görüşüdür
0
burbat
(04.08.09)
Yanaklarını sıksa, öpse neyse de niye kucağına oturuyor ki saçmaymış...
0
loralynn
(04.08.09)
kız arkadaşın kötü niyet göstermiyor olsa bile, kim olursa olsun birinci dereceden aile ferdi değilse onun kucağına oturulmayacağını bilmesi gerekir yaşı ne olursa olsun.
17 yaşında ki eleman bundan sıkılıp utanmıyorsa zaten hoşuna gidiyordur.
0
sozluknickmiverulan
(04.08.09)
kucağa oturup, oturtmak en azından yılda bir kez görülen uzak akraba için aşırılık gibi aslında ama, aynı yaş şartlarına sahip oldugum kuzenime aynı içten ilgiyi ben de gösteriyorum. kuzen dediğim teyzemin oğlu, kücükken öptürtmezdi kendini şimdi acısını çıkarmak için boş buldugumda sırtını kolunu ısırırım, o da boydan zengin 2.07 danalar gibi bi çocuk maşallah alır döndürür beni kucagında.
fakat bu gayet yakın akraba, anneler tek yumurta ikizi, biz kardeş gibi büyüdük resmen, elime doğdu desem yeridir.

kız arkadasınızın kötü bi niyeti oldugunu sanmıyorum sadece sevgiyi abartmıstır. çocugum olsa durumuna gelince, kız, "sevgilisi cok sanslı, cok can yakcak" vs.. gibisinden laflar etmemiş ki, gayet şefkatli bi laf etmiş. anaç bi arkadasınız olabilir.

bi kızın akraba dedigi, cocuk gözüyle baktıgı insana bir ilgisi olabilecegini sanmıyorum, erkekler icin durum farklı olabiliyor ama.

arkadasınıza, ergenlik yasındaki cocugun bu ilgiyi yanlıs degerlendirebiliceni anlatırsanız belki hareketlerini kısıtlayabilir. kazık kadar cocuk sonucta.
0
avifa
(04.08.09)
sorun onda değil sende:)) bu kadar kıskanç olmayın yahu.
0
guzellige inancimi sarsan simgeler var
(04.08.09)
e ne var yani. beni de çimdikleyen bi karı vardı 22-23 yaşlarında daha ben on beşken(15). benim içimden kotu şeyler geçiyodu ama o tamamen sevdiğinden yapıyodu. hoşlarına gidiyo demek ki
0
guguriguk
(04.08.09)
anlaşılan yok yere kızın kalbini kırdım. Umarım telafi edebilirim. Sağolun cevaplarınız için.
0
🌸kucak
(04.08.09)
Bir anormallik olduğunu sanmıyorum. 21 yaşındayım ve 18 yaşındaki kardeşimle yanımda olduğu zamanlar temas halinde bulunmaktan çekinmeyiz. Yanımda oturuyorken elim sürekli boynu ve çenesi arasında gidip gelir mesela, kucağına bile oturduğum zamanlar mevcut. Herhangi bir insanın şaşkın bakışlarla bizi izlediğini fark etsem, bastırılmış sapkınlıkları olduğunu düşünmekte tereddüt etmem... Zira kişi kendinden bilir işi...
0
Struttin
(04.08.09)
Kardeşim bu kadar iyi niyetli olmayın.Düşünün ki (en azından erkekler) siz 17 yaşındayken 24 yaşında bir kıza ilgi duymazmıydınız.Böyle bir durumda cinsel dürtüleriniz harekete geçmez miydi?Madalyonun diğer yüzünde 24 yaşında bir kızda 17 yaşındaki(nerdeyse üniversite 1) bir erkeğin ne denli dürtüleri olduğunu bilebilecek kapasitededir.Ve elimde olsa çocuğum olurdu lafı hiçte alttan alınacak bir laf değildir.

İnsanlar belki de gerçekten sevgi gösterisi yapmıştır.Ancak davranışların dış dünyaya etkisi farklıdır.

Bence sevgilinizi böyle bir durum için uyarın.Bir daha aynı meselenin tekerrürü etmemesi konusunda.

Lütfen bir de gidip siz özür dilemeyin
0
memo
(05.08.09)
çocuğa yazıktır. bu hareketlerin çocuğun fantezi dünyasını yokyere hareketlendireceğini güzel dille anlatın.
0
iyilik yap pitbull
(05.08.09)
(12)

Bu Mide Yanmasi Nedir Var Mi Ki Dünyada Esi?

zeykur valekov
Sevgili tip uzmani duyuru yazarlari.Midemde ve yemek borumda cilgin bir yanma var 2 gündür. Internetten arastirip anlayabildigim kadariyla büyük ihtimalle reflü denen boka ben de kapildim.Persembe sabahindan önce doktora gitme imkanim yok.O güne kadar da cayir cayir yanmak istemiyorum, ne yapayim?Ya
Sevgili tip uzmani duyuru yazarlari.
Midemde ve yemek borumda cilgin bir yanma var 2 gündür. Internetten arastirip anlayabildigim kadariyla büyük ihtimalle reflü denen boka ben de kapildim.
Persembe sabahindan önce doktora gitme imkanim yok.
O güne kadar da cayir cayir yanmak istemiyorum, ne yapayim?

Yani bu saatte hala ayaktayim bak, bogazimda eksi bir tat, midede cilgin yanma, hicbir sey yaptirmiyor insana bu lanet.

Günde en az 1,5 litre ice tea iciyorum, bunu kesmek acimi dindirir mi persembeye kadar? Bir etkisi var midir?
Herhangi bir ilac önermenizi istemiyorum doktora gidene kadar. Sadece sunu ye, sunu yeme, icme gibi öneriler. Ya da sicak icersen yanma gecer, amuda kalkip 8 kere cükübik dersen agri yaniya iner filan tarzinda.
0
zeykur valekov
(04.08.09)
-yagli, baharatli, acili yeme, abur cubur yeme
-bol su ic, sulu ve taze meyve ye,
-asitli icecekler ve alkol icme

iyi gelebilecek seyler:
- yogurt yemek
- sut icmek
- ilik su icmek
- ilac onermeyin demissin ama soyleyim yine de: rennie
- bir de tamamen yatay yatma, egimli yat
0
ermanen
(04.08.09)
bütün bunlara ek olarak sakız da çiğnememeni tavsiye ederim.
0
sannora
(04.08.09)
kusmaya çalış. anında rahat edersin, bir süre de devam eder böyle.
0
hollowlife
(04.08.09)
şiir benzetmesine hasta oldum bu arada.
0
cro magnon
(04.08.09)
rennie, talcid, lansor gibi mide ilaclari ile destekleyiniz.. ice tea yi aabartmayip arada yogurt ayran, soguk sut filan goturunuz.
0
kobretti
(04.08.09)
talcid şurup. ciddi bir ilaç değildir zaten.
0
gonion
(04.08.09)
ice tea çok sevdiğim halde benim reflümü azdırdığını söylemeliyim. asitsiz diye sorun olmaz sanıyordum fakat çok ice tea içtiğimde kusmayla sonuçlandığını gördüm.
0
bodom
(04.08.09)
bisküve ye petibör. çok iyi geliyor. tecrübeyle sabittir.
0
blackbasat
(04.08.09)
hazır gıdadan uzak dur bence, bisküvidir poğaçadır böyle yağı kötü şeylerden. daha genel olarak yağlı şeylerden bir süre uzak durabilirsin.
sindirimi zor sebzelerden de (kırmızı dolmalık biber, maydanoz vs) uzak dur.
portakal-limon yeme
baharatı kes.
sigara içmediğini varsayıyorum zaten, tek sebebi o bile olabilir..
0
stanley weber
(04.08.09)
bende de reflu benzeri birsey var sanirim ayni yanmadan ben de sikayetciyim.

soyle bi oneri okudum ve bir cok kiside cok etkili oluyormus.

bir bardaga bi kasik elma sirkesi bi kasik bal, sonra icicen. tadi konusunda hic bi fikrim yok boyle bisiyi denemek istemedim daha ama deniycem sanirim. cok ise yariyormus.

"apple cider vinegar" diye aratirsan ilgili yazilari bulabilirsin.
0
maersk
(04.08.09)
elma sirkesi işe yarar içine azıcık karbonat koyup bir yemek kaşığı için aç karna. midenin asidini dengeliyor işte. bir de şeftali suyu içebilirsiniz. çok sıcak asla içmeyin çay kahvenin refluyu azdırması tamamen sıcak olmalarından dolayı.
0
likeinme
(04.08.09)
yıllarca bu hastalıktan illallah demiş biri olarak sana ilaç değil ama bitkisel birşey önereyim: kudret narı macunu. sabah akşam bir çay kaşığı hüplettim, 1 ayda düzeldi midem. ülser hastası bir arkadaşım tavsiye etmişti bana da.
ha modern tıptan başkasına inanmam dersen de bilemem. ben tavsiye edeyim de.
0
canimnicknameyazmakistemiyor
(04.08.09)
(4)

pelin otu (Arthemisia absinthium )

lesterdexter
selam herkese,bu konu hakkında siteleri araştırdım ama yeterli gelmedi.bu pelin otu nu alıp içenlere sorum olacak..başlıkta dikkat ettiyseniz adının latincesinde absinth geçiyor yani o içkinin yapımında kullanılıyor. merak ettiğm şey ise;kafa yapmadığını biliorum :)bu mide ye yaptığı katkıdan başka
selam herkese,

bu konu hakkında siteleri araştırdım ama yeterli gelmedi.
bu pelin otu nu alıp içenlere sorum olacak..
başlıkta dikkat ettiyseniz adının latincesinde absinth geçiyor yani o içkinin yapımında kullanılıyor. merak ettiğm şey ise;

kafa yapmadığını biliorum :)
bu mide ye yaptığı katkıdan başka özel olarak değişik şeyler hisseden oldu mu?
çünkü bazı yerlerde sinir sistemiylede ilgili etkileri yazıyo
bi bilen yada içen varsa bu tarz bilgiler alabilir miyim

çok teşekkürler
0
lesterdexter
(04.08.09)
halusinatif etki yaptığını biliyorum. kafa yapmaktan çok, garip hayaller görmene yol açıyor. ama miktarına da bağlı. absinth adlı içkide bu madde var bildiğim kadarıyla lakin hepsinde miktarı farklı. miktarına bağlı olarak etki etmeyebilir. en düşüğü 10mg/kg, bildiğim kadarıyla 100 mg/kg olanları da var.

edit: bu arada absinth'teki thujone pelin otundan elde edilenmiş lakin thujone içeren başka bitkiler de var. halusinatif etkiye sebep olan da bu thujon.
0
cro magnon
(04.08.09)
vallahi bir şişe absinth'i (xenta abshenta: %70, dediklerine göre orjinal formüle en yakın absinth imiş) 2 kişi bitirdik. deli gibi sarhoş olduk ama halüsinasyon falan görmedim.
0
blackdog
(04.08.09)
xenta absenta'daki thujon miktarı 10mg/litre imiş. az olduğu için etki etmemiş olabilir. çünkü dediğim gibi 100 mg thujon içeren absinth'ler var. bazı ülkelerde thujon yüzünden satışı illegal hatta.
0
cro magnon
(04.08.09)
pelin otunda yukardaki bahsedilen maddeden var , aynı madde adaçayında da mevcuttur, içtiğinde sakinlik vermesinin nedeni budur ama yapısı gereği suda cok az çözünür ve çayı içtiğinde az miktarda almış olursun bünyeye dolayısıyla sadece rahatlatır.

şu an satılan absinth lerde illegal olduğundan dolayı bu maddeden yok.
0
magoria
(04.08.09)
(5)

mp3 çalar - creative muvo t100

posteriti
http://www.bimeks.com.tr/urun.aspx?uid=35737bir mp3 çalardan beklentileri sadece mp3 çalabilmesi, pilinin uzun süre dayanabilmesi ve uzun süre bozulmaması olan biri olarak bu aleti alsam mı? pil ömrü olsun, kendi ömrü olsun tatminkar mıdır? bunun yanına bi tane `sennheiser mx 360` alsam çılgın bir p
www.bimeks.com.tr

bir mp3 çalardan beklentileri sadece mp3 çalabilmesi, pilinin uzun süre dayanabilmesi ve uzun süre bozulmaması olan biri olarak bu aleti alsam mı? pil ömrü olsun, kendi ömrü olsun tatminkar mıdır? bunun yanına bi tane sennheiser mx 360 alsam çılgın bir performans elde edebilir miyim?
0
posteriti
(04.08.09)
üzerine biraz daha koyup samsung yp u3 almanızı tavsiye ederim. dokunmatik tuşlarına da alışıyorsun, hoşuna gidiyor. ses kalitesi kullandığım mp3 çalarlar arasında en iyisi diyebilirim. sennheiser mx 560 ile kullanmıştım. şu anda nano kullanıyorum ama hala u3 gözdemdir. hafif(tüy gibi), kayarak açılan usb'si var, boyutu ufak, ses kalitesi güzel, ses kaydediyor, radyolu modelleri de var, ve şarjı da gayet uzun gidiyor.

1 sene önce 1 gb'lıkları 70 lira idi. şimdi piyasada kalmış mıdır bilmiyorum ama daha da ucuzlamıştır. 2 gb'lıkları da var.
0
cro magnon
(04.08.09)
ben de creative kullanıyorum ama başka bir modelini. gayet memnunum ses kalitesi ve pil ömründen..
0
fuatturkrap
(04.08.09)
samsung yp u3 iyidir. hatta çok iyidir.
0
blackdog
(04.08.09)
bodom
(04.08.09)
dostum anladığım kadarıyla ucuz olsun güzel olsun derdin... alacağın ürünün ekranı olmasın ve şafı şafıl çalışsın ben ne dinlediğimi bilirim diyorsan en ucuz ve en iyi model bence şu:www.hepsiburada.com

ha baba ekranı da olsun diyorsan o zaman iş azıcık değişir... ya zen stone plus alırsın ya da blackdog arkadaşımın önerdiği gibi samsung yp u3 gerçekten creative gibi şaşırtıcı güzellikte bir ürün . burada incelemesi var:www.eslao.net ama bu modeli bulman biraz sıkıntı olabilir ...bulursan bana da haber ver...

kulaklığa gelince çılgın bir performans bekleme ... neden bekleme sennheiser güzel bir kulaklıktır ama bazen biraz abartılır... ama çılgından ziyade güzel bir performans alırsın... ( sırıtmaz yani)

eğer birilerinin kredi kartını tırtıklayabilirsen şunları önerebilirim: www.hepsiburada.com

kulaklık olarak

www.hepsiburada.com

ve sonuç olarak muvoyu boşver ( samimiyim) ve önerdiğim(iz) modellere bak... ve bir yerden para falan bulursan da linkte verdiğim modelin yanında i-river ve cowon marka modellere de bak ...
0
otchaianie
(04.08.09)
(8)

bu yukardaki kan aranıyor duyuruları

dehri
okuduğunuzda, kanınız ve şehriniz uyuşuyorsa ne hissediyorsunuz? gidip kan veren var mı?
okuduğunuzda, kanınız ve şehriniz uyuşuyorsa ne hissediyorsunuz?

gidip kan veren var mı?
0
dehri
(04.08.09)
ben burda bana yakın bi duyuru rastlamadığım için veremedim. ancak bu tv lerde altyazı gecer bazen bir kere denk geldi gittim verdim. burda da adresime yakın olsa giderim heralde.
0
pragmatist kedi
(04.08.09)
ben bir kez kan verdim buradan görüp. son kan verişimden yeterince zaman geçmişse ve denk gelirsem veririm yine. ama bir şey hissetmiyorum açıkçası. sağlıklı sigara falan kullanmayan bir bireyim, ihtiyacı olan varsa veriyorum sonra dönüp gidiyorum. tatmin amaçlı değil yani.
0
talemon
(04.08.09)
bir kez yaşadım bu durumu. gidip de kan vermediğim için vicdan azabı duydum diyebilirim. hatta duyuruyu açanı bulsam sorucam ne oldu hasta iyileşti mi diye. bir daha böyle bir durumla karşılaşırsam gider veririm. sigara içmem sorun olmazsa eğer.
0
cro magnon
(04.08.09)
gördüm mü veririm. ne burda ne de sözlükte daha nasip olmadı. bir tek geçenlerde tüm izmir için kızılay'dan bağış çağrısı yapıldı. stoğumuz kalmadı diye. bir hafta kadar önce bir saatlik yol teptim kan vermek için.
0
phonex
(04.08.09)
sigara sorun değil. boyunuz kilonuz ortalamanın biraz altındaysa veya daha yüksekse, 24 saat içinde alkol kullanmamışsanız verebilirsiniz büyük ihtimalle. formda daha bir sürü şart var ama genel olarak böyle.

burdan hiç denk gelmedi ama bir keresinde okulda denk gelmiştim. 500 kişinin olduğu bir yerde asılıydı ilan. muhtemelen başka dersliklere de asılmıştır. gidince ilan sahibine sordum; bizim okuldan bir tek ben gelmişim. aksatmayın, normalde de giden insan sayısı çok az.

kan vermeye gidecekseniz de google'da "kan bankası" veya "kan aranıyor" diye aratıp bir bakın, kanınızı ihtiyaç sahiplerine gitsin. onu bulamazsanız da takas için kan ihtiyacı olan birilerini bulmaya çalışın. tedavisinde düzenli olarak kan gereken hastalar hastaneye borçlu kalıyor. 20 ünite kan almışlarsa o kadar ünite kanı yerine o kadar kan bulmaları gerekiyor (kan grubu farketmez). yoksa senet yapıyorlar. ünite başına 10 lira falan olması lazım.
0
egilincecataligozukmeyenentelmuslukcu
(04.08.09)
kizilay'a duzenli kan bagisinda buluyorum ben. hem benim grubum da en fazla bulunan grup oldugundan pek de aranmiyor.

yalniz bi kere ankara metro'da anons yapilmisti da bi ben gitmisim. yazik adamcagiz taksi falan tutup goturmustu hastaneye beni.
0
osuruklu
(04.08.09)
benim kan grubum 0 rh -, bazen görüyorum ama hatayda oturduğumdan dolayı pek işe yaramıyor. sinir oluyorum. bir kaç kerek mesaj atıp sormak istedim ama kafa bulandırmak da istemiyorum.
0
hollowlife
(04.08.09)
kan aranıyor duyurularının %90'ı istanbul'da olduğundan maalesef veremiyorum, sözlükteki duyuruyu da kapadım artık görüp görüp veremeyince. onun dışında eş dosttan duyduğum ihtiyaç sahiplerine kan veriyorum. normalde aspirin filan almamış olmak gerekiyor, ama acil bir durumsa ve lazım olan plazma vs ise belirtmeniz kaydıyla alıp ayrıştırıp kullanıyorlar.
0
lykos
(04.08.09)
(4)

Meclis Başkanlığı

blackbasat
Tayyip niye Köksal Toptan'ı yeniden aday göstermedi ne yamuğunu gördü? Köksal Toptan niye hiç ses çıkarmadı? Sözlükte niye Köksal Toptan hakkında bu kadar az entry var (toplam 44)
Tayyip niye Köksal Toptan'ı yeniden aday göstermedi ne yamuğunu gördü? Köksal Toptan niye hiç ses çıkarmadı? Sözlükte niye Köksal Toptan hakkında bu kadar az entry var (toplam 44)
0
blackbasat
(04.08.09)
Köksal amcayı son değerlendirmesinde biraz yorgun gördüm. Kolay değil meclis başkanlığı yapmak. Bu bir neden olabilir. Bir diğer neden Mehmet Ali Şahin'in gönlünü alma olabilir. Geçi attan inip eşeğe binmek olacak onunkisi ama olsun. Prestij prestijdir. Bi de klişe var "kan değişimi" ataleti önlemek hesabına.
0
yasin b
(04.08.09)
sözlükte hakkında bu kadar az entry olmasını köksal toptan'ın pek sansasyonel olmamasına bağlıyorum. sessiz, sakin bir adam. ayda yılda bir konuşuyor. hem nalına hem mıhına vuruyor. medyada pek gündeme gelmediği için sözlükte de gelmiyor.
0
cro magnon
(04.08.09)
cumhurbaşkanlığı seçimi sırasında chp'nin "3 makamı birden milli görüşçüler doldurmasın!!" gibi tuhaf bir talepleri vardı, toptan o yüzden tercih edildi, görevini yaptı..
0
surtunme kuvveti
(04.08.09)
Köksal Toptan milli görüs cizgisinden gelmiş bi siyasetçi degildir. Kendini demokratik, laik, Atatürkçü gösterme cabasındaki AKP nin isteyerek veya istemyerek vitrininde yer almıs bi siysetcidir. Ancak son dönemde Saadet partisinin cıkısı, anadoluda halkın memnuniyetsizligini gelecek secimde sandıga yansıtacagının görülmesi, Abdüllatif Sener in AKP den oy götürecek olması, ve özellikle DP nin basına Hüsamettin Cindoruk un gecmesi(Süleyman Demirel in eliyle) ki Köksal TOPTAN eski DP lidir ve Süleyman Demirel le bagları hiç kopamaz, AKP yi az olsun bizim olsun mantıgındaki politikaya itmiştir. Köksal Toptan ın meclis baskanı olması önümüzdeki sürecte meclisteki güc dengelerinin AKP aleyhine geişmesine neden olacagı asikardır. bu nedenle AKP nin milli görüscü(gizli seriatcı)bir ismi meclis baskanı yapması tüm kozları eline alması bakımından dogru bir hamledir.(bkz: sonun baslangıcı)
0
anconia
(04.08.09)
(3)

ekşi sözlük yazarları - facebook

dambil
şimdi ben buna başvurdum, hemen onaylanır denmişti yamulmuyorsam ama 2 gün oldu. bunun yetkilisi kimdir ki? mesajla bir dürtsek filan..teşekkürler..
şimdi ben buna başvurdum, hemen onaylanır denmişti yamulmuyorsam ama 2 gün oldu. bunun yetkilisi kimdir ki? mesajla bir dürtsek filan..

teşekkürler..
0
dambil
(03.08.09)
www.eksiduyuru.com sayfasına facebook'taki isminizi yazdınız değil mi? hem buraya adını yazmanız hem facebook'tan başvuru göndermeniz gerek.

edit: bilemem o vakit :)
0
cro magnon
(03.08.09)
yazdım yazdım=)
0
🌸dambil
(03.08.09)
3-4 günlük bir süre alıyor bazen daha fazla da olabiliyor. toplu alımlar yapılıyor sanırım 3'lü 5'li 10'lu. biraz daha bekle.
0
orion ares
(04.08.09)
(4)

wrong disc inserted hatası?

otchaianie
dostlarım oyun dünyasından oldukça uzak ben ekşi duyurumuzun da katkılarıyla heart of darkness oynamaya karar verdim ve oyunu kurdum ki o da ne: wrong disc inserted hatası... araştırdım biraz ( ama açıkçası biraz) ve forumlarda crack yapmamışsın hacı yazıyor... acaba doğru mu? doğruysa nasıl yapılır
dostlarım oyun dünyasından oldukça uzak ben ekşi duyurumuzun da katkılarıyla heart of darkness oynamaya karar verdim ve oyunu kurdum ki o da ne: wrong disc inserted hatası... araştırdım biraz ( ama açıkçası biraz) ve forumlarda crack yapmamışsın hacı yazıyor... acaba doğru mu? doğruysa nasıl yapılır? hayır oyuna crack olmaz bu sorun başka sorun diyenlerin yardımına muhtacım...
0
otchaianie
(03.08.09)
crack yapmamışsındır muhtemelen.
oyun cd'sini aç, orada crack klasörü varsa içindekileri kopyala. oyunu yüklediğin klasörün içine yapıştır. (muhtemelen böyledir ama farklı yapılanları da mevcut tabi, bilgi yazar aslında şöyle şöyle yapın diye)
0
sanal uyku
(03.08.09)
oyun cd sinde yoksa: www.gamecopyworld.com
0
s man chen
(03.08.09)
cd'nin içerisinde crack mevcut olmayabilir.

eğer mevcut değilse crack'ini internetten bulacaksınız. lakin sağlam bir crack sitesi bilmiyorum şahsen.

edit: 10 saniye. hmm.
0
cro magnon
(03.08.09)
oyunun birinci cd'sinin icindeki heart of darkness.exe dosyasini oyunun kuruldugu klasorun icindeki ayni isimli dosyayla degistireceksiniz.

oha dutluktu.
0
osuruklu
(03.08.09)
(11)

hd film önerileri

pragmatist kedi
şimdi şu adsl nin 8 mbit olayını kullanıyoruz. hd izlenmeye değecek filmler arıyorum. aksiyonlu, ataraksiyonlu, futuristik filmler işte. bu arada, bilim kurgu asıl tercih sebebidir.şimdiden teşekkürler.
şimdi şu adsl nin 8 mbit olayını kullanıyoruz. hd izlenmeye değecek filmler arıyorum. aksiyonlu, ataraksiyonlu, futuristik filmler işte. bu arada, bilim kurgu asıl tercih sebebidir.

şimdiden teşekkürler.
0
pragmatist kedi
(03.08.09)
american history x (REVEiLLE grubunun 720p release'i muazzam kaliteli)
star wars serisi (arsivlik bu)
the hitchhiker's guide to the galaxy (mumkunse 1080p)
national treasure serisi guzel (720p)
pixar'in mumkunse tum animasyon filmleri (ve mumkunse 1080p)

sicaktan pismis kafayla ilk aklima gelen bunlar oldu (yakin zamanda izlediklerim genelde bunlar)
0
sourlemonade
(03.08.09)
ben her kaliteli yapımın hd izlenmesi taraftarıyım valla =)
pulp fiction
reservoir dogs
snatch
eğlencelik aksiyon diyorsan da
shoot em up güzeldir
crankin hdsi varsa o da olabilir tabi
0
argent dawn
(03.08.09)
@assert h, bunların çoğunu indirmişiz zaten. sdfsdfsg

ben daha çok kıyıda köşede kalmış filmler arıyorum.

duyuruyla ilgisiz not: yeni duyuru açmayayım dedim. google'ye giremeyen bir tek ben miyim? :(
0
🌸pragmatist kedi
(03.08.09)
(bkz: the fall)
(bkz: coraline)
görsellik için en azından.
0
rare
(03.08.09)
o zaman soyle genel dalayim.
warez-bb arama sayfasina giriyorsun. once 1080p daha sonra da 720p yazip aratiyorsun, yardiriyorsun :)
0
sourlemonade
(03.08.09)
ben girebiliyorum google'a gayet.
0
cro magnon
(03.08.09)
indirmediysen rambo serisi

bi de buraya gözat...

www.amazon.com
0
cruor
(03.08.09)
the matrix serisi - 1080p
the dark knight - 1080p

# matrix -özellikle revolutions'ta- bilgisayar efektlerini görmekten pek keyif almayabilirsiniz.

# the dark knight, tek kelimeyle şahane.
0
gonion
(03.08.09)
lock, stock and two smoking barrels. torrentte hd olacak snatch tadında bi film.
0
yuto
(03.08.09)
wanted
stardust
0
dambil
(03.08.09)
bbcnin planet earth serisi de güzeldir şimdi aklıma geldi
0
argent dawn
(03.08.09)
(2)

estetik ameliyatlarda hata olaslığı nedir?

dambil
arasam bulurmuydum bilmiyorum ama inanın aramaya zamanım yok. hoşgörünüze sığınıyorum. başlıktaki sorunun cevabına ve ona benzer her türlü bilgiye açığım arkadaşlar..teşekkürler..
arasam bulurmuydum bilmiyorum ama inanın aramaya zamanım yok. hoşgörünüze sığınıyorum.

başlıktaki sorunun cevabına ve ona benzer her türlü bilgiye açığım arkadaşlar..

teşekkürler..
0
dambil
(03.08.09)
cok dikkatli ol diyebilecegim kadar cok.
0
gunlerin kopegi
(03.08.09)
doktoruna ve doktorun özenine bağlı tamamen. o yüzden estetik cerrahların reputasyonu önemlidir.
0
cro magnon
(03.08.09)
(9)

philips mp3 çalar mı, yoksa ipod nano mu?

noise
elimde iki alternatifim var.1-philips SA3345 modeli. 4gb.2-ipod nano'nun 8 gb'lık modeli.ben iki markayı da daha önce hiç kullanmadım. o yüzden yorumlarınızı öğrenmek istiyorum. fiyat olarak aralarında 150 milyona yakın fark var ama eğer ipod, philips'e basar diyorsanız, biraz sıkıntıya girmeyi göze
elimde iki alternatifim var.

1-philips SA3345 modeli. 4gb.
2-ipod nano'nun 8 gb'lık modeli.

ben iki markayı da daha önce hiç kullanmadım. o yüzden yorumlarınızı öğrenmek istiyorum. fiyat olarak aralarında 150 milyona yakın fark var ama eğer ipod, philips'e basar diyorsanız, biraz sıkıntıya girmeyi göze alacağım. eğer çok bir fark yok derseniz de philips'i tercih ederim. benim önceliğim müzik dinlemek. ikisinde de video izlenebiliyor ama benim için önemli olduğunu söyleyemem. ses kalitesi daha mühim. bir da şunu demek isterim ki aldıktan kısa bir süre sonra bozulmasın. çıt kırıldım bir alet olmasın, türkiye koşullarında teknik servis imkanı olsun.
şimdiden teşekkür ederim.
0
noise
(02.08.09)
Philips alma derim. Gerçi bu modeli bilmiyorum ama başka bir modelini kullanıyorum ve hiç beğenmiyorum. Sebebine gelirsek bir şarkıyı dinlerken listeye bakamıyorsun, listeye bakarken şarkı duruyor. Philips'in başka bir modelinde de bunu gördüm yani genel bir durum olabilir. Eğer değilse bir şey diyemem tabi.
0
loralynn
(02.08.09)
bu ikisinden ipod önermemek elde değil..

(bkz: #13232071)
(bkz: #12502324)

ama bu ikisinden biri dışında alternatifiniz isterseniz, cowon var. süperdir. param olur olmaz alacağım ben de..
0
dambil
(02.08.09)
ben ipod nanomu 3 senedir sürekli kullanıyorum. sağlamlık konusunda ipod nanoyu önerebilirim. ancak birlikte gelen kulaklığı biraz dandik. ses kalitesi için parana kıyıp kaliteli bir kulaklık alman gerekir. philips in kulaklıkları hakkında bir bilgim yok.

yani kaliteli müzik dinlemek istiyosan aradaki 150 liralık fark kulaklık alman gerekeceği için daha da artacak. philips kullananların yorumlarını iyice araştır bence internetten.
0
pragmatist kedi
(02.08.09)
bende 1st gen nano var 3-4 sene oluyor galiba alalı, şarjı hala iyi gitmekte hiç bir sorun çıkarmadı bugüne kadar. tek sorunu kulaklıklarının dandik olması onu da alacaın iyi bi kulaklıkla aşabilirsin fiyatlara gelince ben 1 gb ı zamanında 330 liraya almıştım şimdi 8gb ların fiyatlarına bak;
ayrıca philips in bugüne kadar süper bi ürününe rastlamadm hele konu mp3 player olunca ipod hepsinin eline verir.
www.sahibinden.com
www.sahibinden.com
0
rentts1
(02.08.09)
philips'in bir modelini ve 3. nesil nano kullandım. philips kesinlikle önermem. kulaklıkları kötü, nano'nun da çok iyi sayılmaz yani ikisinde de kulaklık masrafı yapman gerekecek.
sonra yazılımları berbat. öyle berbat ki çakma bir mp3 çalar yazılımı gibi. bu bütün modellerde böyle sanıyorum.

philips hem yazılım hem donanım olarak ipod'un çok gerisinde. ben olsam param varsa nano alırım.
0
cro magnon
(02.08.09)
www.teknosa.com

ipoddan daha ucuz pil ömrü daha fazla sony eurasia falan geyikleri de var
0
yuto
(02.08.09)
@yuto: o ürünü de kullandım. ekranı göt kadar ve kullanışsız bence. video/film izlemeyi unutun. şarjının daha uzun gittiği doğru ama. yine söylüyorum, yazılım olarak bu da nano'nun yanına yaklaşamaz. nano'ya attığın müziklerin sözlerini de atıp aynı anda okuyabiliyorsun mesela. en basit örnek.

edit: şimdi diyeceksin bu kadar mp3 çaları nasıl kullandın. maksimum 6 ay içerisinde ya kaybediyorum, ya çaldırıyorum yahut bozuyorum. evde 2-3 tane de bozuk ve servisten dönmüş mp3 çalar var.
0
cro magnon
(02.08.09)
hocam nanonun da nwznin de ekran boyutları aynı 2"?
0
yuto
(03.08.09)
aynı mıymış? bana nano'nunki bir buçuk katı gibi geliyor da. yazılım kalitesi farkı derim ben. bir de sony'nin ekranı dikey olduğundan 2 inçi verimli kullanamıyorsun. videoları yan yatırıp izleyince de bir şeye benzemiyor.
0
cro magnon
(04.08.09)
(14)

duyurudaki aksamcılar

mancuryalıalay
varmı benim gibi aksamcılar. ne icersiniz? ne kadar icersiniz?
varmı benim gibi aksamcılar. ne icersiniz? ne kadar icersiniz?
0
mancuryalıalay
(01.08.09)
benim "akşamcı"dan anladığım her akşam iki duble rakısını içen tiptir mesela.

beni soracak olursan, ben bira içerim her akşam. bazı akşamlar 3-4 adet. bazı akşamlar 8-10 adet...
0
uyuzcan
(01.08.09)
içki olarak mı sordunuz bilemedim ama ben bilgisayar başında bir şişe orta halli şarap yahut 2(maksimum 3) bira yuvarlarım arada.
0
cro magnon
(01.08.09)
vodka viski, her gun degil ama icince de yarısını iciyorum 70 ın. rakı arada yıne aynı.
0
bryan fury
(01.08.09)
ben de sarap ya da efes xtra icerim genelde. uyumamam gerektigi zamanlarda vodka+redbull.
0
sourlemonade
(01.08.09)
dışarı çıktığımda fix menüm var mesela. önce 1 bira, ardından 1 long island iced tea, en sona da 1-2 tekila shot. mis
süreye göre rakamlar değişiyor tabi
0
duch von souch
(01.08.09)
2-3 günde bir dimitrakopulo içerim, haftada ya da iki haftada bir rakı sofrası kurarım.
0
egilincecataligozukmeyenentelmuslukcu
(01.08.09)
sıklığı akşamdan akşama değilse de periyodik olarak iki kadeh viski. ara sıra da efes fıçı şişe.
0
mojosnik
(01.08.09)
eskiden her gun oglen okuldan gelince ac karna iki biram vardi ama gecen gun baktim da, evdeki bira siselerinin dibinde kalan bi yudum biralar kuflenmis. var sen hesap et, ne zamandir icmiyorum.
0
osuruklu
(01.08.09)
soruda alkol yok, o nedenle;

ben soda limonata karıştırır biraz limon sıkarım, süper oluyor.
0
alchemistt
(01.08.09)
ya rakı ya viski.
0
kakoy
(01.08.09)
Ayran. Balık varsa aslan sütü.
0
pichoscosama2
(01.08.09)
Haftada uc-dort aksam iki-uc kutu ekstra icerim. Cok seviyorum ama gobek yapiyor anasinisatim.
0
msb
(01.08.09)
alkollü içmiyosam, çaya abanırım. 2-3 50'lik bira bardağında içerim.

yok alkol olcaksa, max. bi 33lük rakı ya da 2 bira + 1 şişe şarap ya da nadiren 33'lük vodka + vişne.
0
bullet-tooth
(01.08.09)
alkole üşeniyorum artık ben.

bilgisayar başında içme moduna gireresem bri şekil, genelde absolut, efes fıçı bira veya denk gelen şarap.

toplum ile birlikteyken artık rakı genelde.


gerginsem, tv izleyeceksem viski (marka biraz tr dışına gelen gidene bağlı. mümkünse jack daniels, zaman zaman sağlam scothlar (ps: yeri gelmişken okrsa "hocama" teşekkür ederim yine)

edit : oy yazdığımı okuduktan sonra fark ettim ki üşenme falan yok, sınıflandırmışım sadece hayatımı alkolik olurken eyvah eyvah...
0
rygard
(01.08.09)
(5)

kablosuz hoparlör?

dehri
yok mu böyle bir şey? çalışma odasından salona müzik taşımaya uğraşıyorum. kablo çektim ses monoya indi. kablosuz halletmek imkansız mı? çözüm ne olur?
yok mu böyle bir şey? çalışma odasından salona müzik taşımaya uğraşıyorum. kablo çektim ses monoya indi. kablosuz halletmek imkansız mı? çözüm ne olur?
0
dehri
(01.08.09)
vardı oyle modeller.
0
bryan fury
(01.08.09)
var ama oldukça pahalı. bluetooth teknolojisi kullanıyorlar sanırım.
0
cro magnon
(01.08.09)
yok yok. kabloları iyice sıkıladım, elden geçirdim. parazit gitti stereo geldi. şimdi kroşeyle veriyorum çivileri kablonun beynine. istemem kablosuz hoparlör. kanser yapar.
0
🌸dehri
(01.08.09)
kablosuz hoparlör var ancak ne kadar saçma ki her hoparlör için bir priz bulmak zorundasınız.
0
buffy de vampir sayilir
(01.08.09)
Var ama yavan.

(bu da çok kısa olmuş)

Neyse, illa bu sorunu ses kaybetmeden çözmek istersen ve kablosuzluk bir yerde lazım ise, önce hoparlöre adam gibi kablo çekip onu bir amfiden geçirip sonra kablosuz ağa yönlendiriyorsun.

ha gerçekten çok ve lüzumsuz para harcarsan (daha kaliteli olsun diye değil, aynı şeyi daha pahalı almak için harcanan para ölçeği) olanı da var o ayrı.
0
rygard
(01.08.09)
(14)

askere gitmeyi istemek

osuruklu
okul mokul bitmedi tabi henuz ama acayip sekilde askere gidesim var. daha dogrusu ozeniyorum boyle gitmek icin hazirlik falan yapanlara. degisik bi ortam, ne bileyim.normal miyim?
okul mokul bitmedi tabi henuz ama acayip sekilde askere gidesim var. daha dogrusu ozeniyorum boyle gitmek icin hazirlik falan yapanlara. degisik bi ortam, ne bileyim.

normal miyim?
0
osuruklu
(01.08.09)
askere gitmeyi istemek mi?
hakkımı sana veririm seve seve git yap gel benim yerime =)
0
angelofdeath
(01.08.09)
eminim adına askerlik yapmanı isteyecek 1 milyon kişi bulabilirim. hatta bir kaç milyon :D
0
emrag
(01.08.09)
benim yerime de gidebilirsin.

bence değilsin normal :)
0
cro magnon
(01.08.09)
senin canın sıkılmış bence sadece...

böyle milliyetçi bir kardeşimiz olmadığını varsayarak söylüyorum, sadece "gitmek" gibi derdin sanki?

lakin askerlik öyle hava değişimi şeklinde bişi diil, bilesin...
0
uyuzcan
(01.08.09)
çok var bu psikolojide insanlar emin olunuz. ama bu tarz kişileri ekşisözlükte ve ekşiduyuruda bulamazsınız genellikle o ayrı :) Bu arada gayet normalsiniz.
0
istanbul beyefendisi
(01.08.09)
okul bitmeden askere gidip de uzun dönem mi olmak istiyorsun?
0
boozedin
(01.08.09)
yok okul bitmeden degil tabi de sunun surasinda 6 ay falan kaldi aslinda bitmesine.
0
🌸osuruklu
(01.08.09)
Askere gitmek istenir mi yaa :)
0
msb
(01.08.09)
askerlik kimin için, militarizm nedir ve asker neyi koruyor isimli bir araştırmaya ihtiyacın olduğunu gösteriyor.

hayır.
0
rygard
(01.08.09)
@rygard: farkindaysan askere gidip de vatanimi korumak istiyorum, dusmana silah sikmak istiyorum gibi sovenist bir ifade kullanmadim.

ya ben senin soruyu nerenden anladigimi anlamadim, ya da sen her turk erkegin sike sike askerlik yapmak zorunda oldugunu bilmiyorsun.
0
🌸osuruklu
(01.08.09)
askerlik hayal ettiğin gibi bir yer değil.
0
stanley weber
(01.08.09)
gayet normalsin, korkma. hatta okul biter bitmez aldır askerlik kararını gecikmeden. kariyerin bölünmesin. şunun şurası altı ay. kafan tazelenir.
0
trocero
(02.08.09)
normalsin.
hatta gidip üstüne askerden dönmek istemeyen adamlar biliyorum. vatan millet sevdasından değil, ortamı çok sevmişler.
0
merry shelly
(02.08.09)
(4)

TTnet Adsl

synche
Dün(31 Ağustos)'e kadar TTNET'in 4GB limitli (29 TL/aylık) paketini kullanıyordum. Bugün TTNET'in online işlem sayfasından tarife değişikliği yaparak 1LİMİTSİZ (45,31 TL/aylık) tarifesine geçiş yaptım. Bugün itibari ile direk tarife değişikliği yapılmışmıdır? Yani ben şuan 1LİMİTSİZ tarifesinden mi
Dün(31 Ağustos)'e kadar TTNET'in 4GB limitli (29 TL/aylık) paketini kullanıyordum. Bugün TTNET'in online işlem sayfasından tarife değişikliği yaparak 1LİMİTSİZ (45,31 TL/aylık) tarifesine geçiş yaptım. Bugün itibari ile direk tarife değişikliği yapılmışmıdır? Yani ben şuan 1LİMİTSİZ tarifesinden mi internete giriyorum?

diğer bir sorum da geçen ay 4GB'lık kotayı 3-4 GB aştım sanıyorum. (fatura kesim tarihi ayın 10'u ila 15'i arasında) Bugün limitsiz pakete geçmemle birlikte Ağustos faturasında beni şoka sokacak bir miktarla karşılaşırmıyım :S

Şimdiden teşekkürler...
0
synche
(01.08.09)
limitsiz tarifeye geçiş olup olmadığı online işlem sayfasından belli olur.

karşılaşırsınız. gb başına 10 lira civarı bir miktar ödersiniz. kotalı tarifeden faturanız 60-65 civarı gelir diye tahmin ediyorum. bu ayki faturanızla birlikte ödemek durumunda kalabilirsiniz bir de.
0
cro magnon
(01.08.09)
değişiklik anında yapılıyor. modeminizi bir kere açıp kapamanız yeterli olur sanırım. kota aşımına gelirsek ben bu konuda master yapmış biri olarak söylüyorum. 61.25 tl ten yüksek gelemez. istersen o ay 100 gb indirmiş ol. yinede geçmiyor o fiyatı.. aksini söyleyeni odunla döv..
0
artikbenimdebirvolvomvar
(01.08.09)
@artikbenimdebirvolvomvar

limit aştığı icin 100gb mıdır ne kadar indirdiyse 100küsür lira fatura geldiğini kendi gözlerimle gördüm Türk telekom bu güvenmemek gerek.
0
rurouni
(01.08.09)
@rurouni

paket değişimi yapmıştır ya da ttnet'in 61tl yi geçemez zırvalığından önceki bi fatura olabilir.
0
artikbenimdebirvolvomvar
(08.08.09)
(4)

vestel 15np-t225 driver

gamusullah
arkadaşlar bu laptobun driverleri lazım bana lütfen bulurmusunuz
arkadaşlar bu laptobun driverleri lazım bana lütfen bulurmusunuz
0
gamusullah
(01.08.09)
saka misin arkadas?
dun link verdim ya vestel'in sitesinden. driver.vestel.com

adamlar alta link de koymus: Aygıt Sürücülerini kendiniz seçmek istiyorsanız buradan indirebilirsiniz.

driver.vestel.com
0
sourlemonade
(01.08.09)
tamamda ben baktım bu siteye hiç bişey bulamadım ki...lütfen bu sistemin driverlerini bulabilirmisin?
0
🌸gamusullah
(01.08.09)
ve verdigin linktende driverleri indiremiyorsun
0
🌸gamusullah
(01.08.09)
laptop'un seri numarasını şu adrese yaz karşına ne çıkıyor anlat ben devamında yardımcı olurum.

driver.vestel.com
0
cro magnon
(01.08.09)
(7)

pc serial numarası

gamusullah
pc serial numarasını nasıl bulcam?
pc serial numarasını nasıl bulcam?
0
gamusullah
(01.08.09)
dambil
(01.08.09)
pc serial, donanım numarası mı acaba? tek parça satılan sistemlerde veya dizüstülerde oluyor heralde bunlardan. dizüstünün altında, kasanın arkasında olması lazım.
0
hollowlife
(01.08.09)
valla kanka bende anlamadım...nerede bu serial numarası laptop kullanıyorum...serial numarası hangi harfle başlarki..?
0
🌸gamusullah
(01.08.09)
laptop'un altında yazar hacı.
0
cro magnon
(01.08.09)
baktım ama yazmıyorki...bişeyler yazıyorduda onlar degil galiba yani hangi harfla başlar...?en kolay nasıl bulabilirm?
0
🌸gamusullah
(01.08.09)
alt tarafının fotorafını cek gonder bakalım. her markada farklı bi sistemi olur.
0
bryan fury
(01.08.09)
cihazların altında model numaralarını altında yazar. dmi kullanarak da silinmiş seri numaraları yazılımsal olarak bulunabilir, tabi bu bilen biri tarafından değiştirilebilir, ya da anakart değişirse.
0
abtash
(01.08.09)
(4)

3g İptal ettirme?

calimdor
arkadaşlar avea'ya 3334'e mesaj atıp 3g'ye geçtim ama inanılmaz şarj yediği için kapatmak istiyorum ama bir türlü bulamadım. nedir bunun yolu? hiçbir tarifeye üye değilim, yalnızca 3g var.
arkadaşlar avea'ya 3334'e mesaj atıp 3g'ye geçtim ama inanılmaz şarj yediği için kapatmak istiyorum ama bir türlü bulamadım. nedir bunun yolu? hiçbir tarifeye üye değilim, yalnızca 3g var.
0
calimdor
(01.08.09)
avea ' yı arasanız?
0
ykyt
(01.08.09)
telefon ayarlarından 3gyi kapatabilirsiniz.
0
gaia
(01.08.09)
telefonun ayarlarından 3g'yi kapatırsınız ama avea 3g'ye üyesiniz faturaya yansır yine. hiç kullanmayacaksanız avea müşteri hizmetlerini arayıp kapattırın. arada bir kullanacaksanız kapatıp açarak kullanırsınız.
0
cro magnon
(01.08.09)
*100# yapıyorsunuz, 3g çıkıyor karşınıza 1 ile cevap veriyorsunuz, tekrar 1 ile aboneliğe cevap veriyorsunuz, en sonunda 2 ile deaktivasyon diyorsunuz. sanırım böyle olsa gerek. mesaj geliyor 3g aboneliğiniz iptal edilmiştir diye.
0
eternal_soul
(01.08.09)
(4)

Robert Pattinson (Edward Cullen)

xyz
Şimdi bu eleman Twilight filminde cidden güzel mi oynamış, oscar'a aday olup kazanacak cinsten ? yoksa sırf tipinden dolayı mı bu kızların hastalığı? Hoş bana göre tip de yok ama, göreceli bir kavram tabi. Nedir olay ?
Şimdi bu eleman Twilight filminde cidden güzel mi oynamış, oscar'a aday olup kazanacak cinsten ? yoksa sırf tipinden dolayı mı bu kızların hastalığı? Hoş bana göre tip de yok ama, göreceli bir kavram tabi. Nedir olay ?
0
xyz
(01.08.09)
oyunculuğu öyle göze girecek kadar güzel yahut göze batacak kadar kötü değildi bence. üstelik tipinde de bi sikim yok.

kızların hastası olduğunu nereden çıkardınız ki? filmdeki karaktere aşık olmuşlardır onlar. rolünün karizması var yani. kendisinin yok.
0
cro magnon
(01.08.09)
oscar a aday bile olamaz ne adayı yanından geçemez. Tamam izlenebilir bir oyunculuk sergilemiş ama oscar başka bir şey ne olursa olsun.
0
rurouni
(01.08.09)
bi bok oynadığı yok afedersin... götüm gibi. vallahi bak...
0
hellguard
(01.08.09)
kızların kendine bi model arama isteginden doguya simdide Alexander rybakov furyası vardır ki sormayın bu Robert itininde tek sucu kendine hayran bırakmak degil bide kızlara mal mal kıtap okutturuyor,kimse bizle ilgilenmiyor...bunun sonu ilişkiyi bitirir...
0
charliee
(01.08.09)
(8)

tuz ve kilo alımı

nesenbilneben
tuz tüketimi kilo almaya sebep olur mu? Yemeklere daha az tuz atmak ya da yemekleri tuzsuz tüketmek kilo vermeye yardımcı olur mu?
tuz tüketimi kilo almaya sebep olur mu? Yemeklere daha az tuz atmak ya da yemekleri tuzsuz tüketmek kilo vermeye yardımcı olur mu?
0
nesenbilneben
(01.08.09)
fazla tuz alımı kilo aldırır evet. ama ne derece etkisi olur onu bilmiyorum.
0
cro magnon
(01.08.09)
nedense kafamda fazla tuzun vücudun su tutmasına neden olacağı gibi bir bilgi var. ama hiç emin değilim.
edit: araştırdım, evet ödem yapıyormuş. ama kilo aldırması ile ilgili özel bir durum belirtilmemiş.
0
kediebesi
(01.08.09)
@kediebesi
aynen, ben de şimdi onu diyecektim.. kilo alımı da su bazında olur heralde sadece..
0
rednoff
(01.08.09)
dediğiniz şey şekerde geçerli, ama iş tuza gelince o kadar etkileyeceğini düşünmüyorum. vücut fazla tuzu depolamıyor ki? atıyor.
0
cro magnon
(01.08.09)
tuz su tuttuğu için yağ yakımı için gerekli suyu da tutuyor. böylece vucut sindirimi yağdan daha kolay şeylerle yapıyor ve tuz dolaylı olarak da olsa yağ yakımına engel olduğu için de kilo aldırıyor. çok pis sallıyor da olabilirim tabi..

sadece su yüzünden ağırım diye düşünüp rahata ermeyiniz bence :)
0
hayo
(01.08.09)
tuzun yaptığı şey kilo almak değil, vücudun su tutması çeşitli ilaçlar da buna sebep olur mesela ben buscopan içince davul gibi şişiyorum tuz da aynı mantıkla su tutmana sebep oluyor ama bu kalıcı bir şey değil...
tuzu kesersen iki günde o suyu ödemi zaten atıyorsun...
0
ilse
(01.08.09)
Tuzu erikle yersen bağırsak duvarlarını kazıyarak kilo verirsinde dönerle tüketirsen iş başka..
0
Rodin
(01.08.09)
1 birim tuz, 10 birim yağın vucudunda kalması anlamına geliyor.
0
aytaral
(01.08.09)
(4)

youtube

türk kelekom
an error occured diyor, eskiden hiç demez idi böyle şeyler ?
an error occured diyor, eskiden hiç demez idi böyle şeyler ?
0
türk kelekom
(01.08.09)
open dns kullan

208.67.222.222
208.67.220.220

youtubejacker sorun veriyor artık.
0
wampex
(01.08.09)
bu ayarları nereden yapıyorduk çok kolaydı da ?
0
🌸türk kelekom
(01.08.09)
denetim masasından bağlandığınız ağa sağ tıklayıp özellikler deyin, orada tcp/ip olacak. ona girip dns kısmına yazın.
0
cro magnon
(01.08.09)
server üzerinden işlem yapan bir iş bilgisayarında bunu yapsak server bağlantısında sorun olurmu?
0
kaleci makabayasi
(01.08.09)
(17)

Rakı içebilmek

kavaleli
Var mıdır bir yolu, keskin kokusunu çok fazla hissetmeden içebilmenin? zaten ikinci dubleden sonra farketmiyor da, ilk dubleyi yuvarlayabilmek lazım bir şekilde..
Var mıdır bir yolu, keskin kokusunu çok fazla hissetmeden içebilmenin? zaten ikinci dubleden sonra farketmiyor da, ilk dubleyi yuvarlayabilmek lazım bir şekilde..
0
kavaleli
(31.07.09)
sek içmek daha az mide bulandiriyor,
su yerine salgam suyu koyanlar da var
0
tehanu
(31.07.09)
buz :)
0
cnonefb
(31.07.09)
yada su yerine soda koyarsanız ne kokusu kalıyor nede ağzınız kokuyor..
0
zozjotejmnk
(31.07.09)
tekirdağ yaş üzüm diyorum sana...
yeni rakı'yla tiksindiğim rakı artık benim için başka anlamlar ifade eder oldu.
0
tahinpekmez
(31.07.09)
içmekten hoşnut değilseniz içmeyiniz efendim, sosyal içici olmayınız rakı ile
0
obez kirpi george
(31.07.09)
rakının kokusundan midesi bulanan biri olarak yanında su yerine ayranla 5 duble içebilmiştim. deneyebilirsin.
0
bcdhms
(31.07.09)
mest rakı, özellikle kadınlar için -rakı kokusu daha ağır geliyor sanırım kadınlara- üretilmiş.(bkz: mest rakı )
0
balik kraker
(31.07.09)
sulandırılmış bir bardağın yanına bir bardak da şalgam suyu koydunuz mu tamamdır.
0
cro magnon
(31.07.09)
bir de sanki uzo daha az kokuyo gibi gelmişti bana.
0
bisikletci
(31.07.09)
Rakıyı karafakiye (yoksa küçük bir sürahiye) koyun, üzerini ince bir bezle örterek 1 gece açık havada bekletin. Şunu iç, yanında bunu iç derdinden kurtulun.
0
kenjau
(31.07.09)
sakın ola rakıya su koymadan buz atmayın.
0
kirk karaktere sigmayacak adam
(31.07.09)
kırk karaktere sıgmayacak adam, neden sonra buz?
0
hubble
(31.07.09)
beğenmiyorsanız kokusunu niye rakı içiyorsunuz ki. başka bir şey içseniz olmaz mı? rakıya da yazık olmaz en azından.
0
synick
(31.07.09)
@hubble siz @kırk karaktere sıgmayacak adam'a sormuşsunuz ama görünce cevap vermek isterdim. eğer rakıya su koyup inceltmeden buz koyarsanız kristalize olur, arkasından su eklediğinizde kristalize olan rakı suyun üzerinde (bir nevi rakı kaymağı) toplanır, bardakta yağsı bir görüntü oluşturur ve lezzetini bozar. bu yüzden soğuk rakı+soğuk su kombinasyonu ile rakı içilmeli, illa buz koyulacaksa da rakı önceden su ile inceltilmeli, buz devamında eklenmelidir.
afiyet olsun!
0
balik kraker
(31.07.09)
tezgahtan not: buz islemi yanlis yapilan ve neticesinde kristallesen raki cok pis bas agrisi yapar. bir de ben rakinin rengi seffaftan griye degismesin arkadas ben oyle su gibi icmek istiyorum, diyorsan soguk su degil de normal ilik su kat rakinin uzerine. uc kadehe kafa beton gibi olsun. ortam nese muhabbet dolsun. hadi afiyet olsun.
0
gunlerin kopegi
(01.08.09)
aynı dertten arkadaşımda muzdaripti. fakat sonradan keşfettiği yöntemle 2 3 dubleyi gayet 5 6 dubleye çıkarabildi. rakıya '' su yerine soda '' katıyo fakat nasıl olur tadı bilmiyorum. güzel olur diye düşünüyorum ama kafa olucam diye güzelim aslan sütünün tadınıda heba etmem. siz yine de deneyiniz.
0
kültabisi
(01.08.09)
"mest" rakı deneyin. içimi en rahat olandır. zaten hanımlar için özel yapım oluyormuş kendileri.
0
pain
(01.08.09)
(9)

kendi kedimden tırsıyorum

vejeteryan vampir
Çünkü kendisi bir PİSİkopat. Bebekken aynen böyleydi: (git: 45891) Olgunlaştıkça düzelmesini bekledim- kısırlaştırana kadar her yerimimde kalıcı yara izleri bıraktı. Kısırlaştıktan sonra biraz rahatladı kendisi, ama hala arada heyheyleri geliyor. O zaman gözü kimseyi görmüyor, hiç bir şekilde durdu
Çünkü kendisi bir PİSİkopat. Bebekken aynen böyleydi: (git: 45891) Olgunlaştıkça düzelmesini bekledim- kısırlaştırana kadar her yerimimde kalıcı yara izleri bıraktı. Kısırlaştıktan sonra biraz rahatladı kendisi, ama hala arada heyheyleri geliyor. O zaman gözü kimseyi görmüyor, hiç bir şekilde durdurulamıyor. Burnunu garip biçimde yapıştırıp bırakıyor, saldırı pozisyonuna geçiyor ve "kopartmak" için saldırıya geçiyor. Öyle durumlarda odadan atmaktan ve eğer canımı çok yakmışsa bir odaya 3-5 dakika kapatmaktan başka çarem kalmıyor.

Bitmedi... Geceleri uyurken birden ısırma acısına uyanıyorum. Oysa yanımda sessiz sakin uyuyordu saldırmadan önce??? O an, herhangi bir şey yaptığımdan değil, sadece zarar vermek için saldırıya geçiyor.

Bununla birlikte belirteyim ki, bunu sadece bana yapıyor. Beni annesi olarak görüyor, çok küçükken annesiz kalmıştı, ben büyüttüm yavrucağı. 1 yaşında olmasına rağmen hala arada tşörtümden bir parça bulup cok cok emiyor falan.

Ayak bileklerimde problem var ve durduk yere ayağımı bir ısırması, aylar süren sorunlara sebep olabiliyor. Bu nedenle çok acil yardıma ihtiyacım var.

Bu davranışlar neden olabilir, nasıl vazgeçirebilirim kendisini? Ya da bildiğiniz bir hayvan psikiyatr var mı? :)

Acil yardım lütfen, tişikküler
0
vejeteryan vampir
(31.07.09)
benim eski kedi bu resmen. kısırlaşınca sakinleşiyor kediler ama kısırlaştırma erken dönemde yapılmayınca bu huylar kalabiliyor sanırım, ben öyle gözlemledim. özellikle erkek kedilerde. siz de biraz geç kısırlaştırdıysanız tamamen durulamamış olabilir ve üzülerek söylüyorum kedi söz konusu olduğunda huyunu değiştirebileceğinize inanmıyorum.
0
cereal killer
(31.07.09)
benim kedim sizinkinden daha beter. kollarım şavaştan çıkmış gibi duruyor. henüz 7-8 aylık, ergenliği atlattıktan sonra düzeleceğini tahmin ediyorum.

ben şiddet kullanmak zorunda kalıyorum bir yerden sonra. çünkü tamamen sebepsiz yere hart hart ısırıyor, tırnak geçiriyor. kedinizin cinsi nedir acaba? benimki bildiğin sokak kedisi. sokak kedileri bugünkü cins kedilerden daha vahşi sanırım. öyle olması da normal.
0
cro magnon
(31.07.09)
evet, kendisi erkek. ve evet kendisi sokak kedisi. sanırım genlerinde var yırtıcılık.

8 aylıkken kısırlaştırdım ama sanırım geç kalmıştım. azmıştı kısırlaştırdığımda. hala da ara ara aklına gelip ayağıma yöneldiği oluyor manyağın. acaba tamamen kısırlaşmadı mı ki diye düşünmeden edemiyorum böyle durumlarda. öyle bir ihtimal var mıdır ki? :S
0
🌸vejeteryan vampir
(31.07.09)
yok, kısırlaşmıştır. kısırlaştıktan sonra bi miktar istek kalabiliyor içlerinde hala, mümkün. ama dediğim gibi, genelde erken kısırlaşan kedi uysal, geç kısırlaşansa biraz daha agresif oluyor. yani kısırlaşmadan önce de agresiftiyse tabi. erginliği ve yetişkinliği kısırlaşmadan yaşayınca o davranışlar kaybolmuyor sanırım.
gün içinde bi süre yoğun şekilde kendisiyle oynayıp yormayı deneyebilirsiniz uyurken sizi rahat bırakması için.
0
cereal killer
(31.07.09)
sanki kendisi patron ve o da sizi yola getirmeye çalışıyor. gece ısırması filan kesin onun yerine ayağınızı filan koymuşunuzdur, rahatı bozulmuştur. bazen erkek kediler (alfalar) diğerlerine ne bakıyon lan diye bile girişebiliyor. bilinemiyor :) zor bir şey, kolay gelsin diyorum.
www.kedimveben.com
buradan terapiste danışılabiliniyormuş.
0
kediebesi
(31.07.09)
birkaç yerden duydum bunu kara patili kediler vahşi atalarına daha yakın oldukları için o durduk yere saldırma ısırma huyu hepsinde oluyormuş. benimki de aynı sizin kedi gibiydi, 1 yaşını geçince biraz duruldu ama hala kendini sevdirmez kolay kolay, durduk yere saldırır ayak bileklerini ısırır falan. ben öyle yaptığında odaya kapatıyorum bi 15-20 dakika. işe yarıyor mu derseniz hiçbir işe yaradığı yok zaten bunun bi ceza olduğunu anladığını zannetmiyorum odada takılıyo kendi kendine. belki bunu yapmasam daha çok saldırırdı; şimdi de günde en az bir kere saldırıyor ama en azından odadayken ben emniyette oluyorum.
0
hayali arkadaş
(31.07.09)
reflekslerinizi geliştirin şerefsizin tırnaklarını düzenli olarak ensesinden tutup kesin o saldırdıkça siz de saldırın bi yerden sonra pısırıp kalıyorlar kafamı attırmasın gelir oraya ben alırım aşşağı.

dişi kedimden biliyorum bikaç gündür durduk yere oturan benim bacaklarımı ısırıyodu biraz kapıştıktan sonra tırnaklarını kestik yemiyo artık.
0
yuto
(31.07.09)
O sizi ısırırsa siz de onu ısırın.
0
pichoscosama2
(31.07.09)
aynı odada yatmayın. sizi ısırdığında burnuna 2-3 fiske vurup balkon veya tuvalet gibi bir yerde cezaya bırakın. biraz düzelecektir. bazı huylar bir türlü geçmiyor. benim 1 yaşındaki erkek kedim de ısırarak iletişim kuruyor. can acıtmak değil amacı oynamak ama her dakika da olmuyor ki. o da uyurken gelip ısırabiliyor.

1 yaş daha erken. durulacaktır diyorum.

kısırlaştırma için de tam zamanında yaptırmışsınız. gecikmemişsiniz.
0
mea maxima culpa
(01.08.09)
(2)

1Gb temp dosyası

eja
home kullanıyorumwindows temp te 6000 dosya war 1gb tutuor.. genelde sağ tıklayıp disk temizleme yapıyorum silmemiş hiç temp i şimdi ben bunların hepsini seçip(tempi) silsem bilg çökmez dimi?
home kullanıyorum
windows temp te 6000 dosya war 1gb tutuor..
genelde sağ tıklayıp disk temizleme yapıyorum silmemiş hiç temp i şimdi ben bunların hepsini seçip(tempi) silsem bilg çökmez dimi?
0
eja
(30.07.09)
hiçbir şey olmaz. hepsini silin.
0
ykyt
(30.07.09)
bence ccleaner kullanın. daha sağlıklı olur. hem browser'ların templerini de siler.
0
cro magnon
(30.07.09)
(11)

taşınabilir harddisk

enter saltman benim
bunların güvenilir olanı yok mudur? duyuruda sürekli bozulan harddisklerle ilgili sorular var.ben 3,5" alıp yedekleme için kullanacağım.taşıma falanda yok sorun olur mu?bilgisayarın harddiskini 5 senedir kullanıyoruz sorun yok bunlar neden böyle?
bunların güvenilir olanı yok mudur? duyuruda sürekli bozulan harddisklerle ilgili sorular var.ben 3,5" alıp yedekleme için kullanacağım.taşıma falanda yok sorun olur mu?bilgisayarın harddiskini 5 senedir kullanıyoruz sorun yok bunlar neden böyle?
0
enter saltman benim
(29.07.09)
Western Digital kullanan birini biliyorum defalarca düşmesine rağmen bir şey olmadı, bir başka tanıdığımının ext hdd'i sarsılmadan bozuldu. Marka çok önemli. Ama öylece yerinde durursa neden bozulsun ki?
0
ataturkiye
(29.07.09)
Güvenli bir şekilde kullanırsan neden sorun olsun ki ? Fazla kıpırdatma yerinden, işin bittiğinde sök. Sorun olmaz.
0
xyz
(29.07.09)
bilgisayarını koltuğunun altına alıp oraya buraya taşımadığından.
0
lhun
(29.07.09)
ben Western Digital Mybook kullaniyorum. Gayet memnunum, eger calisir durumdayken dusurmezsen bir sorun olmaz. tasirken fis ve kablo oldugu ve alet de buyuk oldugu icin bir poset gerekiyor, bana gore sorun degil, 3.5" istiyorsan sana gore de olmamali...

ayrica bir de bilgisayardan cikartacakken "donanimi guvenle kaldir" derseniz hic bir sey olmaz.
0
1001gecemasallariyla1002gece
(29.07.09)
seagate .
0
bryan fury
(29.07.09)
western digital den sasma. digerlerine gore pahalidir ama aradaki o farkin bi sebebi var. 250gb lik wd var bende 4-5 kez 1 metreden falan dusurdum. bana misin demedi.kullanmadim ama seagate de fena degil diolar. bildigim birsey varsa o da maxtordan uzak dur.
0
crucio
(29.07.09)
düşürme işi biraz şansa bağlı sanırım, xs marka taşınabilir bir diskim var, en ucuz diye almıştım. düşürmeme rağmen hala çalışıyor.
0
marido
(29.07.09)
duyurudaki harddisk sorun ilanlarının %80'inde bir sorun olmuyor. bilgisayardan ya da işletim sisteminden kaynaklanan problemler olduğu çıkıyor sonradan.
0
blackdog
(29.07.09)
harddiski harddisk gibi kullanırsan hiçbişi olmaz.

tabiki markada önemli seagate yada wd kullandığını düşünüyoruz.
0
cnonefb
(29.07.09)
aman maxtor olmasında. seagate freeagent serisine güvenebilirsiniz. expansion alt seridir. maxtor da seagate'in dandik ürünlerinden ibarettir.
0
carnicero
(29.07.09)
paran boksa solid state disc(ssd) de alabilirsin. türkiye'de pek satılıyor mu bilmiyorum ama arayan bulur.

edit: onlarda sarsılma falan filan gibi durumlar yok. usb 2.0 kullananları çıkmış.
0
cro magnon
(29.07.09)
(9)

Ankarada ne nerde en iyi şekilde yapılır?

emcedeltate
1aoç de en iyi kokoreç yapan dükkan.2en iyi kokoreççi minibüsü/seyyar kokoreççiler3en iyi işkembeci.4midye yenebilecek en iyi yer.5döner( hosta diyene karacadan 12 kişilik çatal bıçak seti )6nargile ( harward, tabu, rally diyene çift kişilik nevresim takımı)7biranın 4 liradan az olduğu nezih ancak s
1aoç de en iyi kokoreç yapan dükkan.
2en iyi kokoreççi minibüsü/seyyar kokoreççiler
3en iyi işkembeci.
4midye yenebilecek en iyi yer.
5döner( hosta diyene karacadan 12 kişilik çatal bıçak seti )
6nargile ( harward, tabu, rally diyene çift kişilik nevresim takımı)
7biranın 4 liradan az olduğu nezih ancak salaş olmayan iyi ve slow bir playlisti olan cafe( bahçeli tunalı farketmez)


aklıma bu kadar geldi. kendiniz birşeler eklemek isterseniz çekinmeyin. deneyimlerinizi paylaşın.
0
emcedeltate
(29.07.09)
kokoreç için "profesör kokoreç" üzerine tanımam , anıttepe ve kızılay'da şubeleri var. kimse tarafından rahatsız edilmeden bira içebileceğiniz nezih bir mekan olarak tunalı hilmi caddesi "papsi bar" veya alternatif olarak tunus caddesi "sekans pub" (tekil bira fiyatını bilmiyorum hiç sormadım)
0
kemal sunal
(29.07.09)
açık konuşayım..

2- 100.yılda raşit abimiz vardı bir. onun kokoreç süperdi ama kendisi amerika'ya gitmiş. yerine farklı birisi geçmiş ama gene de güzel. hatta okula filan getirecektim ben bir gün. süper adamdı.
4- kızılay'da ykm nin hemen karşısında geceleri duran bir genç vardı. bir kere aldık onda da resmen naz yapmıştık. adamın midyesi döt etti bizi.
5- cepa'da bir yer vardı. neydi yahu adı. orasının güzeldi ama gene de muhteşem ötesi değildi.
6- ankara'da iyi nargileye denk gelemedim daha..
7- öyle bir yer yok. sdkljfdsklf sakarya var işte 3.5-4 lira bira ama salaş, gerçi keşiflerimiz devam ediyor. salaş olmayan ama sert çalan bir yer bulmuştuk en son. oraya rağbet azalırsa şarkılar da yavaşlar bizce=)

ben ekliyorum. en iyi balık ekmek, en iyi köfte ekmek yenilecek yer->güvenparkta dolmuş duraklarına giderken halk ekmek ve garanti bankamatiğinin arasına her gece tezgah açan abiler var. muhteşemler. fiyat mantıkları da inanılmaz. en son şey yapmıştım mesela. tabi kafamın güzel olmasının da etkisi var. abi tam ekmeğe yarım ekmek malzemesi koysan da yarım ekmek fiyatı mı oluyor dedim. adam durdu bi' slkjfdslkfj düşündü filan sonra bir anda evet dedi. ahah süperdi..

baştaki açık konuşma lafı bira ve nargile içindi. girişte sadece o yazınca garip olmuş=)
0
dambil
(29.07.09)
ucuz bira için konur'da orta bahçe diye bir mekan var. öyle "ortam" bir yer değil. ama herşey ucuzdur. 50lik bira 2,5 lira, 70lik 3lira. birası da gayet güzel. sahibi da adam gibi adamdır. özel bir odası da var armut koltuklarla dolu. isterseniz projeksiyon ile film izleyebiliyorsunuz da odada.

tam öğrenci mekanıdır orası. nedjima ve don kişot'un olduğu binanın en üst katında.
0
cro magnon
(29.07.09)
kocatepeye karşı kadeh kaldırıp, ucuz ve lezzetli yemek yiyebileceğin gizli cenneti tarif ediyorum iyi dinle;
bulvardan meşrutiyete girer girmez, yükselden çıkanları karşıya geçiren üst geçidin ayağındaki binanın en üst katında ziraat mühendisleri lokali... yazın teras açık... en köşede, meşrutiyete bakan masayı boş bulursan dadından yinmez...
0
muratti36
(29.07.09)
Doğru yerdesin :)

aoç içindekiler arasından istiyorsan şençam açık ara önde. Özellikle kokoreç tezgahının yanına sac ocak koyduktan sonra inanılmaz orgazmik lezzette kokoreç yapıyorlar. Günün her saati baya bi sıra beklersiniz ama. Bunun haricinde, Gazi Hastanesi kavşağından koşu yolu'na doğru giderken sol tarafa bakın. Koşu yolu'na gelmeden hemen önce köşede Şeker Abi'nin yerini göreceksiniz. Çok uzun hikayesi var ama uzatmaya gerek yok. Buraya gittiğinizde "iyi pişmiş" ve "biraz büyük parçalı olsun" demeyi unutmayın. Üçüncü olarak da her akşam çıkmıyor ama Bahçelievler 7. caddenin girişindeki kavşakta milli kütüphane'nin önünde tezgahtan deneyin. Yıllardır orada tezgah açan amcamız gırtlakkanseri olmuş, yatıyormuş, şimdi oğlu işletiyor, halen güzel.

En iyi işkembeci (itiraz istemiyorum) beykoz. Hoşdere caddesi'nin sonunda sağ tarafta kalır. Yanında yer alan çorbacım da iyidir, üçüncüsü de elbette ki bestekar'daki Rumeli işkembecisi. Beykoz'a gidip işkembe- şırdan- tuzlama karışık deneyin, sonra gelip bana teşekkür edin.

Midye yenebilecek yer günlük olarak değişiyor. Kızılay'da ssk işhanı'na geçen üst geçidin diğer ayağında myway isimli bi yer var. oranın önünde uzun boylu, esmer, çıkık adem elmalı (tasvire gel) bi abi oluyo. Ordan yediğim zaman o abiye veresim geliyo ama yakalayamıyorum son zamanlarda. Bir de bahçeli 7. caddenin sonundan sağa dönünce 1. caddeyi geçtikten sonra ilk sola dönüp o köşedeki kokoreççinin midyelerini tavsiye ederim.

Ekmek arası döner için kumrular'a girdikten 30 metre sonra sağda cici piknik. "Ankara'da yaşayıp burayı bilmiyorum" diyeni rencide ederim, o derece. Tüm ekmeğe iki buçuk sade döner isteyin, ağlayacaksınız mutluluktan :) Zaten kasada direkt 2,5 porsiyon düğmesinin olmasıyla bile kendini gösteriyor :)
Servis dönerin en iyisini yeşil nalın yapar. Sıhhiye u köprü'nün hemen altında, etibank'ın yanındaki yeşil nalın'a gidip döneri, iskenderi ve kapalı kaşarlı dönerli pidesini deneyiniz. İskender için bir diğer adres de emek 8. caddenin sonundaki eski edessa iskender, şimdiki adını unuttum, inegöl mi bursa mı ne...

Nargile'nin keyfini de Nezih'de çıkarmanızı salık veririm. Balgat'ta... nasıl tarif edeceğimi bilemedim ama şöyle diyim, Milli Kütüphane tarafından Balgat'a girince, Balgat caddesi'nin asıl girişine, karakolun oraya gelmeden bi 100 metre kadar geride ışıklar var. O ışıklardan sola dönün, sol tarafı takip ederek gidin, bir kahvehane göreceksiniz, üst katta kelli felli amcaların oyun oynuyor olmasına kanmayın, hemen alt kata inin, kışın gittiğinizde ballı limon, yazın gittiğinizde gazoz istemeyi unutmayın, kızlı erkekli gidebilirsiniz, hani kahvelere kızlı erkekli gidilmez diye belirtme ihtiyacı duydum, burası öyle değil, rahat olun. Aklıma bir yer daha geldi, orası da loca usülü çalışıyor, nargilesi iyidir. Balgat Migros'un arkasındaki sokakta, adını unuttum ama...

Bira sorusuna hiç cevap veresim gelmedi, yüzlerce yer sayılabilir ama salaş olmasın dendiği için kınıyorum, biradan en çok zevk aldığım an, arkadaşlarla biraları kapıp mithatpaşa'nın üstünden geçen tüp geçidin içinde yere oturarak türkü söylediğimiz zamandır, "nihayet" diycem cevap olarak, evet, salaş ama limon ve gölgede büyümüş bir adam olarak evimde hissettirir sanırım şimdi gitsem. Yok nezih bir yer diyorsanız Tunalı'da falan yüzlerce var.
0
inshroud
(29.07.09)
5 - esat yıldız aspava, 1.5 sos soğan kaşar.
0
coldbound
(29.07.09)
5) cici piknik veya selanikteki düveroğlu
7) 4 liradan az diyince işler değişir. direkt olarak sakaryayı öneriyorum.
0
atmosphere
(29.07.09)
1) AOÇ'nin resmi yeri olan doğata'yı tek geçerim. Köşebaşında ve hemen tren yolunun yanında olmak üzere 2 dükkanı vardır. Diğerlerinden pahalıdır ama kesinlikle daha temizdir, nezihtir. birazdan gidicem hatta :)

3) Bestekar sokak'taki rumeli işkembecisi
5) Kesinlikle ve kesinlikle hacıbayram kebapçısı nazım usta. hacıbayram'ın avlusuyla zafer sokak'ın kesiştiği yerdedir. yazmışlar zaten: (bkz: #9272809)
0
makineci
(29.07.09)
1.en iyi kokoreç gençlik caddesindeki kokoreçci hacı
3.en iyi işkembeci beykoz çankayada
4.midye selanikteki şampiyon kokoreçin midyesi
5.en iyi döner cebecide kebap49
6.tunalıdaki mısır türevi bahçelide monopoly
7.bilgim yok
0
ogeday
(16.04.10)
(5)

bir klasik

ie
selam ahali,bir klasikle karşınızdayım. kafası karışık bir er kişi olarak.şimdi bir sevgili mevcut. bu sevgili hali hazırda yoğun bi projenin göbeğinde. başını kaşımaya vakti yok. bi kaç zaman evvel konuştuğumuz kısa bi hafta sonu tatili planımız vardı. bu planda benim iki arkadaşım da var ama. ve b
selam ahali,

bir klasikle karşınızdayım. kafası karışık bir er kişi olarak.

şimdi bir sevgili mevcut. bu sevgili hali hazırda yoğun bi projenin göbeğinde. başını kaşımaya vakti yok. bi kaç zaman evvel konuştuğumuz kısa bi hafta sonu tatili planımız vardı. bu planda benim iki arkadaşım da var ama. ve bunlardan bir tanesi kız. ve sevgilinin ne kadar itiraf etmese de bu kızdan beni kıskanma durumu var inceden. ayrıca yine söylemese de benim gidiyor olmama bozulmuş durumda. inceden trip yapıyor.

baştan plan sevgili ve arkadaşlarla birlikte 4 kişi gitmekti. ama sevgilinin yoğunluğu buna engel oldu ve ben gelemiycem dedi. ama sen git dedi. ki zaten diğer arkadaşlara verilmiş bir söz var ortada. siz olsanız bu durumda, özgürüm ulen ben diyip basıp gider miydiniz yoksa canım ben sensiz gitmem diyip oturur muydunuz oturduğunuz yerde. diğer yandan öbür iki arkadaşa satış koymak var onu da hesaba katmak lazım.

not: arkadaşlar çok eski ve en yakın arkadaşlar, sevgili ise yaklaşık 5 aylık ama tarafımdan hakkaten seviliyor.
0
ie
(28.07.09)
herkes rütbesini bilecek hacım
0
obez kirpi george
(28.07.09)
Hiçbir insan evladı için planlar bozulmamalı. Sen gitmezsen onun bir kazancı olmayacak, ama sen tatilden mahrum kalacaksın. Bunu istemesi (onun) bencillik ötesi olur. Seven insan, sevdiği mutluysa mutlu olur.

Saçmaladım kısacası, sen tatile git.
0
ataturkiye
(28.07.09)
Kız arkadaşınıza "Ya aslında sensiz gitmek hiç istemiyorum, sensiz tadı çıkmayacak; ancak gitmezsem arkadaşlarım çok bozulacak, söz verdiğim için gerçekten ayıp olacak." vs vs dediğiniz zaman bir şeycik olmaz. Geldiğinizde de çok eğlenseniz bile çok eğlenmemiş gibi yapın, "Sen olmayınca eğlenemedim." falan deyin yani bir sorun çıkmaz. Uzun uzun konuşup içini rahat ettirin ve tatile kesin gidin. O boş olduğunda tekrar gidin ya da aslında erteleyemez misiniz?
0
loralynn
(28.07.09)
bence gitmeyin. kendinizi onu yerine koyun bi. kıskandığınız bir erkekle tatile gidiyor. bence olay çıkartırdınız. fazla bile anlayışlı davranmış diye düşünüyorum.

madem arkadaşlarınız eski, sizi anlayışla karşılayacaklardır.

bir de, döndükten sonra büyük bir kavga yaşayıp gittiğinize pişman olma ihtimaliniz var. bence bu olasılıktansa gitmemek daha iyi. başka zaman beraber gidersiniz.
0
cro magnon
(28.07.09)
olm git, deniz kumsal güneş. bırak allaasen sevgili şeyslerini.
0
bore
(28.07.09)
(34)

[spoiler] What is the Matrix lan!?!

gholeman
düne kadar matrix filmleri hep baştan savma ve farklı zamanlarda izlemiştim. dün oturdum. duraksız 3 filmi ardarda izledim. herşeyi anlarım sanmıştım. ama olmadı yine olmadı.bir kere mimar ve kahin karakterleri tam olarak ne?ben bütün programları yazan program olarak düşündüm. ilk yapay zeka belki d
düne kadar matrix filmleri hep baştan savma ve farklı zamanlarda izlemiştim. dün oturdum. duraksız 3 filmi ardarda izledim. herşeyi anlarım sanmıştım. ama olmadı yine olmadı.

bir kere mimar ve kahin karakterleri tam olarak ne?
ben bütün programları yazan program olarak düşündüm. ilk yapay zeka belki de. yok ama animatrix te robotlar vardı.

herneyse. en anlamadığım konuysa neo nun 6. seçilmiş kişi olması. nasıl olmuş da olmuş.

morpheus 2199 civarında olduklarını söylemişti. acaba 2700 lerde olabilirler mi?
herşey silinmiş sanki. zion yok edilmiş. hatta mimarın dediğine göre 6 erkek 14 dişi gibi bi rakamla tekrar üremişler. tekrar tekrar.

mimarla konuşma sahnesini de tam anlamadım. arkadaki görüntüler önceki seçilmişler miydi yoksa neo nun paralel evrenleri mi?

tamam mimarı anladım. ama en sondaki baby face robot neydi öyle? robot kral mı?

beyaz ikizler ne ayaktı?

merovigian ın korumaları hani şu çok eski bi matrix versiyonundan olanlar. vampir miydi onlar? gümüş kurşunla mıhladı kadın.

daha sorum vardı ama hatırlayamıyorum. beni aydınlatın lütfen. adamlar ne film yapmışlar ama beh.
0
gholeman
(28.07.09)
Mimar matrix'i dizayn eden arkadaş. Aynı zamanda zion'daki insanları da kontrol eden programı yazan eleman. Program içinde program gibi düşün. Matrix içinde matrix.

Kahin ise ilk matrix'den gelen başka bir program. Somut bir işlevi yok, sadece seçilmişe yön gösteriyor.

Bundan önce 5 kere zion yıkıldı ve savaş kaybedildi, seçilmiş kişi ise peşine taktığı insanlarla matrix'ler yeniden yapılandırılınca yeniden insanlar kurtarmaya başladılar. Aynı senaryo 5 kere tekrarlandı.

Arkadaki görüntüler Neo'nun beyninden geçen düşünceler.

Babyface ilk yapay zeka o. Kendi zekasından sonra programlar yazıp matrix'e yönlendiriyor.

İkizler mero'nun korumaları.

Evet o korumalar vampirdi. Şimdiki dünyaya ait değiller o yüzden de insan arasına salınmıyorlar. Ama silinmeye de kıyılamamış, öyle koruma koruma takılıyorlar.

Daha soru varsa alayım :)
0
ataturkiye
(28.07.09)
nası yani ya!

zion da gerçek değil mi yani? zion daki insanları kontrol eden program ne?

o zaman neo nun matrix te değilken sentinelleri eliyle durdurması öyle oldu?

ikizler de vampirler gibi bi program heralde.
0
🌸gholeman
(28.07.09)
Zion da yalan hacım. O da kontrol altında. O da matrix. Yeniden yıkılıp yeniden inşa ediliyor. Neo'nun özel güçleri var vs. Matrix'den farkı yok ki?

İkizler de program. O şarap içip Monica'yı hüpleten eleman da program.
0
ataturkiye
(28.07.09)
son olarak şunu diyeyim. son sahne kahin ve mimar güneş batarken muhabbet ediyorlar.

mimar isteyen çıkıcak ben insan mıyım diyor. nerden nereye çıkıcak. soğan gibi katman katman vallahi.

bir de zion da matrix ise böyle bir program yazmadaki amaç ne? direniş oluşturmuşlar resmen. direnen adam daha mı çok elektrik üretiyor yani?

o zaman o babyface da asıl yapayzekanın zion gerçekliğindeki görüntüsü o zaman. oyh oyh iyice karıştı. neyse ben biraz matrix revelotuions başlığını karıştırayım.
0
🌸gholeman
(28.07.09)
Aynen öyle. Soğan hesabı. Ben mesela şu an en üst katmandan yazıyorum. Mimar benim :)

Amaç yok valla. Oyun gibi simülasyon izliyor mimar. E tanrı da öyle değil mi zaten? Hayatın anlamı mı var? Puşt yukardan izleyip gülüyor bize.

Yapay zeka gerçek dünyadaki yapay zeka. Onun bir yansıma olduğunu sanmıyorum. Belki de gerçek dünyaya uygun yazılan bir programdır?
0
ataturkiye
(28.07.09)
mimar'ın odasında gördüğünüz neo versiyonları sadece olasılık. ama neo o olasılıklardan sadece birini yaşıyor. diğer olasılıkları da yapma ihtimali vardı ama yapmadı.

benim bildiğim zion matrix'in içerisinde değil. matrix içerisinde seçilen kişinin güçleri matrix'in dışına taşıyor bildiğim kadarıyla. yani seçilmiş kişi matrix'le sınırlı kalmıyor, gerçek dünyada da matrix ile ilintili şeyleri kontrol edebiliyor. yanlış biliyorsam düzeltiniz.

bu olayların dünya takvimiyle hangi tarihte gerçekleştiği tam olarak bilinmiyor. tek bilinen bundan önce zion 5 defa kuruldu, yok edildi ve yeniden kuruldu. seçilmiş kişinin asıl görevi zion'u kurtarmak değil, yıkılan zion'un yerine belirli sayıda kişiler seçerek yeni bir zion kurmak. zion'u kurtarmayı başaran ilk seçilmiş ise neo oldu.

şimdi diyeceksin zion neden yeniden kuruluyor ki? makineler bunu niye istesin? sorun şu ki matrix kusursuz değil. gerçek dünya olmadığı için kusursuz olamaz da. bu yüzden sistemi reddedenler illa ki çıkıyor. ve hem makineler için hem sistemi reddedenler için en iyi yol "kur, yok et, yeniden kur" sistemi olmuş.
0
cro magnon
(28.07.09)
oha! zion da mı sahteydi? O_o baştan izleyeyim şunları ya... Ben bi cacık anlamamışım o zaman.

Edit: Üstteki cevaptan sonra yine kafam karıştı.
0
tcp0203
(28.07.09)
zion sahte değil. o sadece bir teori. ama filmde buna dair birşey yok. zion programa direniş gösteren insanların yaşadığı ve belli büyüklüğe gelene kadar müsamaha gösterilen, zamanı gelince yok edilen şehirdir.
0
cro magnon
(28.07.09)
matrix denen programın 0 1 leriyle oynayan adam uçan zıplayan bombalayan robotların 0 1 leriyle oynayabilir mantığı getirebiliriz neo'nun gerçek(?) dünyada robotları patlatmasına.
değil mi?
0
natnan
(28.07.09)
seride söylenen şuna benzer birşey idi efenim, buradan çıkarım yapınız:

seçilmiş kişinin kudreti matrix'i aşar. dışına da taşar.

nerede olduğunu hatırlamam için yeniden izlemem gerek ama hatırlayan başka birileri vardır diye umuyorum.
0
cro magnon
(28.07.09)
evet zion gayet gerçek sanırım. belki de yoruma bırakılmıştır.

mimar neo ya seçilmiş kişinin güçleri matrixten taşar gibi bişi diodu. güçler geri aktı yani matrix ten.

ve evet denge için. her şeyin poizitifi ve negatifi vardır olayı. hatta ilk mükemmel dünyadaki herkesin ölmesi de bundan. zion var ki bazı insanlar (hacker sanrım çoğu) anlasın matrix in varlığını. direniş olsun.
0
🌸gholeman
(28.07.09)
neo'nun güçlerinin gerçek dünyaya taşınmasının mantığını şöyle kurdum ben naçizane:

şimdi matrix'te bir hasar aldığımız zaman gerçek hayatta da beynimiz bunu gerçek yapıyor, değil mi? hatta dış görünüşümüz de saçımız hariç gerçek dünyada da aynı. buradan şu çıkarımı yapmaya çalışıyorum, matrix içerisinde özel güçler edinen biri, atıyorum beyninde filan özel bir bölüm oluşan birisi aynı özelliği gerçek hayata taşıyabilir. diye düşünüyorum yoksa itirazın mı var?

edit: ve bir de şu var, neo kör olduğunda hiçbir yeri göremiyor normalde. ama makineleri görebiliyor. hissediyor. yani matrix ile bir bağlantısı olan herşeyi hissedebiliyor olabilir. ajan smith'i de hissetmişti mesela.
0
cro magnon
(28.07.09)
matriz mimarın yazdıgı program. içinde zion da var. zion robotların enerji uretmek icin insanları bagladıkları programın dısı sadece. anımatrix de savastan sonraki kısım yanı.
0
bryan fury
(28.07.09)
neo nun guclerının zion da da olması ya da kısıtlı olmsaı da hala mimar ın koduna baglı kalmasından.

robotların yazdıgı proram vm ile matrix e proram kurmak oluyor bi nevi.
0
bryan fury
(28.07.09)
demek ki biz hiçbir şey bilmiyormuşuz lan. vay anasını sayın seyirciler.

şimdi zion da matrix'e dahil mi oluyor? o zaman makinelerin kontrolünden kurtulabilen hiç mi yok?
0
cro magnon
(28.07.09)
şöyle bi yazı vardı maille gelen:

Aşağıdaki yazı yabancı bir forumdan alınmıştır. Bence şu ana kadarki en
başarılı açıklama:

Neo bir tür makine... Genetik olarak geliştirilmiş bir insan ve makine
olarak programlanmış bir zihin (büyük olasılıkla "One" kalıp programı
üzerine kurulu olarak). Bunun içindir ki Revo'nun sonunda vücudu
götürülürken {?} turuncu ışık olarak görünüyordu. Turuncu ışık,
makinelerin
birbirlerini görme şekilleri, ve dolayısıyla Neo'yu da görüş şekilleri.
Ayrıca Neo'nun, Bane'in içindeki Smith'i görüş şekli de böyle... Neo,
Bane'in zihni içindeki Smith'in makine programını görüyor ve bu yüzden
gördüğü de Smith şeklinde bir turuncu ışık.

Ama Neo'nun makine olması için tek sebep bu turuncu ışık meselesi
değil.
Üçleme boyunca başka ipuçları da veriliyor, örneğin: "Sinirsel kinetik
seviyesi normalin çok üstünde" , "Tam bir makine", "Senden önceki beş
selefin dizayn olarak benzer şekilde yapılandırılmıştı" v.b.

Peki madem Neo bir makine, o zaman neden yaratıldı (her makinenin bir
amacı
olmalı)? Kahin ve Mimar tarafından "One" olması için yaratıldı. Mimarın
ona
açıkladığı gibi : "Senin yaşamın Matrix programının içinde varolan
dengesiz
bir denklemin arta kalan artıkları... Beş selefin bezer yapıda dizayn
edilmişlerdi, türünün geri kalanına bağlı olmanı sağlayan ve "One" ın
işlevini belirleyen bir onay... "One" ın görevi kaynağa dönmek ve
taşıdığı
kodun geçici yayılışı ile ana programı yüklemek."

Tercüme etmek gerekirse, Mimar Neo'ya onun, kurtulan insanlar için dini
bir
figür olması için dizayn edildiğini söylüyor, böylece umutlarını ona
bağlayıp yanında olacaklar ("...artıkların toplamı... ") Bu sayede
insanlar
bütün dikkatlerini savaş yerine Neo'ya verecekler ve topluca tek bir
mekanda
(Zion) bulunacaklar (ki bu amaç için makineler tarafından inşa edilmiş
bir
şehir Zion). Neo gerçek hayat içinde bir kontrol şekli.

Neo'nun, Kahin ve Mimar'ın planlarında kendi üstüne düşeni yapmasını
garanti
etmek için makineler onu "...türünün geri kalanına bağlı olmasını
sağlayan"
şekilde yarattılar. Bununla beraber ileri düzey yetenekleri ve Kahin'in
yol
göstericiliği onu görevinde tutuyor.

Mimar ayrıca diyor ki: " One" ın görevi kaynağa dönmek ve taşıdığı
kodun
geçici yayılışı ile ana programı yüklemek." Bunun manası şu: Neo'nun
zihnindeki "One" programı Matrix içindeki en önemli (baş) program.
Artık
görevi de (amacı da) bittiği için silinmek üzere kaynağa dönmeli (her
makinenin bir amacı olmalı). "...geçici yayılma..." cümlesi, "One"
programının bir sonraki Matrix sürümünde de kullanılacağı anlamına
geliyor.
Neo'nun soldaki kapıyı seçmesinin Matrix'i neden yokettiğinin cevabı da
burada yatıyor çünkü Matrix içinde sadece bir tane "One" olabilir.
Neo,
Matrix'in içinde kalarak onun yeniden yüklenmesini engelliyor çünkü
gelecek
sürüm için gereken yeni bir "One" olmadan yeniden yükleme işlemi bir
işe
yaramaz. (Programcılık terimleriyle söylemek gerekirse Neo, "en
öncelikli
iş" ve Matrix programının ana flamasını (semaforunu) bırakmıyor)
{burayı
kesin yanlış çevirmişimdir, programcılıkta buna ne denir bilmiyorum
çünkü }

Tamam, demek ki "One", geliştirilmiş bir genetiğe, yapıya ve makine
programlı bir zihne sahip bir insan ve Kahin'le Mimar tarafından her
Matrix
sürümü için belli bir amaçla yaratılmış ( Matrix içinde ve dışında
kontrol )
Şimdi "One" ın üçlemenin hikayesi içindeki asıl yerine bakalım.

Açıklandığı gibi, Matrix, Mimar tarafından, insanlarla savaşın sonunda
kontrol ve enerji kaynağı amaçlı olarak yaratıldı (inanması zor
biliyorum).
İlk Matrix"... doğal olarak kusursuzdu, sanat eseriydi, haşmetliydi...
ikincisi tekrar dizayn edildi... doğanızın garipliklerini
yansıtabilmesi
için." Basitçe cennet ve cehennem. İki durumda da insanlara Matrix'in
gerçekliğine inanmayı isteyip istemediklerine dair bilinçli bir seçim
hakkı
verilmedi. Bu yüzden insanların çoğunluk bir kısmı programı reddetti
ve
öldüler ("...bütün hasadı kaybettik...")

Bu sorunu çözmek için Kahin yaratıldı ve doğru bir tahminle insanların
bir
seçim verilme ihtiyacında olduklarını gördü. "Cevap, hissi bir program
tarafından bulundu, insan psikolojisini daha iyi anlamak için
yaratılmış bir
program... bulduğu çözümü deneklerin 99.9% si bilinçsiz bir durumda
bile
olsalar, seçim şansı verildiğinde kabul ettiler."
Böylece insanlar bir seçim şansı verilince, bilinçsiz durumda olsalar
dahi,
ki sadece 0.1% herşeyin farkında, Matrix'i kabul ettiler.

Makineler için kötü olarak bu 0.1%'lik kesimin büyük çoğunluğu gerçek
dünyayı Matrix'e tercih ettiler. "bu cevap işe yarasa da doğuştan
hatalıydı
ve sürekli hatayı oluşturuyordu ve eğer kontrol edilmezse sistemi
tehdit
edebilirdi. Bu yüzden programı reddedenler bir felaket olasılığını
oluşturuyorlardı."
Makineler bu yüzden bu 0.1% i de kontrol edebilmek amacıyla Zion ve
"One" ı
yarattılar.

Daha önce de açıklandığı gibi, Zion insanların tek bir mekanda
toplanmaları
amacıyla kuruldu ve "One" ın amacı da dinsel bir figür olup insanların
yenilenmiş savaşa odaklanmalarını engellemekti. İki türlü kontrol.

Ama Zion ve "One" la bile seçimin önceden bilinemezliği ("sürekli
hata")
makineleri, Matrix'i yeniden yüklemeye zorladı. Bu işlem ; "One" ın,
Merovingian'ı yenecek, Anahtarcı'yı ele geçirebilecek güç seviyesine
yükselip kaynağa her gelişinde tekrarlanacaktı. Sonra "One" programı,
gelecek Matrix'in hazırlanması amacıyla kaynağa (ana makine) tekrar
sokulacak. Bu işlem {"One" ın kaynağa yüklenmesi işlemi} süresince
makineler
"One" ın bilgi ve deneyimlerinden yararlanarak insanların davranış
şekillerini daha iyi öngörebilecek ve "sürekli hataları" daha aza
indirgeyecekler.

Matrix'in altıncısının başında durum bu. İnsanlar için ne şanstır ki,
her
nedense, kahin artık insanların matrix'te hapsedilmelerini ya da
kurtulanların öldürülmelerini istemiyor. Bu yüzden riski göze alıp bir
"devrim" yaratma amacıyla Neo'yu kullanıyor.

Birinci filmde "One" ile önceki beş seferde de olduğu gibi
karşılaşıyor.
Normalde sadece Mimar'la buluşabilmesi için basitçe yardım ederken bu
sefer
Neo'ya özel bir kurabiye veriyor (Neo da yiyor kurabiyeyi) Sıradan bir
kurabiye değil, Neo için upgrade bir program bu. "One" ı yaratan
kendisi
olduğu için Kahin, onun ilerde neler yapacağını tam olarak biliyor
-özellikle Smith'i nasıl yok edeceğini- (Smith'in içinde bir nevi bir
Neo-Smith kopyalaması oluyor). Bu yüzden Kahin upgrade kodun içine
Smith'in
kendisini kopyalayabilmesi için gereken yeteneği ve hem Neo hem de
Smith
için geleceği görebilme yeteneğini de ekliyor.

İkinci filmde Neo Mimar'la buluşarak "One" rolünü devam ettiriyor.
Yalnız
Trinity'ye olan aşkından dolayı Matrix'i reload eden kapı yerine sol
kapıyı
tercih ediyor. Ki bu davranışı zaten Kahin tarafından önceden
görülmüştü
"One" ı yaratan o olduğu ve aynı zamanda insan davranış şekillerini de
tahmin edebilecek yetenekte olduğu için. Bu yüzden Trin'e, "One" a aşık
olacağını söylemişti ve bütün bunların Neo'nun o kapıyı seçmesiyle
sonuçlanacağını biliyordu.

Üçüncü filmde Kahinin planı tutuyor. Makineler Zion'a altıncı kez
saldırırlarken Smith de kendisini kopyalamaya devam ediyor. Diğer
taraftan
Neo da tren istasyonunda sıkışmış durumda. Sonuç olarak Mimar'la
buluşma
görevini yerine getirmiş olmanın sonucu olarak {amacı bitmiş durumda},
programındaki bir kodu kırıp olağanüstü yetenekleri ile tekrar makine
dünyasının parçası olmayı başarıyor (belki de Kahinin upgrade'i
sayesinde)
ve bu sayede kablosuz olarak diğer makineleri hissedip onları kontrol
edebiliyor. {Bu cümle çok zordu, ingilizcesine de bakın bence} Bunun
ilk
örneği ikinci filmin sonunda sentinelleri durdurması. Yeni
yeteneklerine
yabancı olduğu için, her nasılsa, programı {kendisi} Matrix'in güvenlik
noktasında (tren istasyonu) sıkışıp kalıyor.

Tren istasyonunda Rama Kandra, karısı ve kızları Sati ile karşılaşıyor.
Rama
ve karısı diğer tüm makineler gibi gerçek hayatta var olan ve Matrix'e
bağlanıp insan gibi yaşayan makineler. Sati, bu ikisinin "sevgi"
sonucu
yarattıkları bir program ama Rama'nın Neo'ya dediği üzere Sati'nin
varlığı
makinelerin bilgisi dışında değil. Rama ve karısı, Matrix'e, Sati'yi
güvende
olması için Kahinin yanına götürmek üzereler çünkü amacı olmayan her
program
mutlaka silinmeli. {kızın silinmesini istemiyorlar}

Neo; Trin, Morph ve Seraph tarafından kurtarıldıktan ve standard
şekilde
Matrix'ten çıkarıldıktan sonra Hammer'da iken gelecekle ilgili yeni bir
şey
görüyor. Matrix güç istasyonundan {tarlalar herhalde kastettiği} 01
Makine
şehrine giden üç güç kablosu... Yeni bağlantı yeteneği sayesinde
bunları
görebiliyor. Logos'u alıp Trin'le beraber 01'e doğru yola koyuluyor.
Yol
esnasında Bane ile (içinde Smith programı olan) karşı karşıya geliyor
ve
onun tarafından kör ediliyor. Kör olduğu halde diğer makineleri turuncu
ışık
halinde görebiliyor, Smith'i de Bane'in içinde görebiliyor ve bu sayede
Bane'i yeniyor. Ayrıca 01'den üzerlerine gelen bombaları da kontrol
ediyor
sonrasında.

Bu esnada Smith kontrolsüz bir şekilde kendini kopyalamaya devam ediyor
ve
Seraph ile Sati'yi de ele geçirdikten sonra Kahin'le karşılaşıyor.
Kısa
konuşmalarında Kahin'e "anne" diyerek onun (Mimar'la beraber) kendisini
yaratmış olmasına gönderme yapıyor... Neo'yu da yaratmış olduğu gibi
(ki şu
an Smith'in programının bir parçası). Kahin ona "ne yapmaya geldiysen
yap"
diyor ve Smith onu da ele geçiriyor. Yeni oluşmuş Smith doğrulup
isterik
bir şekilde gülmeye başlıyor, filmin sonunda olacakları önceden
görürken.

Kaçınılmaz olarak Logos, 01'e düşüyor ama Neo, yeni makine görüşü ile
turuncu renkte ışıyan şehri üstten görmeden düşmüyor. Trin ne yazık ki
ölüyor ve Neo'ya ödünç alınmış bir zamanı beraber yaşamış olduklarını
söylüyor çünkü önce Neo, sonra da Trin diğeri tarafından ölümden
döndürülmüşlerdi daha önce. İkisi de ölümü göze almış {ya da buna
koşullanmış} ama bu sefer Trin, Neo'ya onun hakkında hissettiklerini
söyleyebildiği için mutlu. (Burada Wachowski kardeşlere yazıklar olsun
Trin'i bu kadar silik bir şekilde öldürdükleri için. En azından gemiyi
kurtarmaya çalışırken ölemez miydi, düşmesine izin vermek yerine?)

Neo Logos'dan çıkıp çarptıkları makine binasına giriyor (bina da aynı
turuncu ışık şeklinde görülüyor). Deus Ex Machina ile karşılaşıyor ve
makine, her ne kadar, Smith'i durduracak tek kişinin Neo olduğunu
bilmesine
rağmen ona karşı bir nefret gösteriyor (Neo'nun çoğunluk oranda insan
olmasından dolayı). Güç gösterisinden sonra makine Neo ile barış
konusunda
anlaşıyor, Neo'nun Smith'i yok etmesi sözüne karşılık. Sentineller,
Zion
tapınağına ataklarını geri çekiyorlar ki tek mevzi o kalmış. (rıhtım ve
şehir çoktan yok edilmiş)

Makineler, Neo henüz kendi başına Matrix'e bağlanma yeteneği kazanmamış
olduğu için Neo'yu Matrix'e sokuyorlar (Neo'nun yeteneklerin kullanmayı
öğrenmesi durumu, üçleme boyunca devam ediyor). Ardından Neo, geleceği
ve
onu yendiğini gördüğünü söyleyen tek özel Smith'le karşı karşıya
geliyor.
Diğer Smith'ler (Matrix'teki herkes ele geçirilmiş durumda) sadece
savaşı
seyrediyorlar.

Şiddetli bir mücadele sonunda Neo yenilmek üzere ama dövüşmeye devam
ediyor.
Neden diye sorulduğunda da "çünkü bunu seçtim" cevabını veriyor
-ikinci
filmdeki "herşey seçimle başlar" (insanların gerçek özgürlüğü
başarabildikleri tek yol) cümlesine gönderme yaparak. Smith'e attığı
dondurucu yumruğa rağmen Neo yenilir. Smith onu ele geçirmeden önce
duraklar ve her nasılsa bu anı daha önce görmüş olduğunu ve ne
söyleyeceğini
bildiğini söyler. "başlangıcı olan her şeyin bir sonu vardır" der,
karman
çorman bir halde. Bu sayede Neo, Smith'in içinde bir yerlerde Kahinin
hala
var olduğunu ve Smith'in bazı düşüncelerini kontrol edebildiğini anlar.
İpucunu alan Neo kendisini Smith'e bırakır.

Neo yenilir ve Smith'in orijinal (esas) amacı tamamlanır... "One" ı yok
etmek (ama bu görevi başarabileceği hiç beklenmemiştir ondan ve bunun
yüzünden belki o kadar kızgın ruh haline sahiptir). Artık Smith'in bir
amacı
kalmadığı için silinmelidir. Ama silinmesi gereken her program kaynağa
geri
dönmekle yükümlü ise Smith nasıl silinecektir? Basit, makineler Neo'nun
içinden Smith'e bir miktar enerji kullanarak komut yollarlar. Bu hem
orijinal Smith'in hem de klonlarının silinmesini sağlar ve işgal
ettikleri
vücutlar geri gelir (bu ajan programlarının basit bir fonksiyonu, o
bedene
nasıl girdilerse öyle çıkarlar -ölüm durumu istisnası dışında-)

Matrix döngüsünde diğer bir devrim {ya da tur demek istemiş galiba}
tamamlanır, "One" kaynağa gelmiş ve ana programı yüklemiştir (Neo'nun
programı, bilgi ve deneyimleri). Matrix ardından reload edilir... 20.
yy
sonları.

Kahin; Sati, Seraph ve Mimar ile güneş yükselirken parkta buluşur.
Mimar
Kahin'e çok riskli bir oyun oynamış olduğunu söyler ve Kahin de ona
barışa
sadık kaıp kalmayacağını sorar. İnsan olmamasından ötürü (insanları
sözlerini tutmamasından dem vurarak) sözünü tutacağını söyler. Bu,
bilinçsiz bir şekilde Matrix'in varlığının farkına varıp da çıkmak
isteyen
olursa özgür bırakılacakları, Zion'dakilerin öldürülmeyecekleri
anlamına
gelir. İnsanlar ve makineler arasındaki savaş bitmiştir ya da
ertelenmiştir.

Güneşin yükselişine bakarken Kahin Sati'ye bunun onun işi olup
olmadığını
sorar ve Sati bunu (güneşin doğuşu) Neo için yapmış olduğunu söyler.
Sonuç
olarak kaynakta yüklenen Neo'nun sevgiyle ilgili deneyimleri,
makinelerin
Sati'ye acımalarına ve onu silmek yerine ona bir amaç vermelerine sebep
olur. Artık güneşi kontrol etmektedir. Sati Kahin'e Neo'yu görüp
görmeyeceklerini sorar, Kahin görebileceklerini söyler, "One"
programının
önceki seferlerde olduğu gibi, ilerde de kullanılacağı için. M3, M1'in
başladığı yerde biter böylece, bir farkla, Matrix'in varlığını
farkedenler
özgür bırakılacaklar (tatmin edici bir uzlaşma bence)
_____________________________________________
Neo is a machine, kinda. He is a human with enhanced genetics, enhanced
implants, and a machine programmed mind (probably based on a "The One"
template program). That's why, at the end of Revolutions, when his body
is
being taken away, he is shown as an orange glow. The orange glow is how
the
machines see each other, and therefore how they see Neo. It is also how
Neo
sees Smith inside Bane... he is seeing the machine program of Smith
inside
Bane's mind, and therefore it is an orange glow in the shape of the
Smith.

But the orange glow isn't the only reason to believe Neo is a machine.
Throughout the trilogy other hints are given, such as: "His neural
kinetics
are way above normal.", "He's a machine.", "Your five predecessors were
by
design based on a similar predication...", etc.

So if Neo is a machine, why was he created (as all machines must have a
purpose)? He was created by the Oracle and the Architect to be The One.
As
the Architect explains to him: "Your life is the sum of a remainder of
an
unbalanced equation inherent to the programming of the Matrix... Your
five
predecessors were by design based on a similar predication, a
contingent
affirmation that was meant to create a profound attachment to the rest
of
your species, facilitating the function of The One... The function of
The
One is now to return to the Source, allowing a temporary dissemination
of
the code you carry, reinserting the prime program."

Translated, the Architect is explaining that Neo was designed to be a
religious figure to the freed humans, thus causing them to put their
faith
(hope) in Neo and to rally around him ("...sum of a remainder...").
This
helps to ensure that the freed humans are focused on Neo instead of
war, and
to keep them all together in one place, Zion (which was built by the
machines for this purpose also). Neo is a form of control in the real
world.

And just to make sure that Neo carries out his part of their plan, the
machines programmed him with "... a contingent affirmation that was
meant to
create a profound attachment to the [humans]." This, along with his
enhanced
abilities and the "guidance" of the Oracle, keeps him on the intended
course.

The Architect also states that "The function of The One is now to
return to
the Source, allowing a temporary dissemination of the code you carry,
reinserting the prime program." This simply means that The One program
in
Neo's mind is the most important (prime) program in the Matrix, and
that now
that his mission (purpose) is complete, he must return to the source
for
deletion (all machines must have a purpose). The phrase "... temporary
dissemination..." means that the The One program will be used again in
the
next version of the Matrix. This is also why Neo's choice of the left
door
will destroy the Matrix, as there can be only one The One in the Matrix
at
any time. By staying in the Matrix Neo is preventing it from being
reloaded,
as a reload will do nothing without another The One for the next
version.
(In programming terms he is the highest priority task, and he will not
release the Matrix program's main semaphore.)

OK, so The One is a human with enhanced genetics, enhanced implants,
and a
machine programmed mind, and was created by the Oracle and the
Architect to
carry out a specific purpose (form of control in and out of the Matrix)
in
each iteration of the Matrix. Now let's see how The One fits in with
the
entire story of the trilogy.

As is explained, the Matrix was created by the Architect, at the end of
the
war with the humans, as a way to control the humans and use them as a
power
source (I know, hard to believe...). The first Matrix was "... quite
naturally perfect, it was a work of art, flawless, sublime.", while the
second Matrix was redesigned "... to more accurately reflect the
varying
grotesqueries of your nature." Basically Heaven and then Hell. In both
cases, however, no conscious choice was given to the humans as to
whether or
not they wanted to believe in the reality of the Matrix. This caused
the
majority of humans to reject the Matrix and die ("... whole crops were
lost.").

To solve this problem the Oracle was created, and realized correctly
that
the humans needed to be given a choice: "Thus, the answer was stumbled
upon
by another, an intuitive program, initially created to investigate
certain
aspects of the human psyche... she stumbled upon a solution whereby
nearly
99.9% of all test subjects accepted the program, as long as they were
given
a choice, even if they were only aware of the choice at a near
unconscious
level." So by giving humans a choice, even at an unconscious level that
only
0.1% are ever aware of, they accepted the Matrix.

Unfortunately for the machines, however, a majority of the 0.1% who
were
aware of the choice usually chose the real world over the Matrix.
"While
this answer functioned, it was obviously fundamentally flawed, thus
creating
the otherwise contradictory systemic anomaly, that if left unchecked
might
threaten the system itself. Ergo, those that refused the program, while
a
minority, if unchecked, would constitute an escalating probability of
disaster." The machines therefore also needed a way to control the 0.1%
of
the humans who chose the real world over the Matrix, thus Zion and The
One
were created.

As was explained earlier, Zion was built by the machines to ensure that
the
freed humans would all gather in one place, and The One was created to
be
their religious figure, helping to distract them from renewed war with
the
machines. Both forms of control.

But even with Zion and The One, the unpredictability of choice
("systemic
anomoly") still forced the machines to occasionally "reload" the
Matrix.
This always occurs when The One reaches the Source, which he can only
do
after attaining the level of power necessary for him to defeat the
Merovingian, obtain the Keymaker, etc. The One program is then
temporarily
reinserted into the Source (machine mainframe), in preparation for the
next
iteration of the Matrix. In the process the machines gain the knowledge
and
experiences of The One, allowing them to better predict the future
behavior
of the humans, and thus reduce the systemic anomolies.

So that is the situation at the start of the sixth iteration of the
choice-Matrix. Luckily for the humans, however, the Oracle does not
want
them to be enslaved in the Matrix any longer, or for the freed humans
to be
killed. She therefore decides to take a risk and use Neo to bring about
a
"revolution".

In M1 (The Matrix) she meets with The One, Neo, as she has done in the
five
previous iterations of the Matrix. Normally she simply helps guide The
One
to his meeting with the Architect. Except this time the Oracle gives
Neo a
special cookie, which he eats. The cookie isn't actually a cookie,
though,
it's an upgrade to Neo's program. Since the Oracle created the The One
program, she can predict exactly what Neo will do in the future,
specifically how he will destroy Smith (from the inside, with some
copying
from Neo to Smith occuring). She therefore includes in the program
upgrade
code that will give Smith the ability to replicate himself, and for Neo
and
Smith to see the future as she does.

In M2 (The Matrix Reloaded) Neo plays out his role as The One, meeting
with
the Architect. However, due to his love for Trinity he chooses the left
door, preventing the Matrix from reloading. This was seen in advance by
the
Oracle, as she has the ability to predict Neo's behavior (as explained
above) as well as human behavior in general (due to the nature of her
program). She therefore told Trinity that she would fall in love with
Neo
(in M1), all the while knowing it would eventually cause Neo to choose
the
left door.

In M3 (The Matrix Revolutions) the Oracle's plan comes to fruition.
While
the machines begin their assualt on Zion (for the sixth time), Smith
continues to replicate himself throughout the Matrix. Neo, on the
otherhand,
is stuck in the train station. Apparently, fulfilling his mission to
meet
with the Architect unlocks some section of his program that allows Neo
to
use his enhanced implants to once again become part of the machine
collective (perhaps because of the Oracle's upgrade?). He is therefore
able
to sense and control other machines wirelessly. The first example of
this is
when he stops the sentinels at the end of M2. Since he is not quite
ready to
use his new abilities, however, his program gets stuck at the security
checkpoint of the Matrix, the train station.

In the train station Neo meets with Rama Kandra, his wife, and their
daughter Sati. Rama and his wife are both machines from the real world
who
can jack into the Matrix, like all other machines, and live human
lives.
Sati is a program created by these two machines out of love, which Rama
explains to Neo is not out of the grasp of the machines. They are on
their
way back into the Matrix to leave Sati with the Oracle for safe
keeping, as
any program without a purpose is deleted.

After being rescued from the train station by Trinity, Morpheus, and
Seraph,
Neo is helped out of the Matrix using the standard jack. While aboard
the
Hammer he has another vision of the future, this time of the three
power
lines leading from the Matrix power station to 01, the machine city (he
is
able to see the power lines due to his newfound connection to the
machine
collective). He therefore takes the Logos, along with Trinity, and
leaves
for 01. Along the way he confronts the stowaway Bane (who has the Smith
program inside of him), and is blinded by him. Although blind, Neo is
still
able to see other machines (orange glow), including the Smith program
inside
Bane, which he uses to defeat Bane. He also uses his power to control
other
machines to detonate the bombs fired at the Logos by the 01 defenses.

Meanwhile Smith is replicating out of control in the Matrix, and
eventually
confronts the Oracle after taking over Seraph and Sati. They have a
brief
conversation in which he calls her "Mom", referring to the fact that
she
helped to create him (along with the Architect) as well as Neo (part of
his
program now). The Oracle then tells Smith to "Do what you came here to
do.",
so he takes over her as well. The newly formed Smith then stands up and
laughs hysterically, foreshadowing the events at the end of the movie.

Eventually the Logos crashes in 01, but not before Neo gets a top-down
view
of the orange glowing city with his newfound machine-vision (notice the
fractal patterns). Unfortunately Trinity is killed in the crash, and
explains to Neo that both of them have been living on borrowed time.
Neo
since he was ressurected by Trinity, and Trinity since she was
ressurected
by Neo. Both are meant to die and Trinity is simply happy for the
oportunity
this time to tell Neo how she feels about him. (But shame on the
brothers
for killing off Trinity in such a lame way. Couldn't she have at least
died
trying to save the ship, not just letting it crash!)

Neo then leaves the Logos and enters the machine building into which it
crashed (the building is seen in the same orange glowing
machine-vision). He
is then confronted by the Deus Ex Machina, who knows that Neo is the
only
one who can stop Smith from destroying the Matrix, but still shows
hatred
toward Neo (due to the fact that he is mostly human). After a show of
force,
the Deus Ex Machina agrees to peace with the humans in exchange for
Neo's
promise to destroy Smith. This causes the sentinels to halt their
attack on
the Zion temple, the last holdout of the remaining humans (the dock and
city
have already been destroyed).

The machines then jack Neo into the Matrix, since he has not yet
masterred
the ability to do so wirelessly (this theme of Neo having to learn to
use
his new abilities runs throughout the trilogy). Neo then confronts
Smith,
who says he has seen the future, and that he (the one particular Smith)
is
the one that defeats Neo. The other Smiths (all of the other people in
the
Matrix have now been taken over by him) therefore only watch as the
fight
begins.

After a brutal battle Neo is near defeat, but continues to fight. When
asked
why he does so, Neo responds "Because I choose to.", echoing the theme
in M2
that "Everything begins with choice." (the only way humans achieve true
freedom). But even though he delivers a stunning punch to Smith which
sends
him through the ground, Neo is eventually defeated. Before Smith takes
him
over he pauses, however, realizing that he has seen this very moment in
his
visions, and he already knows what he is going to say. "Everything that
has
a beginning has an end..." he mutters confusedly. This causes Neo to
realize
that the Oracle still exists somewhere inside of Smith, and that she is
partially able to control his thoughts. Taking his cue from the Oracle,
Neo
freely gives himself to Smith.

Thus Neo is defeated, and Smith's original purpose, to defeat The One
(which
he is never really expected to achieve, which leads to his bad
temperment)
is accomplished. Smith therefore no longer has a purpose and must be
deleted. But since programs marked for deletion must return to the
source,
how is Smith to be deleted? Simple, the machines send the command
through
Neo, into Smith, using a burst of energy. This causes all of the Smith
clones, and the original Smith, to be deleted, leaving the original
inhabitants of the bodies he has taken over (this is a basic function
of the
agent programs, that they leave their hosts as they found them, with
death
being the only exception).

This then completes another revolution in the Matrix cycle, as The One
has
reached the Source and has reinserted the prime program (Neo's program,
his
knowledge and experiences). The Matrix is then reloaded back to it's
initial
state, the late 20th century.

The Oracle then meets with Sati, Seraph, and the Architect in a park
outside
the city as the sun rises over it. The Architect tells her that she was
playing a "very risky game", and she asks him if he will honor the
promise
of peace. He says that he will, since he is not human (meaning humans
do not
keep their promises, an insult). This means that those people who
unconsciously become aware of the Matrix and choose to leave will be
freed,
and those living in Zion will not be killed. The war between man and
machine
is over, or at least suspended.

Looking upon the sunrise the Oracle asks Sati if that was her doing,
and the
girl responds that she did it for Neo (made the sun rise). Apparently
Neo's
experience with love, which was uploaded from him to the Source, caused
the
machines to show pity on Sati and give her a purpose instead of
deleting
her. She is now in control of the sun. Sati also asks the Oracle if
they
will ever see Neo again, and the Oracle replies that they might,
indicating
that the The One program will be used again in the future, as it had
been
for the previous six iterations of the Matrix. M3 therefore ends where
M1
began, except that now the humans who become aware of the Matrix will
be
freed (a decent compromise if you ask me).

Whew, done! Hopefully this helped those of you who were confused like
me
after seeing M3 for the first time. I know that I am not 100% correct
in
what I've said here (perhaps only 50%), but it's a nice starting point.
Maybe others can build on it to make it even more correct and useful.
Thanks
for reading!
0
geldiler
(28.07.09)
teori'yi yazan arkadaş iyi bir iş çıkarmış lakin hepsinin doğru olduğu kanısında değilim. neyse, şimdi zion gerçek dünyada oluyor değil mi?

edit: bu arada çeviren sensen uğraşıp da çevirdiğin için tebrik ederim.
0
cro magnon
(28.07.09)
cevaplar için sağolun. teori gerçekten iyimiş. zaten film in yönetmenleri bile tek fikir üzerinden gitmemişlerdir. böyle teoriler üretilebilen filmler efsane olabiliyor zaten.
0
🌸gholeman
(28.07.09)
animatriks'e göre önce bildiğimiz robotlar yaratılıyor. sonra savaş ve dünyanın yaşanamaz hale gelmesi, sonrasında dünya liderleri robotlarla anlaşma yapıyor ve matrix içinde yaşamayı kabul ediyolar. ilk matrix böyle kuruluyor.

sonrasında sanıyorum matrix'i bir ütopya-cennet vari yaptıkları için insanlar adapte olamıyorlar ve bu yüzden gidip 99 senesini canlandırıyorlar. hata ayaklamak içinde kontrollü bir ortam yani zion 'u kullanıyorlar. Zion'un amacı hataların (adapte olamayan insanlar) belli bir bölgeye toplanması.
0
darknum
(29.07.09)
Zion gercek. Nokta. Tartismaya bile luzum yok yani bunu.
Aksini nasil iddia edebiliyorsunuz anlamadim.
0
dream endless
(29.07.09)
senın bunu idda etmen gidi.
0
bryan fury
(29.07.09)
Teoriyi okudum ve çok abartmalar olduğu kanısındayım. Bu insanların basit şeylere anlam yükleme işine de ayrıca kılım. Kod gönderme ne yahu? İyice uçmuş teoriyi yazan arkadaş.

@dream endless zion gerçek değil. Şuna istinaden söylüyorum. 2. filmin sonunda Morfeyyaz "kaynağın yokedilmesine rağmen neden savaşın bitmediğini" sorguluyordu. Neo ise "Her şeyi başka bir sistem kontrol ediyordu" diyerek aslında gerçek dünyanın da bir yanılsama olduğunu söyledi. Morfeyyaz "i don't believe" diyerek ilk filmde Neo'nun yaptığı gibi gerçeği reddetti. Oysa Neo da ilk filmde Morfeyyaz'ın yaptığı gibi "buna inanmak çok güç ama bıdıbıdı da bıdıbıdı..." diye Morfeyyaz'ı teselli etti.

Sarı ışık yeşil ışık dalgası da şu. Yeşil ışıklı kodlar 1. matrix'in kodları, sarı ışıklı kodlar da 2. matrix'in kodları. Sonuçta ikinci matrix gerçekten gerçekse ışıklı kodlar görünmesi saçma olurdu.

Not: Animatrix serisini izlemedim ama basitçe her şeye cevap verebilirim sanıyorum.
0
ataturkiye
(29.07.09)
Ayrıca ve ayrıca Ajan Smith'in Zion'daki bir kişinin içine girebilmesi de zion'un matrix tabanlı olduğunun en büyük kanıtlarından biri. Eğer gerçek dünya olsaydı Ajan Smith aynı matrix'de yaptığı gibi nasıl insanların bedenlerine sızabilirdi?
0
ataturkiye
(29.07.09)
gayet sızar. nasıl sızar? sonuçta gerçek insanların beyinleri kablolarla matrix'e bağlı değil mi? sonuç olarak matrix'te öğrendiği bir bilgi gerçek beynine işleniyor. dolayısıyla kablolar aracılığıyla smith insanların beynine sızabilir.

neden sızamasın ki?
0
cro magnon
(29.07.09)
Kablo nedir? Konuyu biraz açabilir misin?
0
ataturkiye
(29.07.09)
demek istediğim insanların beyinlerinin arkasından bir giriş mevcut ya. o. matrix'e o yolla bağlanılmıyor mu?
0
cro magnon
(29.07.09)
Tamam o yolla bağlanılıyor da gerçek dünyaya o girişten sızması imkansız. Bir bilgisayar programı gerçek bir beyne nasıl sızabilir?
0
ataturkiye
(29.07.09)
bilgi olarak? sonuçta matrix'teki bilgiler o yolla beyin dalgalarına dönüşüyor. smith'in varlığı da teknik olarak bilgiden ibaret değil mi? sonuçta beynin arkasından giriş yapan kablonun olayı kodları beyin dalgalarına dönüştürmek aynı zamanda.
0
cro magnon
(29.07.09)
Zion'un yer aldigi dunya'nin adi MACHINE WORLD olarak geciyor. Mesela Oracle'in metro istasyonunda sikisan Neo icin sarf ettigi "He is trapped between this world (Matrix) and the machine world". Matrix dunyasiyla bizim bildigimiz anlamda "gercek dunya"nin yani machine world'un farkli oldugu yonundeki yorumlar da defaatle dile getirilen "both worlds", "other world" gibi ayrimlardan ortaya cikiyor. Yani iki dunya, iki duzlem var.

Simdi Trinity ve Neo'nun Logos'la bulutlari asip gercek, mavi gokyuzunu gordugu ani dusunelim.

Bakiniz Morpheus hazretleri ne buyurmuslar:
"We don't know who struck first - us, or them. But we know it was us that scorched the sky. At the time they were dependent on solar power and it was believed that they would be unable to survive without an energy source as abundant as the sun."

Daha da oteye tasiyalim:
"Me and my brother Dozer, we're both one HUNDRED PERCENT PURE, OLD FASHIONED HOME-GROWN HUMAN, born free!...Right here, in the real world. Genuine child of Zion."

Boyleyken boyle.
Zion'un bildigimiz dunyada, makinelerin istila ettigi ve Matrix'in "hardware"'i olan dunyada var olan gercek, Matrix var olmasa da var olabilecek bir yer olabildiginin cesitli kanitlari.

Aha ben boyle iddia ediyorum. Elle tutulur kanitlar verin var olmadigina dair, ondan sonra "sen nasil iddia ediyorsan" deme rahatligina sahip olursunuz.
0
dream endless
(30.07.09)
Tamam o yolla bağlanılıyor da gerçek dünyaya o girişten sızması imkansız. Bir bilgisayar programı gerçek bir beyne nasıl sızabilir?

ataturkiye, Fikralarla Turkiye isimli diziyi degil Matrix'i tartisiyoruz.
Neo ve Smith, Dunya-Matrix arasindaki paralellige vakif olmuslar, birbirlerini The Source vasitasiyla etkileyebiliyorlar zira ikisi de The Source kodlarini manipule edebilecek kudretteler.

Bir bilgisayar programinda olen insanlar nasil gercek dunyada da oluyorsa, yani boyle bir fiziki kudrete vakifsa, ya da nasil Neo kung-fu ogrenirken vucudu gercek dunyada hareket ediyorsa, vucut sinirlarini zorlayan ve -belki de insan metabolizmasinda var oldugu fakat gizli kaldigi senaristlerce belirlenmis- bazi insanustu kudretlerin bilgisayar programinin unlock'iyla, haxxorz'uyla gercek dunyada acilmasi da cok enteresan degil.
0
dream endless
(30.07.09)
@dream endless Neo kaynağa dönmesine ve kaynağı yoketmesine rağmen Matrix bitmedi. Bitmesi gerekiyordu senin teorilerine göre. Nitekim Morfeyyaz da öyle biliyordu. Ancak ne matrix bitti ne de savaş. Zion'un defalarca yıkılıp yapılandırılması da bir program olduğunun kanıtı değil mi? Aynı matrix gibi 5 kere yık yap. Nitekim bunu bilen tek kişi Neo oldu ve "ya bunu kimse bilmiyor ya da bana kimse söylemedi" dedi. Programların ya da insanların sözlerini referans almak burada mantıksızca; çünkü onlar da bu gerçeği bilmiyorlar.

Ayrıca bu bir film sonuçta. Teorileri yazanlar tanrı değiller ve mutlaka falso verilen yerler olacaktır. Çok da ciddiye almamak lazım. Hele asabileşmek hiç yakışmaz :)
0
ataturkiye
(30.07.09)
iyi de amaç matrix'i bitirmek değildi zaten, barışı sağlamak ve zion'u kurtarmaktı. ve başarıldı da.

zion'un 5 defa kurulup yıkılması illa ki program olduğunu göstermiyor. sonuçta matrix'e bağlı insanlar arasından bir tanesini seçip çeşitli özellikler bahşediyorlar, ve zion yok olduğunda "al şu kadar insanı git bi daha kur" diyorlar. her seferinde zion aynı zion olmak zorunda değil, ama 20 kişiyi tutuşturup da "al kur" dersen kurulur, çok zor değil bence.

bir sorun daha var, şimdi diyelim ki zion'un bulunduğu dünya da başka bir kod sistemi, ve matrix'ten kurtulmayı başaranlar oraya gidiyor. demek ki zion'da yaşayanlar teknik olarak hala makinelere bağlı. yani hala pil olarak kullanılıyorlar. o zaman makineler niye zion'u imha etme gereği duyuyor? oradaki bütün insanları zaten kullanıyor? bütün dünya zion'a taşınsın ne farkeder yani?
0
cro magnon
(30.07.09)
Amaç matrix'i bitirmekti. Kaynak yok olunca program nereden yayınlanacak?

Her tarafı zaptedilen bir dünya var ve her tarafı makinelerle dolu. Bu dünyada nasıl yeni bir insan şehri kurabilirsin? Düşmanının orta yerinde kamp kurmak gibi bir şey bu.

Bu kısım muallak. Ya gerçekten insanlar "gerçek" dünyada (öz hakiki dünya gibi oldu bu) makinelere bağlı yaşıyorlar ya da insanlar da basit birer programdan ibaret. Çünkü Mimar Neo'nun da bir program olduğunu ima ediyor her seferinde. Diğer insanların da program olmadığı ne malum?
0
ataturkiye
(30.07.09)
ataturkiye, asabiligimin hedefi sen degildin evvela onu soyleyeyim.

Zion'un tekrar yikip yapilanmasi diye bakmamak lazim olaya, direnise devam etmek olarak bakilabilir. Yani bu bilincli bir yikip yapilanmadan cok, Matrix kuvvetlerince yikilmasina ragmen insanlarin tekrar yapilanmasi gibi gozukuyor.

En nihayetinde, soylenenler neticesinde, bilhassa Morpheus hoca efendinin pure, old-fashioned human tanimi cercevesince, Zion'un gercek oldugunu soyleyebiliriz. Ha aksini iddia edersek soyle bir soru cikiyor, Zion gercek degilse, bu heriflerin gercek bedenleri nerede? Insan tarlalarini neden ve nasil bir programin icine entegre etmis makineler?
0
dream endless
(30.07.09)
(7)

anadolu lisesinde sınıf değiştirmek

kaan_yılmaz
merhabalise 3. sınıfa geçtim busene sınıfımdan memnun olmadığım için sınıf değiştirmek istiyorum.acaba hangi koşullarda sınıf değiştirebilirim?bu işi kılıfına uydurup nasıl yapıyoruz?
merhaba
lise 3. sınıfa geçtim busene sınıfımdan memnun olmadığım için sınıf değiştirmek istiyorum.acaba hangi koşullarda sınıf değiştirebilirim?
bu işi kılıfına uydurup nasıl yapıyoruz?
0
kaan_yılmaz
(27.07.09)
eskiden aile okuldan rica ederse gerçekleşebiliyodu sanki... o sınıfın dersine giren hocalardan biri için, dersi ondan almak istediğinizi filan söylerlerse belki müsaade edilir.
0
cereal killer
(27.07.09)
velin bir dilekçe veriyor tak değiştiriyorsun. ama geçeceğin sınıfın 30 kişiden az olması lazım. dolu olmaması lazım yani.
0
cro magnon
(27.07.09)
gerekirse müdür yarcımcına yalvar, o değiştirir. bak ben zamanında gidip konuşmadığıma çok pişmanım, elinden ne geliyosa yap, "değiştirmiyoruz" dediler diye hemen pes etme. kaç kurtar kendini o sınıftan.

öhöm, neyse.
0
damlanin
(27.07.09)
cro magnon:

şuanki sınıfım 28 kişi geçmeyi düşündüğüm sınıf 27 kişi.
teşekkürler.
0
🌸kaan_yılmaz
(27.07.09)
tanıdık bir doktor bulup,o sınıfta ruh sağlığının iyi olmadığına dair bi belge alınca, itiraz etme şansları kalmıyor. ben lisedeyken bi kız böyle geçmişti bizim sınıfa.
0
kenarortay
(27.07.09)
Ben gayet sınıfımı değiştirmek istiyorum demiştim. Onlar da hiç neden falan diye sormadan çat diye değiştirmişlerdi (Onlar dediğim müdür yardımcısı). Eğer öğretmenlerin, yöneticilerin sevmediği bir öğrenci değilsen, sanmıyorum ki sorun çksın.
0
sesee
(27.07.09)
memnun olmama sebeplerini az biraz açıklarsan bence çok sıkıntı yaratmazlar. geçerli sebeplerse zaten onlar için de geçerli olacaktır.
0
prodeq
(27.07.09)
(6)

sessizlik, dinlemek ve asosyallik hakkında..

kalim
efendim, ben ağırbağışlı sakin sessiz kendi yağında kavrulan iç güvesiyden hallice bir vatandaşım.. ancak benim en büyük derdim; dinlemek. arkadaş ben herkesi dinliyorum. yani büyük olsun küçük olsun hiç konuşmak aklıma gelmiyor, onlar anlatıyor ben dinliyorum.. haa bundan şikayetçi değilim, ben ins
efendim, ben ağırbağışlı sakin sessiz kendi yağında kavrulan iç güvesiyden hallice bir vatandaşım.. ancak benim en büyük derdim; dinlemek. arkadaş ben herkesi dinliyorum. yani büyük olsun küçük olsun hiç konuşmak aklıma gelmiyor, onlar anlatıyor ben dinliyorum.. haa bundan şikayetçi değilim, ben insanları dinlemeyi severim, ama bu beni asosyalleştiriyor sanki dinlemeye o kadar alışmışım ki konuşamıyorum ilginç bir şekilde.. diyalog kuramıyorum insanlarla, nası girsem lafa ne konuşsam bilemiyorum.. öyle bakıyorum.. insanlar da yüzüme söylemeselerse de "ne kadar soğuk biri odun gibi herif" falan diye düşünüyorlardır benimle ilgili herhalde diye düşünüyorum, çünkü ben bile rahatsız oluyorum.. mesela örnek vereyim; arkadaş grubu olsun 4-5 kişi ben oturur herkesi dinlerim, ve işin asıl kötü ve değiştirmek istediğim tarafı ben bundan hiç de sıkılmam, arada "bence seni haketmiyor" veya "inşallah istediğin yer olur" gibi kalıplaşmış iki cümle atıyorum sonra devam dinlemeye.. hayır atılayım istiyorum ortamın çılgın çocuğu olayım falan ama yok çok alışmışım dinlemeye konuşsam bile ortaya hep soru cümlesi atıp onlara uzun cümleler kurduruyorum.. bu durum arkadaş çevresinde de, dışarıda komşu bakkal çakalla da, aile içinde de aynı.. 1. derece akrabalar tamam ama 2. derece oldu mu "merhaba" diyorum "merhaba yavrum" diyorlar öyle kalıyorum.. hani kimse konuşmasa üç saat hayatta konuşmak aklıma gelmez.. "okul nasıl" "iyi" bu kadar.. hayır istiyorum hoşlarına gidecek birşey yapayım ama yok işte konuşamıyorum yapamıyorum yani.. bilmiyorum ne yapayım çok muzdaripim bu durumdan, yaa antreman yaptığım bile oluyor konuşmak için nasıl girerim ne konuşurum diye, hakikaten çok büyük sorun bu benim için.. en sonunda buraya yazdım, umarım bir çözüm önerisi gelir.. önerilerinizi dinlemeye açığım..:)
0
kalim
(26.07.09)
bence karakterle alakalı

bazı insanlar konuşmaz pek

bence insanların senden rahatsız oldugu konusunda yanılıyorsun. alışmışlardır
0
alokozay
(26.07.09)
@alokozay, işte sorun burada ben o karakterde bir insan değilim zaten öyle olsam böyle bir sorun yaşamam.. kız arkadaşımla veya birlikte çok şey paylaştığım yakın arkadaşlarımla böyle bir sorun yok, gayet eğleniyoruz hatta çok fazla konuşuyorum onların yanında.. ama herhangi bir grupta veya eşdost aile arasında veya arkadaşımın-sevgilimin arkadaşları arasında bu konuşma aktivitesini gerçekleştiremiyorum.. onlarda "yaa çok kafa adamdır süperdir" falan dedikleri adam bir kelime etmeyince öyle kalıyorlar tabii.. sorunumu daha açık ifade etmem gerekirse 2. ve 3. kişiler anlatmaya başladı mı dinlemekten uzaklaşamıyorum, biri konuştuğu zaman dinliyorum ve sonra konuşasım gelmiyor olay bu.. bilmiyorum ne yapayım..
0
🌸kalim
(26.07.09)
aynı durum bende de mevcut. alıştım ben buna. düşünebilen, birşeyler hakkında yargısı/yorumu olan bir insan olduğumu sadece sevgilim/yakın arkadaşım düşünür. onun dışında etkisiz eleman olarak görülürüm genelde. ortamlarda falan pek konuşmam. bunun bir artısı varsa o da analiz yeteneği kazandırması diye düşünüyorum.

bu durumdan rahatsızsanız karakterinizden memnun değilsinizdir. budur yani. karakteriniz bu. değiştirmeye çabalasanız da uzun vadede aynı yere döneceğinizi tahmin ediyorum.

burada düşüncelerinizi gayet güzel dile getirebiliyorsunuz bakın. yazı ile sözün farkı mı demeliyim acaba?
0
cro magnon
(26.07.09)
bence özgüven eksikliğidir. dinlemeyi seviyorum diyerek kaçış yolu yaratıyorsunuz.
0
turkish tekila
(26.07.09)
Simdi bu konuda iki tur insan vardir:

BIRINCI TUR, basindan gecen en ufak ve gereksiz ayrintilari bile karsisindakine anlatma ihtiyaci hisseder. Genellikle kadin cinsine dahildirler.

Bu insanlar da kendi iclerinde ikiye ayrilir: Birinci grup anlattigi en gereksiz konuyu bile baharatlandirarak tatlandirabilen, araya gulumseten espriler serpistiren, anlattigi konuyu allayip pullayabilenlerdir. Bu insanlarin anlattigi seyler her daim keyifle dinlenir, gulunur, eglenilir. Ortamin populer insanlari oluverirler kisa zamanda.

Bir de anlattigi konu ilgi cekici bile olsa sirf anlatim yeteneginden yoksun oldugu icin olayi sikici bir formatta sunan, konuyu uzattikca uzatan, "Bi bitirse de gitsek" dedirten insanlar vardir.

IKINCI TUR insanlar ise anlatim yeteneginden yoksun oldugunu fark edip, yalnizca dinleyici olmayi tercih etmislerdir. Akilli insanlardir bunlar, severim kendilerini. Siz bu gruba dahilsiniz.

O yuzden bu konuyu hic kafaniza takmayin. Yani anlatip anlatip sikinti vereceginize sessiz kalmaniz daha dogru bir tercih.

[isbu yazidaki yamuk yumuk cumleler, yazinin gecenin gec saatlerde yazilmis olmasindan ileri gelmektedir, okuyan insanlara bu durumdan dolayi ozru bir borc bilirim, saygilar...]
0
msb
(26.07.09)
okurken aklıma bir iki soru geldi. mesela gerçekten dinliyor musun karşındakini? yani tam anlamıyla empati kuruyor musun? çünkü böyle yapınca insanın ister istemez aklına söyleyecek bir şey, bir his, bir anı filan geilveriyor. yani bende öyle oluyor. hatta ben de senin belki de tam tersin olmaktan muzdaripim çünkü birinci gruba aitim. biri bir şey anlatmaya başlayınca benim hemen aklıma başka bir şey geliyor ve bazen herkesi unutup anlatmaya başlıyorum. karşımdaki(ler) bana kös kös bakıyor sonra aralarında muhabbete devam ediyorlar :D
bir de dedemin sınıf arkadaşı vardır. hiç konuşmazmış. sorduklarında da "aklıma diyecek bir laf geliyor, sonra düşünüyorum ne gerek var diyip vazgeçiyorum" diyormuş.
ben kendi sorunumun kökenini filan biliyorum az çok. ama sanırım en iyisi kendini olduğu gibi kabul etmek ve seni bu şekilde kabul edip seven insanlarla bir arada olmak. zaten kafanız "konuşamadığınız" düşüncesinden uzaklaşmaya başladığı anda normal halinize dönersiniz.
0
kediebesi
(26.07.09)
(5)

mouse kullanan elde karıncalanma ve uyuşma

bushwacker
merhabalar,son zamanlarda bol bol malak gibi evde oturduğumdan ve bilgisayar başında olduğumdan mouse kullandığım sağ elimde karıncalanma ve uyuşma olmaya başladı. bunun çaresi var mıdır, daha kötü bir şeylerin habercisi olabilir mi, bilgisi olanlar paylaşırsa sevinirim.buraya kadar okuyanlar için b
merhabalar,

son zamanlarda bol bol malak gibi evde oturduğumdan ve bilgisayar başında olduğumdan mouse kullandığım sağ elimde karıncalanma ve uyuşma olmaya başladı. bunun çaresi var mıdır, daha kötü bir şeylerin habercisi olabilir mi, bilgisi olanlar paylaşırsa sevinirim.


buraya kadar okuyanlar için bonus soru: üstte duran duyurulara ne oldu yahu? hiç sticky duyuru kalmamış gibi duruyor bende?
0
bushwacker
(25.07.09)
üstte duran duyuru kalmamış şu an için.

mouse kullanırken bileğinizi masaya değdirmemeye çalışın ve düzenli olarak ara verip kolunuzu dinlendirin derim ben. bana da oluyor bu, sakat iş biraz.
0
cro magnon
(25.07.09)
dolaşım problemi gibi duruyor.
trackball kullanmak çözüm olabilir.
0
lhun
(25.07.09)
sinirlerle ilgili bir durum olsa gerek o. çaresi tabii ki bilgisayar başında daha az oturmaktır. o parmaklardaki uyuşmadan öte bilekteki uyuşma sorun oluyor. bilekteki sinirlerin gg olması(buradaki anlamı işlevini yitirmesi) kangrene yol açabiliyormuş. onun içinse muhteşem bir icat var: powerball

buraya kadar okuyanlar için oraya kadar okumuşlara cevap: 1 haftalık oluyor o duyurular ama hepsinin bir anda gitmesi bana da garip geldi. hepsi 1 haftalıktı galiba. bana da garip geldi ilk gördüğümde. kısfmet..
0
dambil
(25.07.09)
karpal tünel sendromu;
elin iki büyük sinirinden biri olan ve el bileğinin yaklaşık olarak ortalarına denk genelen "median sinir" in içinden geçtiği tünelde sıkışması halidir.
sinirin içinden geçtiği tünel dış etkenler ile (baskı, kullanım bozukluğu, şeker hastalığı, romatizmal hstalıklar v.s)içe doğru kalınlaşark sinirin sıkışmasına ve sinir dolaşımının bozulmasına neden olur. klinik bulgular elde (özellikle başparmak, işaret parmağı ve orta parmak ile avuç içinde) uyuşma, karıncalanma, el bileğinde hassasiyet, ilerleyen dönemlerde ağrı ( gece uyandıran ağrı da olabilir.. bu durum operasyon gerekliliğini işaret eder)
başlangıç tedavisinde, eli baskıdan uzak tutmak gelmektedir.
elinizi dinlendirmenizi öneririm.
0
ceyrekakıl
(25.07.09)
el yukarda durduğundan daha az kanlanıyor bu nedenle uyuşma, karıncalanma oluyor. ama uyuşmalar ağrı ile coşuk boyuta geçtiğinde doktora gidiyorsunuz ve nur topu gibi bir boyun fıtığınızın olduğundan haberdar oluyorsunuz. (coder-web designer bir eşim var ve onun deneyimlerini aktarıyorum) olabildiğince fazla kol ve boyun kaslarını çalıştıracak egzersizler yapmak, egzersiz bandı ile germe-açma hareketleri yapmak, çalışmaya sık ara vermek hatta mümkünse bir süre hiç bilgisayar kullanmamak denenenler arasında. şimdilik şikayetler azaldı ama tam tedavi sanırım mümkün değil...
0
nympis
(26.07.09)
(21)

bir dövme olarak Atatürk imzası

emcedeltate
bir arkadaşınız yanınıza geliyor. koluna Atatürk ün imzası kalıcı bir şekilde işlettirmiş. ilk dövmesi. ne düşünürdünüz? dövme onu taşıyan kişi için anlamlıdır evet.kardeşim yaptırma planında. burda yazanları bir bir ona okutacağım. lütfen açıklayıcı yazın. olumlu olumsuz hiç farketmez sadece düşün
bir arkadaşınız yanınıza geliyor. koluna Atatürk ün imzası kalıcı bir şekilde işlettirmiş. ilk dövmesi. ne düşünürdünüz? dövme onu taşıyan kişi için anlamlıdır evet.
kardeşim yaptırma planında. burda yazanları bir bir ona okutacağım. lütfen açıklayıcı yazın. olumlu olumsuz hiç farketmez sadece düşündüklerinizi yazın.

kendisi birkaç sozluk yazarından fikir almak istedi. yoksa dövme nin amacını ve anlamını kendisi de biliyormuş.
0
emcedeltate
(23.07.09)
bu soruya bir türkçü farklı yanıt verir, atıyorum bir komunist farklı yanıt verir. varmaya çalıştığınız noktayı anlayamadım sanırım.

ha, bana soracak olursan, hoşuma gitmez. o adama kıt akıllı muamelesi yaparım.
0
cro magnon
(23.07.09)
Atatürk ve devrimleri konusunda pek fikri olmadığını düşünürüm.
0
kurukafa
(23.07.09)
"Beni görmek demek, mutlaka yüzümü görmek demek değildir. Benim fikirlerimi, benim duygularımı anlıyorsanız ve hissediyorsanız, bu kafidir (yeterlidir)." mustafa kemal atatürk

o dövmeyi yaptırmak bu lafı eden bir liderin hatırasına saygısızlıktır kanımca. isteyen istediği dövmeyi yaptırsın ona lafımız yok tabi ki. ama niyet vücudu süslemek değil; atatürk'e olan saygıyı ifade etmekse bunun yolu yukarıdaki ikinci cümlede bizzat kendisi tarafından belirtilmiştir. okuyun, öğrenin, anlayın, hatırlayın, savunun.
0
blackdog
(23.07.09)
bir arkadaşım var ülkücü onda görmüştüm, bilmiyorum çok karizmatik buluyorum diye yaptırdım demişti. bir de solcu bir kız tanıyorum harbi harbi solcu, en büyük devrimcilerden biri olduğu için demişti ondan yaptırdım demişti.
0
alkolikfedai
(23.07.09)
şekilci derim.
0
quadropol
(23.07.09)
çok kıro bir şey bence. hani mümkün olsa müslümanın birinin koluna hazreti muhammed ile ilgili bi şey yaptırmasından farklı gözükmüyor benim gözüme.
0
bushwacker
(23.07.09)
insanlar ne der kaygısıyla dövme yaptırılmaz zaten. görsek ne düşünürüz, bence bi önemi yok. içinden geliyorsa bırakın yaptırsın. bence dövme, kişinin kendisi görmek için yaptırması gereken bişeydir. kolunda onu görmekten hoşlanacaksa yaptırsın. atatürk görseydi ne düşünürdü, onun da bi önemi yok. yaptıranan kendisine güzel bişey ifade ediyosa doğrudur. onun anladığı önemlidir.
ne biliyim, bi dikenli tel, bi kurukafa dövmesinin benim için bir anlamı varsa, bütün dünya mal mısın desin, yine yaptırırım sonuçta.
ha zaten insanlar görüp şöyle şöyle düşünsün diye yaptıracaksa dövme yaptırması toptan hatadır.
0
cereal killer
(23.07.09)
bazi dovmeciler* bedavaya yapiyorlar bunu.

sirf sekilcilik gibi geliyor bana. obama'ya sinek oldurdugu icin peta'nin verdigi tepki gibi cig, zorlama geliyor. o dovmeyi yaptirana kadar nutuk'u tekrar okumayi tercih ederim sahsen.
0
osuruklu
(23.07.09)
(söylenmiş ama)bedava yaptırdığını düşünürüm.
bir ara haberlere bile çıktı, adam bedava yapıyormuş atatürk imzası şeklindeki dövmeyi.
ha bir de, sürekli metal gruplarının tişörtlerini giyip sokakta gitar çalıyormuş gibi yapıp yürüyen yavuşak metalcilerden farkı olmaz gözümde.
0
aithra
(23.07.09)
galahad
(23.07.09)
bence normal birşey. bana göre atatürk ün imzası ciddi karizma, çok şekilli. bunun illa bir anlam ifade etmesi gerekmiyor. krolukla veya görgüsüzlükle de alakası yok.
0
birak bu isleri
(23.07.09)
ben önceki yazılmış olanların dışında bir şey düşündüm nedense. bir yandan tabii ki "atatürk sevgisi bunu ne kadar kaldırır" meselesi var, yok değil, ama diğer yandan da şu: sen atatürk'ü bu kadar seviyorsun sayıyorsun çok güzel, ama atatürk seni görseydi üstüne imzanı atar mıydı? ya da sen bunu düşünüyorsan kendini ne kadar önemsiyorsun? bir yandan kendini metalaştırma diğer yandan ise yanlış bir yönde aşırı önemseme. ben bunu görürüm atatürk imzası dövmesinde.
0
calendil
(23.07.09)
'cereal killer' düşündüklerimin aynısnı yazmış,bence kardeşinize burada yazanları bile okutmanın anlamı yok,içinden geldigi ve istediği gibi hareket etsin.
0
öseleköselek
(23.07.09)
Selamı sabahı keserim, meraba meraba o kadar.
0
mabl
(23.07.09)
niye bit dovme olarak Ataturk e olan saygini digerlenine gostermek isteyesin ki? eger illa Ataturk u hatirlatacak birseyler takmak istiyorsan imzali kol saatleri var cok guzel. ben oyle yapiyorum.
0
hollandabocegiilesevismek
(23.07.09)
yarın öbür gün karakola düşerseniz 5. kattan atlayıp intihar etti diye gazetelere çıkmanızı önleyebilir. bu açıdan faydalı bence.
0
386 dx
(23.07.09)
kardeş demişsiniz, daha genç olduğunu varsayarak ideolojilerin yaşla beraber değişebileceğini düşünüyorum. çocuk yarın bir gün dinci/liberal/komünist olacak ama kolundaki yüzünden kendisiyle çatışmaya girecek. yapmasın bence. ya da geçici falan yapsın nebleyim.
0
dr cucu
(23.07.09)
manyak derim çok kısa olarak.
0
likeinme
(23.07.09)
atatürk dirilip görse sopayla döver çatçat diye..
mesela neden türk bayrağı değil, atatürk büstü ya da minimalist bir resmi böyle sırf gölgelerden oluşan filan, niye böyle şeyler değil de imza? başka türlü bakış açıları herhalde.
absurd olsa da ben de şu hapishane dövmelerinden dirsekteki örümcek ağları olayını çok beğeniyorum ama yaptıracağımı sanmam :)
0
kediebesi
(23.07.09)
insanın ideolojik yönelimi 40'lı yaşlarında hatta daha sonrasında bile değişebiliyor. eminim kardeşin oldukça gençtir, hiç o kadar emin olmasın hayatının sonuna kadar o dövmeyi gururla taşıyacağına.
lakin dövme de güzel bişey, estetik bulduğu ya da daha kişisel bir anlamı olan bir şekil yaptırsın bence. pişman olma ihtimali azalır.
bir dövme sanatçısının röportajını okumuştum, ideolojik veya dini simgelerin dövmesini kesinlikle yapmadığını söylemişti mantıklı bence de.
0
hayali arkadaş
(24.07.09)
Bu kadar manyak falan demenize gerek yok o kadar garip bir durum değil bence çünkü gidip atıyorum aslan orumcek vs. yaptıracağına Atatürk'ün imzasını yaptırır burdada kımsenın ona manyak deme hakkı yoktur.
0
tatarcan
(25.07.09)
(14)

Ayda yılda bir sigara içen insanlar

griphook
Nasıl oluyor da oluyor? Bağımlı hale gelmeden bu sigaraları nasıl içebiliyorlar ki bu adamlar-kadınlar? Uydurma ihtimalini de gözardı etmedim tabii, ama gözümün önünde birkaç tane olunca, insan merak etmeden duramıyor.
Nasıl oluyor da oluyor? Bağımlı hale gelmeden bu sigaraları nasıl içebiliyorlar ki bu adamlar-kadınlar? Uydurma ihtimalini de gözardı etmedim tabii, ama gözümün önünde birkaç tane olunca, insan merak etmeden duramıyor.
0
griphook
(23.07.09)
aslında sevmiyorlar, içmek de istemiyorlar ama laf olsun diye içiyorlar. benimde iki yakın arkadaşım öyle, 40 yıl içmese aklına gelmez ama işte ortamında etkisiyle yakıyorlar.
0
alchemistt
(23.07.09)
benim de hep ilgimi çekmiş bir konudur. sigara meselesinde olay bağlanmak ya da bağlanmamak sanırsam. tiryaki değilsen değilsindir, içip içmemenin bununla alakası yok. bazı insanlar hakkaten hiçbir şekilde sigara tiryakisi olamıyorlar. çocukluğumuzda üç kuzen kaçıp kaçıp sigara içerdik. şimdi o kuzenlerden biri benim gibi tiryaki ama diğeri katiyen değil. ama buluşup bir bara felan gittiğimizde o da bir kaç sigara içiyor.

bunlar bize tiryaki olduğumuz için garip geliyor. halbuki onlar için içilmiş bir iki sigaradan ibaret.
0
blackdog
(23.07.09)
çok da abartılacak insanlar değiller. tamamen inanların birbirinden farklı oluşuyla ilgili.

mesela 30 sene sigara içen biri, sigarayı bir günde bırakabilirken, sadece 6 aydır sigara içen biri sigarayı bırakamayabiliyor.

parmak izi gibiyiz, hepimiz ayrı bir alemiz :)
0
pragmatist kedi
(23.07.09)
bana nedense günde içilen 1-2 sigara 1-2 sigara olarak kalmaz gibi geliyor. yani o 3-4 olur, 6-7 olur. sonra bir bakmışsın bir paket olmuş.

ben o insanları çözemedim. uzaylı onlar bence. cidden.
0
cro magnon
(23.07.09)
ben de bagimli insanlari anlayamiyorum mesela nasil oluyor da bagimli hale geliyorlar diye. 4 senedir duzensiz bir sekilde sigara iciyorum bazen hosuma gidiyor bazen muhabbet olsun diye genelde sosyal ortamlarda eglenceli oluyor. kafam guzelken guzel gidiyor. zaman zaman el bos kalmasin diye iciyorum. bazen zaman gecircek bi sey oluyor sigara, iciyorum. bu 4 yil icinde abarttigim zamanlar da oldu bikac gun mesela ama o bikac gunun sonunda genelde agzimdaki tattan ve kokusundan igrenmeye basliyorum ve bi sure icmiyorum ya da haftada 3-5 tane icmeye basliyorum. son zamanlarda mesela eskisine gore biraz daha nefessiz kaldigimi hissettim ve icmeyi durdurdum iyice ama haftada 1-2 yakiyorum ve de o 1-2 sigara cok keyifli oluyor akcigerler follos olmadigi icin.
0
blackbasat
(23.07.09)
benim askere gitmeden önceki durumum. sigara nın yanında bira da öyleydi. ortama göre oluyor bu. genelde eski aşklardan yada yaşanmakta olan platoni aşklardan bahsedip arka fonda da o ana uygun parça çalınca oluyo bu iş. normalde sigara ve bira içen birisi değilsin ve sevmiyosun ama iğrenilecek kadar da değil. zaten iş te burada bitiyo. sevmiyosun ama bu sevmeme iğrenme durumunda değil. işte o zaman yakıyoduk bi tane. en son bi 8ay önce teskereye 4-5 saat kala gece koğuşların oradaki balkonda uzun dönemlerle içmişliğim vardı arka arkaya 3-4 tane sonra hiç içmedim. bira yı en son ne zaman içtim hatırlamıyorum bile. herşey ortamda ve ruh halinde bitiyo anlayacağın. bağımlılık durumu ise anca özenti ile olur olursa ama o heveste bende yoktu işte.
0
copy paste
(23.07.09)
bi sIrrI yok sanIrIm. can istiyor iciliyor. istemiyor icilmiyor. yani bendeki durum bu.
0
gunlerin kopegi
(23.07.09)
ben o insanlardan biriyim. genelde sigara içmeyenler yanlarında sigara içilmesinden rahatsız olurlar ama ben olmam. hayatımda sigara paketi taşımadım. aklıma gelir de yakarım diye evime sigara paketi de bulundurmuyorum. sigara içen birini görsem canım çekmiyor. sinirlendiğimde yada keyiflendiğimde aklıma sigara gelmiyor. eş-dost muhabbet ortam olmuştur "pasif içicilik daha zaralıymış olum" esprisiyle günde 5-6 sigara içtiğim günler de olmuştur, aylarca içmeyip hiç aklıma gelmediği de olmuştur. insanların yapısıyla ilgili bişey sanırım bu. kahveye dayanamam ben mesela. içmesem başım ağrır sinirli olurum. kahve içen birini gördüğümde canım çeker falan. olayın biyolojik boyutunu bilemem ama her madde her insanda aynı etkiyi bırakmıyor demekki.
0
yuus
(23.07.09)
ben de onlardan biriyim. özellikle güzel bir sohbette, kahvenin veya biranın yanında bir iki tane içiyorum. sonra bir daha içmiyorum. sigara kesinlikle biri bağımlılık. günde iki paket içerdim 7 sene önce. Sigaranın bağımlılık olduğunu farkettiğimden beri içtiğim iki sigara arasındaki süreyi uzattım sadece. yani sigarayı bırakabilmiş değilim. Eskiden 15-20 dakika arayla sigara içerken şimdi bu süre birkaç günde bir ya da bir kaç haftada bir sigaraya çıktı sadece.
0
balik kraker
(23.07.09)
sigara sevmiyorum, içmiyorum da.. hatta genelde katlanamıyorum bile.
ayda yılda bir kez djarum black bulursam kaçırmıyorum.
hem kafa yapıyor, hem yanarken çatırdıyor çıt çıt. eğleniyorum. kaçamak yapıyormuşum gibi geliyor. bir sırrım varmış gibi hissediyorum falan filan.. :)
ama bir paket alsam o sigaradan, içmem kenarda durur öyle, biliyorum.
0
aithra
(23.07.09)
ahanda ben bu insanlardan biriyim. benim hikayem şöyle; (samanyolu tv'de gözü bantlı gölge adamlar gibi hissettim kendimi)

bundan yaklaşık 4 sene önce üniversite 2. sınıftayken sigaraya başlayıp yaklaşık 2 sene aralıksız içtim. daha sonra o zamanlar çıktığım kız arkadaşımın gazıyla sigarayı bırakmış ve yaklaşık 6 ay ağzıma sürmemiştim. o 6 aydan sonra ise ayda ortalama 5-6 tane sigara içiyorum ki bu da şöyle oluyor; örneğin evde otururken çok efkarlandığım zamanlarda balkona çıkıp bir tane yakıyorum. ya da arkadaşlarla dışarı çıktığımda ortamda alkol varsa ve arkadaşlardan birkaçının da hazır pakedi varsa onlardan alarak gecede 4-5 tane içebiliyorum. ama kesinlikle yanımda sigara pakedi taşımıyor ve sigarayı kendime bir "ödül" veya "özel birşey" gibi algılatıyorum ve bana inanın ki sigara ve sigaranın her nefesi bu haliyle çok daha değere biniyor. örneğin 2 hafta özleyip de içemediğim birşeyi birden içince harika oluyor. ve dipnot; sigarayı çok seviyorum ama bu kadarı bana yetiyor. ayrıca dumansız hava sahasını destekliyorum. askdhasgd
0
nesilsiz
(23.07.09)
ben depresif bir dönemimde 3 ay boyunca her gün 1 paket içtim, sonra bir gün artık ihtiyacım kalmadığını hissettim galiba, bıraktım. resmen canım çekmedi, aklıma bile gelmedi. şimdi kırk yılda bir camel uzatan olursa bir tane içip bırakıyorum. bence her insanda bağımlılık yapmıyor sigara. yapacak olsa 3 ay iyi bir süre yani:)
0
canimnicknameyazmakistemiyor
(23.07.09)
sevgilim de o insanlardan biriydi, artık tiryakilik yolunda. siz içme dedikçe içiyolar.
0
dr cucu
(23.07.09)
madde bağımlılığı geliştirmeye meyilli bir kişilik yapısının olup olmadığı da önemli bir etken.
0
kirliyesilkazak
(23.07.09)
(3)

sahte memory stick ve psp hakkında bir soru...

bana da bu yakisir
öncelikle herkese iyi akşamlar.bugun itibari ile bir psp aldım ama dertlerim bitmedi.nasıl mı buyrun?ben satıcı ile sahibinden.com üzerinden anlaştım ve bugun istiklal'de buluşarak ürünü aldım.yanında bana 8 gb memory stick te verdi.neyse ben ürünü az çok kontrol ettim pek bi sorun yok gibi geldi.am
öncelikle herkese iyi akşamlar.
bugun itibari ile bir psp aldım ama dertlerim bitmedi.nasıl mı buyrun?
ben satıcı ile sahibinden.com üzerinden anlaştım ve bugun istiklal'de buluşarak ürünü aldım.yanında bana 8 gb memory stick te verdi.neyse ben ürünü az çok kontrol ettim pek bi sorun yok gibi geldi.ama asıl sorunlar eve gelince ortaya çıktı.
sorun 1)memory stick sahte çıktı.
sorun 2)analog tuşu kısmen bozuk çıktı.

şimdi benim ilk sorum bu sahte olan memory sticki bi şekilde psp de kullanma imkanım varmı?ben bunu psp ye takınca bazen görüyor bazense görmüyor bu memory sticki ve boyut olarak hiç görmüyor ve üstüne üstlük information kısmında unknow yazıyor.bunun için cevaplarınızı bekliorum.

ikinci sorum ise bu analogu ben tamir edebilirmiyim kendim?yoksa tamir ettirmek kaça patlar bana?analogun sorunu ise aşagı gitmiyor ve sağa sola götürdüğüm zaman takılı kalıyor.

cevaplarınızı bekliorum.şimdiden ilgilenen kişilere teşekkürler...

not:satıcıyı aradım açmıyor telefonunu.(bildiginiz dolandırıldım)
0
bana da bu yakisir
(22.07.09)
psp hakkında bir bilgim yok ama tanıdık bir avukat varsa ya da yeterli boş vakit - azim varsa avukata adamın telefon numarasını verirsin bir de psp ve memory stick'i verirsin, takip etmesini istersin. telefon numarası falan varsa zaten rahatlıkla bulup burnundan getirebilirsin. en azından ben öyle yaparım. ayrıca sahibinden.com'la da görüşüp siteden uzaklaştırılmasını sağlayabilirsin. hatta belki adamın adresini falan bile verebilirler belki. eğer adli yollara başvurcaksan ilanın bulunduğu web sayfasını kaydet, screenshot falan al. yazışmalarınız duruyorsa onlar da işe yarar.
0
bellbane
(23.07.09)
yeterli boş vakit var hemde fazlası ile ama yasal yollara başvurmak bana pek sıcak gelmedi ilk başta çünkü,avukat hiç bir tanıdıgım yok,hep telefon üzerinden konuştuk mail yada mesaj olarakhiç bir yazı yok ve bunları maliye(avukat,dava vb.) sanırım psp ye verdiğim paranın kat ve kat fazlası olur.
0
🌸bana da bu yakisir
(23.07.09)
çakma hafıza kartını tamamen görmemeye başlayana kadar kulanabilirsiniz. görmezse takıp çıkarın sürekli, görene kadar.

analog tuşunu kendiniz tamir edebilirsiniz. ama dikkatli davranmak lazım. psp'nin içini açmanız gerekiyor. ufak yıldız tornavidalardan lazım. isterseniz bu konuda yardımcı olabilirim.

ve evde yaptığınız tamir geçici olur. bir süre sonra yeniden aynı işlemi yapmanız gerekir. ama bir de analog stick'inin arızalı olma ihtimali var. onun için de yeni stick taktırmanız lazım. 20-30 civarı birşeye patlar diye tahmin ediyorum.
0
cro magnon
(23.07.09)
(3)

bayramlarda gümrük olayı.

iterator
burda da görmüştüm galiba bi söylenti var bayram zamanlarında gümrükte elektronik eşya falan da olsa hediye diye geçince gümrüğe takılmıyomuş. bu doğru mu getiren falan var mı öyle bi durumda. şimdi 1400 dolar verip sonra mal olmak var riske atılmıyo ki.ek: bu tarz bi alışveriş yapan var mı. veya ma
burda da görmüştüm galiba bi söylenti var bayram zamanlarında gümrükte elektronik eşya falan da olsa hediye diye geçince gümrüğe takılmıyomuş. bu doğru mu getiren falan var mı öyle bi durumda. şimdi 1400 dolar verip sonra mal olmak var riske atılmıyo ki.

ek: bu tarz bi alışveriş yapan var mı. veya macbook pro almayı düşünüyorum şu site iyidir ucuzdur ordan bak diyebilcek olan falan..
0
iterator
(22.07.09)
bayram falan dinlemiyorlar diye biliyorum. hele alet 1400 dolarlık olunca hiç dinlemezler. bence riske girmeyin.
0
cro magnon
(22.07.09)
yilbasi ve bayramlarda muafiyet limiti gecici yukseliyor ama yine de macbook almaya yetmez. craiglist te bi suru ilan var USA fiyatinin uzerine az bisi koyup getiriyorlar onlara bak.
0
thefin
(22.07.09)
veya amerikadaniste diye bir site var aracı olarak onu kullanabilirsiniz. ama gümrük konusunu ayrıca konusun.
bir de salefashion var(dı) ama son zamanlarda son derece ilgisizler. batmış olabilirler. oradan biri mac getirtmişti türkiye fiyatının yarısına, gümrüğü de hallediyorlar ekstra bir ücret verince. ama dedigim gibi muhtemelen battı orası...
0
espandon
(23.07.09)
(5)

Hangi Harry Potter filminde kaldim? Ve filmin sonu? -- spoiler icerebilir --

ermanen
-- spoiler icerebilir --Farkli buyuculuk okullarindan takimlar geliyordu hogwarts'a. Bir yarismada suya dalip birseyi yakalamaya calisiyorlardi sanirim, herkes suda uzun sure kalabilmek icin buyu yapiyordu kendine, biri kopekbaligi olmustu, biri kabarcik icinde gidiyordu, harry'de bir sihirli yosun
-- spoiler icerebilir --

Farkli buyuculuk okullarindan takimlar geliyordu hogwarts'a. Bir yarismada suya dalip birseyi yakalamaya calisiyorlardi sanirim, herkes suda uzun sure kalabilmek icin buyu yapiyordu kendine, biri kopekbaligi olmustu, biri kabarcik icinde gidiyordu, harry'de bir sihirli yosun yutmustu sanirim. Bir de bir sahnede harry ejderhayla savasiyordu sanirim.

-- spoiler icerebilir --

Harry Potter'in hangi filmiydi bu?

edit soru:
Filmin sonunda ne oluyordu?
0
ermanen
(22.07.09)
ateş kadehi
0
humin zararlisi
(22.07.09)
4. film bu. goblet of fire. sinemalara yeni gelen ise 6. film.
0
cro magnon
(22.07.09)
filmin sonunda bu üç büyücü kupası bi anahtar işte voldemortu canlandırmak için harry potter ın kanını kullanıyolar tekrar bedene sahip oluyo.
0
humin zararlisi
(22.07.09)
kardeş dün 6.(half blood prens yanı melez prens)nın türkçe dublajını izledim korsanın gözüne vurmuşlar valla tavsiye ederim ama ses kalıtesi berbat ayrıca evet 4. filmi izlemişsin en son ondan sonra zumrudu anka yoldaşlıgı ve melez prens geliyor son filmi olan ölüm yadigarları ise 2 ye ayrılıcak 2 yıl boyunca gosterime giricek 4 gözle bekliyorum sahsen
0
alukard
(23.07.09)
Melez prensi izleyebilirseniz altyazılı izleyin,dublajda bildiğin batırmışlar çünkü. 4. filmin sonunda Cedric'le Harry kupayı aynı anda tutuyolar sonra bi mezarlığa geliyolar. Kılkıyruk Cedric'i çat öldürüyo,Voldi Pettigrew'in koluyla,Harry'nin kanıyla falan vücut sahibi oluyo yeniden. Sonra ölümyiyenler geliyolar,Voldi onları bi güzel fırçalıyo. Neyse uzattım sonuç olarak Harry geri dönüyo Hogwarsta ,Voldi döndü diyo falan. Cedric'in bedenini de getiriyo,Cedric'in babası 'oğlaaammm. o benim oğlammmm' diye bağırıyo (ki çok hüzünlü bi sahne.) 5. film Zümrüdüanka Yoldaşlığı. 6. Melez Prens. 7. 'de alukard'ın dediği gibi iki film halinde gösterilicek 2010 ve 2011 yıllarında.

(Harry potter hakkında bilgi vermeye aç kalmışım ama bir nesil bununla büyüdü.)
0
EyLüL Kizi
(25.07.09)
(6)

torrent/hız/bilgisayar açık kalması

eja
5 gundur ancak %38'e gelen bir torrent e sahibim, gece bilgisayarı açık bıraksam ama ekran ışıl ışıl olmasada, sleep modunda gibi ama internet işlese? varmıki bi yolu bunun?
5 gundur ancak %38'e gelen bir torrent e sahibim, gece bilgisayarı açık bıraksam ama ekran ışıl ışıl olmasada, sleep modunda gibi ama internet işlese? varmıki bi yolu bunun?
0
eja
(21.07.09)
laptop mı? kapağı kapattığınızda sleep moduna mı geçiyor? masaüstüne sağ tıklayıp özelliklerden ekran koruyucuya girin. orada güç seçenekleri var. oradan kapağı kapattığınızda sleep moduna geçmemesini sağlayın. böylece laptop'ın kapağını kapattığınızda sadece ekran kapanır, bilgisayar çalışmaya ve indirmeye devam eder.
0
cro magnon
(21.07.09)
monitörün power tuşuna basabilirsin.
0
wampex
(21.07.09)
valla öyle bir olayın olması mümkün değil.mesela ben elektrik sorununu üniversitenin bilgisayarlarını kullanarak bir süre çözdüm.ekranın arkadan fişini çekiyordum.oturan da düzeltmeye üşenip yan bilgisayara geçiyordu.ben de 5 gün sonra gidip 250 gb datamı hortumluyordum. :)
0
dgursoy
(21.07.09)
sleep modunda sadece ekran değil hdd falan da kapanır download yapamazsın sanırım. onun yerine laptopsa pil koruma moduna getir işlemci hızını düşürsün alet pek ses çıkarmaz o zaman. lcd aydınlatmasını kapatabiliyorsun zaten.
0
argent dawn
(21.07.09)
sleep moduna girmemesi yaninda hddleri de kapamamasini saglarsin. denildigi gibi islemci hizini dusurdugunda indirmeye devam eder. geceleri genelde cok daha hizli cektigi icin (kullanicilarin yarisi sadece sabah vakti acik tuttugundan bolunme azalir hizli kaynaklar 7/24 durur) birkac gune tamamlarsin dosyayi.
0
entrapmen
(22.07.09)
mesajımı silmiş moderatorler :S sadece sağolun yazmıştım işe yaramıştı..

neyse aslında sormak istediğim torrent ten öte, laptop ekranını herhangi bi şekilde açık durmasnı engelleyip(ışık yaymasın yani) bilgisayarın arka alanda indirmesini sağlamaktı..

ilk cevaptaki gibi masaustunden sağ tıklayıp, güç özelliklerinden ayarlayınca halloldu işim

tesekkurle rherkese..
0
🌸eja
(22.07.09)
(8)

avi den altyazı dosyasını çıkarmak

dreamtheatre
evet film sever arkadaşlar,avi uzantılı dosyadan altyazıyı ayıklamam mümkün mü?
evet film sever arkadaşlar,avi uzantılı dosyadan altyazıyı ayıklamam mümkün mü?
0
dreamtheatre
(21.07.09)
yapılamıyor olsa gerek maalesef. yani gömülü altyazı varsa o öyle kalıyor..
0
dambil
(21.07.09)
gömülü mü? mümkün değil gibi görünüyor. yani teorik olarak mümkün de baya bir uğraştırır :)
0
cro magnon
(21.07.09)
teorik değil yazılım olarak da mümkün ama kimse bunu için image processing olayına girmez heralde :)

srt versiyonu yok mu?
0
akilsiz basin cezasi
(21.07.09)
yeniden indireceğim artık mecburen. ya izlemediğim bi filmdi arayıp buldum şansıma altyazısı gömülü versiyonu çıktı.
teşekkürler yine de.
0
🌸dreamtheatre
(21.07.09)
ese.dizialtyazi.info

Ese-Rip kullanarak alabiliyorsunuz ama çok uğraştırıyor. Softsub, yani altyazı gömülmemiş sadece eklenmiş halini bulursanız onu indirin.
0
gyroscope
(21.07.09)
altyazıyı oradan silemezsin sanırım istediğin şey bu. tombraiderdan angelina jolieyi çıkarmak gibi birşey dediğin
0
argent dawn
(21.07.09)
avi mi, mkv mi? uzantısına dikkat edin. çoğu player tüm uzantılar için aynı simgeyi kullanıyor. eğer mkv ise altyazıyı silmek çok kolay.
0
cruor
(22.07.09)
avi dosyası mkv olsa yöntemi biliyorum çok sağolun.
0
🌸dreamtheatre
(22.07.09)
(15)

Ekşi Duyurucular

offday
Selamlar ekşi duyuruda sevdiğiniz , beğendiğiniz ,yardım sever bulduğunuz kişiler kimler acaba?Örneğin sporla ilgili soru sorulunca benim aklıma ilk karluk geliyor veya bilgisayarla ilgili sorulunca assert h gibi.Paylaşırsanız sevinirim.Not:Kurallara aykırı mı bilmem öyleyse silebilirsiniz affola.
Selamlar ekşi duyuruda sevdiğiniz , beğendiğiniz ,yardım sever bulduğunuz kişiler kimler acaba?Örneğin sporla ilgili soru sorulunca benim aklıma ilk karluk geliyor veya bilgisayarla ilgili sorulunca assert h gibi.Paylaşırsanız sevinirim.

Not:Kurallara aykırı mı bilmem öyleyse silebilirsiniz affola.
0
offday
(20.07.09)
köpeklerle ilgili sorulan sorulara galahad' ın verdiği yanıtları seviyorum :)

(bkz: narsist)
(bkz: megaloman)
0
galahad
(21.07.09)
insan başkalarını övmekten çekinir mi, bence açtığın duyurunun test ettiği şey bu.
0
cro magnon
(21.07.09)
offday önce teşekkür ederim. Sitem -umarım geçici- bir süreliğine kapalı ama ben yine buradayım, arada sırada da mutlaka göz atıyorum.

Donanım deyince aklıma pichoscosama geliyor çünkü benim bilgisayar donanımıyla ilgili sorunumda sabırla ilgilenmişti, kendisinin msn adresi de var bende, gerçekten yardımsever bir arkadaş. Ama kemalizm hakkında görüşlerini almamak lazım :-)
0
Karluk
(21.07.09)
Siralama yapacak olursam:

1- hayali arkadaş,
2- dambil,
3- lhun,
0
msb
(21.07.09)
nitelik derseniz ayrı şey ama nicel olarak en yardımcı kullanıcılar gibi bi liste vardı istatistiklerde.
0
geldiler
(21.07.09)
"kibritsuyu" nickli arkadaş da kedi manyağı izlenimine sahiptir bende.
0
daglien
(21.07.09)
ben kendimi seviyorum zaman zaman.
0
ceres
(21.07.09)
en yardimci okurlar listesine bakarsak:

assert h, bryan fury, entrapmen, trimpot, mrtksn - teknik veya bilgisayar
galadnikov - eksi sozluk
deckard - astronomi
la traviata - muzik
kimlanbu - kedi

listede ismi olan diger kisilerin daha cok hangi konulara cevap yazdiklarini bilemesem de genelde hersey hakkinda cevap veriyorlar (cogunlugu teknoloji konusunda bilgili ama)

en yardimci okurlar listesi disinda:

Karluk, hiko seijuro, arnold schwarzeneger - spor ve vucut gelistirme
tribal enfexion, hlathguth- saglik
mea maxima culpa - mutfak
cedilla - ceviri (ing.)

386 dx, mortifera, jugador, nuage, divit, teritori, osuruklu, trista, layouter, rectoa, enola gay, katafalk, nihilanth, rurouni, colg fusion, elxa, rentss, emrag, abtash, machine head, ataturkiye, gunetapar, cereal killer, cruor, compumaster, tepedeki psychedelic adam, snowflake, pyro clustic flow, desdinova, late viper, kobuzchu kiz, zeykur valekov ve sayamadigim onlarca isim degisik konularda yardimlarini esirgemiyorlar..

ismini yazamadiklarim icin ozur diliyorum simdiden, aklima gelmeyen cok yardimci okurlar ve yazarlar da var, ozel mesajla bildirin ekleyim :)
0
ermanen
(21.07.09)
ben konulara göre ayıramayacağım fakat cevaplarını okurken inanılmaz keyif aldıklarımı yazayım, neredeyse her cevapları bilgi deposu bu kullanıcıların ermanen, wpi, entrapmen. herhangi bir duyuru altında 3'ünden birini görürsem, soruya bakmazsızın okuyorum:)

ekleyeyim: son dönemde ise arigold'un cevapları cidden çok hoşuma gidiyor..
0
dambil
(21.07.09)
ben şu cevabımı referans vererek kendimi söölicem :P

(git: 33864)
0
karapolisnas
(21.07.09)
o kadar emek harcadım, kimse beni yazmamış. fırrk.
www.eksiduyuru.com
0
aithra
(21.07.09)
ben kendimi bi kere daha ekleyeyım.
0
bryan fury
(21.07.09)
web, php ve psp için assert h
0
efsunlu
(21.07.09)
allam yareppim want2die ı nasıl unuturuz bu listede.

ayrıca combofix.
0
bryan fury
(22.07.09)
bir arkadaş sağolsun uzmanlık alanım olarak "kedi" demiş benim için. doğru, uzun süre kedi beslediğim için keidlerle ilgili epey tecrübem var.

lakin ben de kendimi muhasebe, vergi, ssk, bağkur vs. konularına yazmak istiyorum hakim bey.

mrtksn, want2die ve ben genellikle her boka maydanoz olduğumuzdan kimse spesifize etme gereği duymamış galiba.
0
kibritsuyu
(22.07.09)
(4)

İşlemci Konusuda Yardım !

HaNeDaN
Arkadaşlar şu an bilgisayarımda ilk resimdeki işlemciyi kullanıyorum (P4 3.06).Çift çekirdekli yeni bir işlemci almaya karar verdim. Bu konu hakkında size sorularım olacak, yardımlarınızı bekliyorum..1)2. resimde anakartımın kutusunda yazan özellikler var orada "Supports Core 2 Duo" yazıyor. Bu anak
Arkadaşlar şu an bilgisayarımda ilk resimdeki işlemciyi kullanıyorum (P4 3.06).
Çift çekirdekli yeni bir işlemci almaya karar verdim. Bu konu hakkında size sorularım olacak, yardımlarınızı bekliyorum..

1)2. resimde anakartımın kutusunda yazan özellikler var orada "Supports Core 2 Duo" yazıyor. Bu anakartımın Core 2 Duo işlemcileri desteklediği manasına mı gelir?

2)Şu anda bilgisayarımda Intel'in P4 fanı takılı (www.borasix.com ). Eğer Core2Duo işlemci takarsam aynı fanı mı kullanacağım yoksa nasıl bi fan kullanmalıyım ? Şimdiki fanım ile Core2Duo işlemci çalışır mı?

3)Core2Duo işlemcilerde ısınma problemleri olur mu ?
0
HaNeDaN
(20.07.09)
1)anakartın destekler demek
2)işlemci ile beraber kutunun içinden fan da çıkması lazım
3)her işlemci ısınır
0
obez kirpi george
(20.07.09)
1)emin olmayın. belki daha sonradan çıkan core2duo modellerini desteklemiyordur? bence anakartınızın modelini aratın nette, neleri desteklediğini bir öğrenin.
0
cro magnon
(20.07.09)
@cro magnon

• Processor:
Intel Pentium D/ Pentium 4/ Celeron D
Supports Core2 Duo CPU
Supports 1066/800/533MHz FSB

• Chipset:
Intel 945P/ICH7

Kaynak BioStar USA: www.biostar-usa.com
0
🌸HaNeDaN
(20.07.09)
1-Evet anakartın 1066 fsb'li Core 2 Duo'ları destekliyor. Bu çok önemli ama bak, mesela Core 2 Duo'nun E8400 model 3.00 ghz işlemcisi var, fsb hızı 1333. Bunu anakartın desteklemez mesela. Core 2 Duo işlemci alacaksan buna dikkat et. 1066 mhz fsb'li Core 2 Duo işlemci al.

2-Fan sorun olmaz, aynı fanı kullanırsın. Ama Core 2 Duo'yu sıfır alacaksan içinden sıfır orjinal fanı çıkar. Onu takarsın.

2-Core 2 Duo işlemciler İntel'in en ısınmayan işlemcisidir. Boşta 30-35 derece en fazla, yükte ise 40-45'i geçmezler. Bende Amd Athlon 64 x2 7750 Dual Core işlemci var mesela şu an boşta 55 derece. Aradaki farkı anla diye söylüyorum.
0
xyz
(20.07.09)
(4)

birden fazla ve farklı sayıda antibiyotik içmek...

ilse
evet, yıllardır merak ediyorum bunu böyle bi efsane vardı, bilmemkaç çeşit antibiyotiği aynı anda içersen işte ölürsün temalı gerçek midir niye gerçektir değil midir biri aydınlatırsa sevinirim.
evet, yıllardır merak ediyorum bunu böyle bi efsane vardı, bilmemkaç çeşit antibiyotiği aynı anda içersen işte ölürsün temalı gerçek midir niye gerçektir değil midir biri aydınlatırsa sevinirim.
0
ilse
(20.07.09)
bu soruyu sırf efsane konusunda aydınlanmak amacıyla sorduğunu düşünüyorum ve yanıtlıyorum:
Bazı antibiyotikler bir arada kullanıldığında mesela beş çeşit bunlardan ikişer üçer falan yan etkileri artabilir diye biliyorum. tabi sözkonusu antibiyotiklerin yan etkilerine de bağlı. mesela karaciğere yan etkileri bilinen birkaç antibiyotik bir arada kullanılırsa toksik hepatite sebep olabilir ve karaciğer yetmezliğine götürebilir. karaciğer yetmezliği de çok ciddi bir durumdur.bunlar hep doktor kontrolunde alınan ciddi antibiyotiklerdir ve reçetesiz kesinlikle verilmez.
0
berrak sudaki kırmızı balık
(20.07.09)
uzun vadede zararlı olsa bile öldürmüyor yani hemen teşekkürler...
çünkü çeşitli hastalıklarda iki farklı antibiyotik kullanılıyor ve bana da saçma gelmişti.
0
🌸ilse
(20.07.09)
iki antibiyotikte birbiriyle etkileşen maddeler mevcutsa kullanımı öldürücü olabilir. prospektüste yazar şunu ihtiva eden ilaçlarla birlikte kullanılması tehlikeli sonuçlar doğurur diye.
0
cro magnon
(20.07.09)
Kullanılan ilaçlara göre değişir, örneğin böbreklere toksik herhangi iki ilaç aldığınızda kısa süre içerisinde akut böbrek yetmezliği geçirme ihtimaliniz tek ilaca kıyasla daha fazla olacaktır.
0
efx
(20.07.09)
(4)

Kota sorusu

pichoscosama2
8gbite kadar internet 4 gb limitli kullanıyorum. 8.2 gb olmuşum. Ne öderim?
8gbite kadar internet 4 gb limitli kullanıyorum. 8.2 gb olmuşum. Ne öderim?
0
pichoscosama2
(20.07.09)
Sanırım her 1 gb 10 tl olarak ödeniyor kota aşımlarında.
0
zozjotejmnk
(20.07.09)
entrapmen
(20.07.09)
Peki "sınırı geçince o hızın sınırsız tarifesinin ücretinin bilmemne kaçından fazla ödenmiyor" şehir efsanesi mi?
0
🌸pichoscosama2
(20.07.09)
değil. 8mbit sınırsız ücretinin(bilmiyorum nedir) en fazla %25 fazlasını ödersiniz. tabii bayaaaaa daha aşmanız lazım.

edit: 8 mbit limitsiz'in ücreti 100 lira imiş. yani en fazla 125 ödersiniz. 6-7 gb falan daha indirseniz maksimum ücrete ulaşırsınız. o saatten sonra istediğiniz kadar indirin. ücret daha fazla artmaz.
0
cro magnon
(20.07.09)
(8)

TTnet zedeler'den yardım

robot
arkadaşlar bana bir akıl verin yoksa ttnet'i gidip basıcam.limitsiz faturama(aylık49.90 olan) 70.50tl fatura göndermişler.bende müşteri hizmetlerini aradım onlarda bana bağlı olduğunuz telekomu arayın,faturanızda galiba hata var dediler..şimdi ben ttnet'i arıyorum onlar bana şurayı ara diyorlar (ne
arkadaşlar bana bir akıl verin yoksa ttnet'i gidip basıcam.limitsiz faturama(aylık49.90 olan) 70.50tl fatura göndermişler.
bende müşteri hizmetlerini aradım onlarda bana bağlı olduğunuz telekomu arayın,faturanızda galiba hata var dediler..
şimdi ben ttnet'i arıyorum onlar bana şurayı ara diyorlar (ne lan bu neden başka yeri arıyorum)sizce ne yapmalıyım?
yoksa bu herifler altan girip üsten çıkıp yine bir kılıfını uydururlarmı?çünkü ilk aradığımda falan filan dediler bende küfürü bastım bunlara...şu anda bile yolda falan telekom çalışanı görsem dalıcam o kadar yani..

edit=30dk telefonda zaten oyaladılar ordanda girdi bana zaten,20 tl kurtarayım derken zarara giricez
he bide burdan ttnet'e memleketimin en güzel küfürlerini etsem ne olur?
0
robot
(20.07.09)
internet hızında değişiklik olmasın sistemde.
0
Kazmapolitan
(20.07.09)
hızla ne alakası var...
0
🌸robot
(20.07.09)
eğer yeni bağlattıysan ilk 2 ayı peşin alıyorlar.
yok yeni abone değilsen bağlantı tarifeni yazsaydın ona göre cevaplasaydık.
0
etna
(20.07.09)
aramak yerine kalkıp gitmek en iyisi. ilgili telekom'un abonman servisine bir uğrayın.
0
dunyayi kurtaran adamin babasi
(20.07.09)
2,5 ay oldu tarifemi değiştireli.. --netlimitsiz-- tarifem
0
🌸robot
(20.07.09)
iyi de netlimitsiz limitsiz değil ki.
0
cro magnon
(20.07.09)
netlimitsiz değilde ne bu..ttnet tarifelerini biliyormusun..burdan bakabilirsin

www.ttnet.com.tr
0
🌸robot
(20.07.09)
gerçi 2,5 ay oldu demişsin ama kampanya detaylarında şöyle bir madde var:

"Kampanyadan yararlanan mevcut TTNET ADSL aboneleri, 24 aylık taahhüt verip 8 Mbps'ye kadar NET paketlerine geçerek ilk 3 ay boyunca şimdi ödedikleri paket ücretini, kalan 21 ay boyunca da geçiş yaptıkları paketin mevcut tarife ücretini ödeyeceklerdir."

yani bir sonraki fatura da 49.90'dan fazla gelecek. haberin olsun.
0
dunyayi kurtaran adamin babasi
(20.07.09)
(10)

PS3 vs PC

bluewhale
Birinden birini almak istiyorum o yuzden size sorular hazırladım.1-pc oyunlarıyla ps3 oyunları arasında grafik,oynanabilirlik acısından cok fark var mı? hangisi bu konuda daha iyidir?2- 32 ekran lcd hd ready tv m var simdi buna pc baglarsak pc monitoru olmadıgı icin goruntu boka sarar mı?(ps3 te olm
Birinden birini almak istiyorum o yuzden size sorular hazırladım.

1-pc oyunlarıyla ps3 oyunları arasında grafik,oynanabilirlik acısından cok fark var mı? hangisi bu konuda daha iyidir?

2- 32 ekran lcd hd ready tv m var simdi buna pc baglarsak pc monitoru olmadıgı icin goruntu boka sarar mı?(ps3 te olmaz sanırım bole bisey)

3-oyun cesitliligi acısından ps3 un gelecegi var mı.

not: pc yi sırf bu yuzden topluycam yoksa evde internet icin pcm var.
0
bluewhale
(20.07.09)
hocam ne tür oyunlar sevdiğine bağlı, sırf oyun için alacaksan ps3 al derim. bilgisayarın grafikleri daha iyidir elbette ama oyundan oyuna değişir.

şimdi mesela ben gran turismo hayranıyım, bu oyun en iyi araç similasyon oyunudur ve pc için yoktur, sırf bunun için bile ps3 alınır. ps3 ün geleceği tabiiki var.

onun dışında bilgisayarda da oyun zevki ayrıdır, senin tercihlerin önemli ama ben ps3 al derim.
0
sainteagle
(20.07.09)
ps3 de bir oyun oyna ondan sonra anlarsın hangisini alman gerektiğini
0
lngrad
(20.07.09)
oyun oynamak için alacaksan ps3 elbette. henüz kırıldı mı bilmiyorum, oyunlarına para bayılmayı göze alacaksan al ama.
0
cro magnon
(20.07.09)
Şahsen PC'yi tercih ederim ki ettim de. PS3 gözümde hala pek değerli değil çünkü exclusive oyun yok fazla. Bana 5-10 oyun sayarsınız, yetmez mi derseniz yetmez tabi. GOW sadece ps3 aldırır zırvalığına da girmek istemiyorum.
Ancak oyun çeşitliliği olarak ps3 ün üstüne birkaç sene sonra başka bir konsol görmem. Bence, iyi bir pc topla, eğer daha önce edinmediysen bir de ps2 edin kendine. PS3'e sıra ancak birkaç sene sonra gelir. O kadar değerli ps2 denilen zımbırtı.
0
sesee
(20.07.09)
türkiye'de yaşıyoruz. alım gücüm belli gönlüm ps3'den yana ama cebim pc diyor. =)
0
atrin
(20.07.09)
oyunları ucuza getiricem dersen xbox 360 al.
0
controldenied
(20.07.09)
ps3 falan alma beklemelisin bence biraz xbox360 natal adında bisey cıkartıyor onu al.ama ps3 yerine her zaman xbox360 tercihimdir.
0
charliee
(20.07.09)
1- pc oyunlarında detay her zaman daha fazladır, fakat ps3 de oyunlardaki renkleri pc de yakalamak mümkün değil.

2-monitor gibi kaliteli olmaz.

3- ps3 sahibiyim ve oyunlar yeterli geliyor bana. günde 1 oyun bitirmiyorsanız sorun yok.

en son olarak şunu diyim, eğer sırf oyun oynamak için alacaksınız pc yi hiç almayın, ps3ü tercih edin. pc 2 yıl sonra eskiyor yeni oyunları çalıştırmıyor filan, ps3 ün daha 3-4 senesi var rahat. son olarak blu-ray desteğinide hatırlatalım.
0
thinkbeforedoing
(20.07.09)
Öncelikle, korsan oyun falan diyenlere bakmayın, online keyfini tatmanız için zaten orjinal kullanmak zorundasınız. Hem pcde hem ps'de.

Ben gelecek exc. oyunlardan bazılarını yazayım, yardımcı olur belki :)


M.A.G. (256 kişi online desteği)
Uncharted 2
God of War 3
Gran Turismo 5.
Heavy Rain

Bu 5 inden bence her biri Ps aldırmaya yetecek oyunlardır. Çıkmış olan klasikleri zaten saymıyorum :)

Benim oyum, hele de bir lcd televizyonunuz varsa ps almanızdan yana. Eğer oyun koleksiyoncusu değilseniz aldığınız oyunları takas yapa yapa rahatça oynarsınız :)
0
puppets
(20.07.09)
eğer oyun oynamayı seviyorsanız ve sadece oyun ağırlıklı bir kullanım düşünüyorsanız pc'ye çok da gerek de yok da. zira şu an ben şahsen bizzat kendim piyasadaki en yeni pc oyunlarını sıkıntısız ve full detay oynayabilmekte iken; iki sene sonra çıkacak oyunları anti-aliasing açarak oynayabilecek miyim diye düşünüyorum kara kara. üstelik yukarıdaki bazı arkadaşların da bahsettikleri gibi bazı klasik oyunlar var ki onlar zaten pc'ye çıkmayacak. benim o oyunlar arasındaki favorilerim ise Gran Turismo 5 ve Tekken 6. Hatta sırf bu iki oyun için Ps 3 almayı düşünüyorum ve ciddi ciddi para biriktirmekteyim.
Yine de sen bilirsin ama, oyunları pahalı olsa da multiplayer zevki için düşün. Farz-ı misal ps 3 için 100 TL'ye satılan oyun pc'de 75 TL. Öyle çok ahım-şahım fiyat farkı da yok.
0
trawmatolog
(21.07.09)
(8)

Whey (peynir altı suyu tozu) kullanımı konusunda yardıma ihtiyacım var

işteböyle
Arkadaşlar,Gün itibariyle 750g lık bir Weider Superior Whey almış bulunmaktayım. Kullanımına dair emin olmak istediğim noktalar var. Sorularım geliyor;1) Süt ve su ile karıştırılabilir diye geçiyor internette. Lakin bildiğim kadarıyla tat olarak süt tercih edilsede üründen maksimum fayda sağlamak iç
Arkadaşlar,

Gün itibariyle 750g lık bir Weider Superior Whey almış bulunmaktayım. Kullanımına dair emin olmak istediğim noktalar var. Sorularım geliyor;

1) Süt ve su ile karıştırılabilir diye geçiyor internette. Lakin bildiğim kadarıyla tat olarak süt tercih edilsede üründen maksimum fayda sağlamak için su ile tüketilmeli. Bu doğru mu?

2) Sadece gym e gidilen günlerde mi kullanılmalı, yoksa her gün kullanmanın bir mantığı var mı? Misal ben haftada 3-4 defa gym e gidiyorum, sadece o günlerde mi kullanmalıyım?

3) Günde bir defa ve spora başlamadan bir saat kadar önce kullanılıyor diye biliyorum, doğru mudur?

4) 3 yemek kaşığı kadar tozu 300ml sıvı ile karıştırıyoruz, değil mi? Orana bağlı kalınmak zorunda mıyız, yoksa sıvı miktarını biraz arttırabilir miyiz?

Bonus: Sözlükte 300 küsur milyondan filan bahsediliyor. Ben 34 euro ya temin ettim. Türkiye'de o kadar pahalıya mı satılıyor Weider ürünleri?

Birini bile cevaplasanız kafi, imece usulü hallederiz:)

Şimdiden çok teşekkür ederim!
0
işteböyle
(20.07.09)
bonus: türkiyede çok aşırı pahallı evet.
30 dolarlık weider gainer için 60 dolar kargo ve yanlış hatırlamıyorsam 15 dolar da para transfer ücreti verdim ve 90 milyon kadar kardaydım hala.
0
domine deyus
(20.07.09)
bildiğim kadarıyla her gün kullansanız daha faydalı olur zira kas inşası sadece spor yaptığınız gün olmuyor, devam ediyor.
0
cro magnon
(20.07.09)
1- idman sonrası su ile karıştırın kana daha çabuk karışabilmesi için, yatmadan önce ise sütle içebilirsiniz.
0
baldur2
(20.07.09)
@baldur2, yazdığınızdan hareketle 3. soru için de bir cevap çıkarabilir miyim "günde iki defa kullanılır" gibisinden?
0
🌸işteböyle
(20.07.09)
wheyi günde kaç kez kullanacağını öğünlerde ne kadar protein aldığın belirler. Ama elinde sadece whey varsa en azından antremandan hemen sonra ve yatmadan önce olmak üzere 2 kere kullanmalısın. onun dışında ara öğün atladığında ya da antreman öncesi öğününü yeterince sağlam alamadıysan da kullanabilirsin.
0
arnold schwarzeneger
(20.07.09)
1-) Su iyidir. Ozellikle gunluk kosusturma sirasinda su ile tuketmek daha iyidir. Ancak uyumadan onceki durumlar icin henuz kesin bir gorus yoktur. bir fikir su ilen icmenin daha faydali oldugunu boyelikle kana daha cabuk karistigini, midede yorgunluk ve yag birikimi yapmadigini ileri surerken, diger bir gorus ise uykudan hemen once alinacak protein -ve cesitlerinin- sut ile tuketilmesinin toplum icin daha hayirli oldugunu, boylece sutun icindeki kazein sayesinde daha rahat bir uyku cekilecegi ve protahin ile buyume hormonun zabaha kadar zikisip bireyi kocaman edeceklerini savunur.

2-)her gun protein tuketilmeli. kilon (carpi) 2gram. Ogunlerden sonra, antremandan 1 bucuk saat once, ve antremanin hemen arkasinda. porofosyonel isen ve kutlene gorre cok pis degisir.

3-)yalandir, sahtekarliktir. laiklik dusmanligi ve buyuk ortadogu planinin bir parcasidir.

4-)sivi miktarini artirma. yani artir ama abarma. neticede isiycen gidecek zaar. yormayalim mesaneyi haybeye.

5-)evet turkiyede hic protein olmadigi icin o kadar pahaliya satiliyor. onlara bu ise gonul vermis tum triceps severler adina cok sevdigim su sarkiyi armagan etmek istiyorum, sokayim o kadar pahali sattiran zihniyete

reca/
0
gunlerin kopegi
(20.07.09)
işteböyle aslında amacınıza ne kadar sıklıkla kullanacağınıza maddi durumuna falan da bağlı, bana şu kadar süre yetmesi için günde iki ölçek kullanman gerekiyorsa eğer , bir ölçeği idmanından 30-40 dakka önce diğerini ise hemen sonra su ile alman iyi olur. onun dışında idman sonrası yemeğinde veya ara öğünlerde de kullanılabilir. yatmadan önce evet almayın. wrench'in de dediği gibi yatmadan önce kasein tarzı protein al eğer alcaksan.
0
baldur2
(20.07.09)
yatmadan önce whey sütle birlikte çok güzel alınır. casein daha iyi tabi ama elinde sadece whey varsa kullanım bu.
0
arnold schwarzeneger
(21.07.09)
(7)

usb modeme bir bilgisayar bağlanmış, ikincisi nasıl bağlanacakmış

dehri
nasıl bi hayvansa bu adsl modemin tek bir usb çıkışı varmış ona da bir manda kasa bilgisayar bağlıymış. şimdi kızımız bu modeme (kabloyla) bir laptop bağlamak istiyor, öbürü de bağlı iken. ne alınacak, ne yapılacak? hub, switch, bişey? neresinden nereye takılacak?bi tanesiniz.
nasıl bi hayvansa bu adsl modemin tek bir usb çıkışı varmış ona da bir manda kasa bilgisayar bağlıymış. şimdi kızımız bu modeme (kabloyla) bir laptop bağlamak istiyor, öbürü de bağlı iken. ne alınacak, ne yapılacak? hub, switch, bişey? neresinden nereye takılacak?

bi tanesiniz.
0
dehri
(20.07.09)
modemin kablosuz destegi varsa kablosuz ag acilip hemen baglanilacak.
kablosuz destegi yoksa ama network cikisi varsa, elektrikciden bi tane network kablosu alinacak onunla baglanilacak. eger network cikisi da yok sadece bir tane usb cikisi varsa kasa sokulecek yerine laptop gelecek. ikisi birden olacaksa yeni bir modem alinacak.
0
crucio
(20.07.09)
medemin arkasında ağ kablosunun gireceği boşluk varmış. telefon kablosunun girdiği yuva gibi ama bir boy büyüğüymüş. oraya seri bağlı bir ağ kablosu takılıp diğer ucu da laptopa takılacakmış. internetin keyfine varılacakmış ondan sonra.

yalnız takmadan önce besmele çekmek unutulmayacakmış.

eğer ağ kablosu ise birden fazla bilgisayar bağlayacaksanız hub switch o zaman lazımmış. Bir de usb bağlantı biraz daha yavaş olurmuş. uzun süre böyle kullanılacaksa bir tane 4'lü hub veya yeni bir modem* alınıp daha hızlı internete ulaşabilirsinizmiş.

bana da bir arkadaş söylediymiş.
0
Kazmapolitan
(20.07.09)
masaustu bilgisayarin ethernetinden dagitmak mumkun ama genelde cok sorunlu oluyor. bence usb modemi koysun bir kenara yeni modem alsin. en mantiklisi o. diger seyler bosa masraf olmus olur. hali hazirda adsl modemlerin oldukca uygun fiyatlilari var. hem laptop'i kablolu baglamak son derece mantiksiz.
0
entrapmen
(20.07.09)
bir ethernet kablosu ile iki bilgisayarı birbirine bağla ve ağ ayarlarından "bu bilgisayarın internet erişimini ağdaki diğer bilgisayarlarda kullanabilsin" benzeri seçeneği bu. gerekli olursa firewall'un ayarlarını yap. ben bu şekilde yapabildiğimi hatırlıyorum bir ara.
0
laughtear
(20.07.09)
1) wireless yok efendim
2) o telefon girişinin bir boy büyüğü olan girişten yok, problem de o. eldeki ethernet kablosunun ucunu sokacak bir yer yok. sadece bir adet usb girişi var.

yeni modem almadan ya da desktopu sürekli açık tutup host gibi kuullanmadan bu iş olmaz diyorsunuz?
0
🌸dehri
(20.07.09)
kasanın arkasındaki ethernetten laptopun ethernetine bağlayınız ethernet kablosu alıp.sonra ağ ayarlarını yapınız workgroup ayarlarını yapınız gerekli ipleri dağıtınız.bu bilgisayarın bağlatınısını bu terbiyesizde kullansın diyip aralarında dosya paylaşımı bile yapabilirsiniz internette cabası ben kullanıyorum bu şekilde.
0
buffy de vampir sayilir
(20.07.09)
bence iki bilgisayarı birbirine bağlamak son derece mantıksız. bi wireless modem alın desktop'ı ethernet ile bağlayın laptop'u wireless ile. en temizi budur kanımca.
0
cro magnon
(20.07.09)
(3)

Bilgisayar açılmıyor

krstshn
Arkadaslar gecen gun antivirus bir dosyayı karantinaya almıs, arkadasımda hata mesajını gorunce onemsememiş kapatmış-pc'i diil uyarıyı kapatmıs- ve ertesi gun pc acılınca masaustu resmi hariç hiçbirsey gorunmuyor alt+f4 yapınca bile kapat falan gelmiyor sadece ctrl+alt+delete işliyor, baska hiçbirse
Arkadaslar gecen gun antivirus bir dosyayı karantinaya almıs, arkadasımda hata mesajını gorunce onemsememiş kapatmış-pc'i diil uyarıyı kapatmıs- ve ertesi gun pc acılınca masaustu resmi hariç hiçbirsey gorunmuyor alt+f4 yapınca bile kapat falan gelmiyor sadece ctrl+alt+delete işliyor, baska hiçbirseye ulasılmıyor.

nasıl düzeltebiliriz.
0
krstshn
(20.07.09)
guvenli modda acmaya calisip hali hazirda kurulu olan antivirus programi ile taratmayi deneyin.
ayrica hali hazirda calisirken ctrl + alt + del ile task manager'da explorer.exe calisiyor mu ona bakin, calisiyorsa bile kapatip tekrar calistirmayi deneyin.
0
entrapmen
(20.07.09)
saoln arkadaslar, servise vermişler bilgisayarı maalesef.sükse yapacaktım ofiste =)
0
🌸krstshn
(20.07.09)
ctrl alt del yapıp dosya menüsünden çalıştır'a girip "explorer.exe" yazsanız düzelirdi. ne servisi filan.
0
cro magnon
(20.07.09)
(7)

ebay-gittigidiyor vs.

hayvan gibi yazar
buralarda satılan ayakkabılar-tshirtler geneşld epiyasanın altında fiyatlarla satılıyor satanalrda amerikadan getirtiyoruz gibisinden bir not düşmüşler. şimdi ben ebayden bu tür alışveriş yaprak zaten daha ucuza mal edebilirim bunu ama gelen ayakkabının orjinal olmama durumu var mıdır? ya da siz ban
buralarda satılan ayakkabılar-tshirtler geneşld epiyasanın altında fiyatlarla satılıyor satanalrda amerikadan getirtiyoruz gibisinden bir not düşmüşler. şimdi ben ebayden bu tür alışveriş yaprak zaten daha ucuza mal edebilirim bunu ama gelen ayakkabının orjinal olmama durumu var mıdır? ya da siz bana ucuza orjinal ayakkabı alabileceğim bir site önerebilir misiniz yurtdışı vs fark etmez.

adidas adicolor ya da şu şehir serisinden(süperstar) almak istiyorum Berlin yazanlardan. oldschool deniyor sanırım o tarz ayakkabılara derdim onlardan almak diğerleri ile rahat edemiyorum.

türkiyede bahsettiğim ayakkabılar 150 lira sizce yurtdışından almak mantıklı mı? bunların uluslararası garantisi falan oluyor mu? nedir?
0
hayvan gibi yazar
(19.07.09)
ebay'den alacağınızın sahte olacağını sanmıyorum. zaten öyle bir durum olursa şikayet talebinde bulunursunuz. paypal kullanın tabii. ama ben böyle durumlarda gittigidiyor'a güvenemiyorum. çok sahte eşya satılıyor oralarda.

astarı yüzünden pahalıya gelmezse yurtdışından almak mantıklı tabi. ama kargosudur hatta bazen vergisidir derken göte girebiliyor.
0
cro magnon
(19.07.09)
çinden alınıp satılıyor. arada orjinal olanlar var mı bilmem ben daha görmedim. gittigidiyor neyse ebay de aynı. sadece dha kuralcılar.
0
fotograf cekemeyen japon turist
(19.07.09)
70 dolara buldum ebay de ama bilmiyorum almak mantıklımı...
0
🌸hayvan gibi yazar
(19.07.09)
ben gecen hafta aldım kardeşim için 99.90 a adidas superstar gg den.i love tokyo yazanı orjinaldi. adam çinden kargoladı die kıllanmıstım ama endonezya uretimiydi. anlaşmıs herhalde bi çekik gozluyle çindeki elaman senin adrese yolluyor. kargo 10 gunde gelmişti bide.
0
zapake
(19.07.09)
iyi de büyük şirketlerin hepsi üretimi çin/endonezya/malezya/tayvan dörtlüsünde yapıyor zaten. çin malı olacak tabii. çin'de sahtesi de üretiliyordur, onu bilemem.
0
cro magnon
(19.07.09)
gittigidiyor'daki adidasların %90 ı sahte. özellikle teslimat süresini 7-11 gün belirleyenler. çinden 10 dolara sipariş verip 120 milyona satıyorlar. acaip kötü kailtesi ve koku yapıyor.
0
nl extreme
(19.07.09)
ebay'de sahte olacağını sanmıyorum.
Geçen gün buna benzer bir modeli, bir outlet mağzasında 10 dolara gördüm ABD'de. varın siz düşünün..
0
frtsglm
(21.07.09)
(5)

tadı garip elma suyu

emrag
bir kutu 100% elma suyu buldum evin içinden. açılmamış. sıcakta içem dedim ama tadı bildiğin hafif tatlı beyaz şarap gibi. normalde de mi böyle bir tadı mı vardı elma suyunun bilemedim. bozuk mu yoksa orijinalinden mi böyle?(son kullanma tarihine 8 ay var daha.)
bir kutu 100% elma suyu buldum evin içinden. açılmamış. sıcakta içem dedim ama tadı bildiğin hafif tatlı beyaz şarap gibi. normalde de mi böyle bir tadı mı vardı elma suyunun bilemedim. bozuk mu yoksa orijinalinden mi böyle?

(son kullanma tarihine 8 ay var daha.)
0
emrag
(19.07.09)
Bu yüzde yüz meyve sularının tadı öncekilere pek benzemiyor benim gördüğüm.Ondan olabilir ben hala eskilerden alıyorum katkılı biliyorum ama alışmışız o tada.
0
layer26
(19.07.09)
Sıcakta elmasuyu fermante olup alkolleşmiş olabilir mi?
0
pichoscosama
(19.07.09)
elma suyunun tadı bana da hep alkollü gibi gelir. meyve suyu aldım mı da hep o yüzde yüz elma sularından alırım. bence sorun yoktur yani. zaten son kullanma tarihine daha çok var.
0
tepedeki psychedelic adam
(19.07.09)
bana da elma suyunun tadı alkolü çağrıştırıyor ama votkayı hep elma suyuyla içtiğimden. bence bir şartlanmışlık söz konusu.
0
cro magnon
(19.07.09)
yok normalde öyle. hatta bir arkadaşa alkolü bırakırken çok faydalı olmuştu. buz gibi içince süper oluyor.
0
radikalherif
(19.07.09)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.